Giriş
(5)

Sosyalleşme önerileri

arbre
Merhaba. Öncelikle spor salonu sosyalleşme için bir seçenek olabilir mi? Bir süredir fitness yapıyorum ve daha verimli olması için spor salonuna kayıt olmak istiyorum. Spor salonu avm'de ve kafeler var. Çıkınca takılabilirim. Hafta içi iş çıkışı ya da hafta sonu gidebilirim. Faydası olur mu? İlk ama
Merhaba. Öncelikle spor salonu sosyalleşme için bir seçenek olabilir mi? Bir süredir fitness yapıyorum ve daha verimli olması için spor salonuna kayıt olmak istiyorum. Spor salonu avm'de ve kafeler var. Çıkınca takılabilirim. Hafta içi iş çıkışı ya da hafta sonu gidebilirim. Faydası olur mu? İlk amacım spor tabii ki ama sosyalleşme de istiyorum.

Başka ne olabilir? Fotoğraf makinesi almak istiyordum. Fotoğrafçılık kulübü olabilir gibi. Var mı öneriniz? İstanbul olabilir. Doğa yürüyüşü kulübü önerisi de alabilirim. En son dağcılığa meraklı olduğum için o geldi aklıma. Bildiğiniz kaliteli kulüpler var mı? Sağ olun.
0
arbre
(9 saat)
bana göre okul hayatı bittikten sonra sosyalleşecek tek mekan bar ve publar. tek başına içen kim varsa yanına gidip muhabbete girebilirsin.

kulüp mulüp, spor salonu falan hepsi samimiyetsiz yüzeysel ilişkiler.
0
yurtsuz john
(9 saat)
hafta sonu kurslarını araştır. karakalem özellikle öneririm. o yoksa bile diğerlerinden birine muhakkak git.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(8 saat)
olmaz, tam tersine salondan atılabilirsin.

koşu veya bisiklet grupları var birlikte yapılan aktivitelere bakmalısın.
0
orpheus
(7 saat)
İstanbul’da yaşıyorsanız, İsmek Mutfak Sanatları Akademisi’nde haftada bir gün toplam 4 dersten oluşan Makarna Teknikleri kursu var.
Hem dünya mutfaklarından tarifler öğrendik, hem lezzetli yemekler yaptık hem de benim için çok güzel bir çevre oldu. Kesinlikle tavsiye ederim.
0
cilekli pasta
(7 saat)
Ben de şu sıralar benzer bir arayış içindeyim. Diksiyon kursuna başlamayı düşünüyorum ama bakalım... Yıllar önce İngilizce kursuna gitmiştim. Aşırı derecede içine kapanık ve ayrıksı bir tip olmama karşın yeni insanlarla tanışıp kurs dışında birlikte vakit geçirme fırsatım olmuştu orada. Dil kursları sosyalleşmek için müsait bir ortam bence.
0
huçi kuçi
(5 saat)
(6)

İyi derecede İngilizce bilen arayan yerli firma ilanları

Cezcez
Lisede hazırlık okumuştum. Kendi çapımda sıfır speaking tecrübeli İngilizcem var diyelim. Yani hiçbir sınava falan girmedim. Mesut Süre seviyesinde İngilizcem. Bu ilanlara başvursam patlar mıyım? Hadi diyelim orada konuştum üç beş cevap verdim. İngilizce sunum yapmam imkansız bu kelime dağarcığı ile
Lisede hazırlık okumuştum. Kendi çapımda sıfır speaking tecrübeli İngilizcem var diyelim. Yani hiçbir sınava falan girmedim. Mesut Süre seviyesinde İngilizcem. Bu ilanlara başvursam patlar mıyım? Hadi diyelim orada konuştum üç beş cevap verdim. İngilizce sunum yapmam imkansız bu kelime dağarcığı ile falan. Anlamadığım benimle aynı okuldan mezun kişiler bu pozisyonlarda çalışıyor. Kursa mı gittiler de çalışıyorlar?
-2
Cezcez
(18.11.25)
Okulla İngilizcenin bir bağlantısı yok. Üniversite hazırlıkta yüzde 50 öğrendiysem kalqn yüzde 50'yi tamamen kendi çabamla öğrendim. Ve abartıldığı kadar zor bir şey değil. Globaldeyim. Ceo ile bile konuştum. Kendine güvenirsen çalışırsan olur.
-1
arbre
(18.11.25)
abi sen liseden sonra ingilizceye vakit ayirmamissin, okul arkadaslarin belki de yurtdisina cikti, 1-2 sene yasadi dondu o sirada pratik yaptilar vs. herkes lise sonrasi bambaska seyler yasiyor/yapiyor. o yuzden "ayni okuldan mezunuz ama.. " gecerli bir mazeret degil.
+6
cooperr
(18.11.25)
İlanlara başvursanız bile mülakatta doğrusunu paylaşın. Mevcutta çalıştığım işimde ingilizce en fazla ne kadar lazım olur ki diye düşünürken yurtdışı ile toplantımın olmadığı gün yok şuan. Mülakat döneminde 3,5 saat süren ielts kıvamında bir sınava sokmuşlardı zaten yalan söylesem orada patlardım.

Arkadaşlara gelince dil sadece okulda öğrenilmez. Benim liseden sonra hiç ingilizce görmeyen arkadaşım çatır çatır hem konuşur hem anlar. Dile ilgisi yüksekti zamanında gece gündüz bbc, ingilizce dizi izler yabancı kaynak araştırırdı. Temelde iyi bir anadolu lisesi ingilizcesi olunca devamını kendisi de getirebilir gayet.
0
cilekli pasta
(19.11.25)
Mesut Süre seviyesi İngilizce Anadolu lisesi Almancası gibi bir şey. Ilana süs olsun diye yazmadılarsa sınav yaparlar, sınavda patlarsınız.
+1
gnosis
(19.11.25)
Denemekte fayda var,en fazla işe girişte bi yerde patlar.Çoğu zaman İK formalitesi de olabiliyor.
Ben de sizle aynı durumdaydım,lise hazırlık ingilizcesi var, 30 sene geçmiş üzerinden.Arada kpdd-yds yaptım,60-70puan falan alabiliyordum.
Böyle bir işe başvurdum.Mülakat tamamen türkçeydi.Sonra kamera açık online ingilizce sınavı gönderdiler, speaking falan da vardı.Yaptım, sonucu söylemediler ama işe alındım.Çalışırken hiç ingilizce lazım olmadı.Sonra İK dan öğrendim sonucu, B2 imiş ama saçma yani ,A2 bile değilim aslında.
0
arenas
(19.11.25)
üniversitede akademik ortamda koca profesöre "teacher" diyen odtülü doktora ögrencileri gördügüm icin sana verecegim tek tavsiye sansini dene olur. iki üc ay kas kendini, calis. sonra islere basvur. cooperr dediginde hakli bu arada, liseden sonra millet seksen farkli sey yapiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.11.25)
(27)

düdüklü tencere kullanıyor musunuz? yoksa korkuyor musunuz?

Gradient_tabanlı_mor
ben korkuyorum. 5 sene önce almıştım geçen hafta kullanmaya cesaret ettim ama hep eşime yaptırdım. tek başıma basıncı filan boşaltamadım korktum. siz ne düşünüyorsunuz? kullanıyor musunuz? patlar diye korkuyor musunuz?
ben korkuyorum. 5 sene önce almıştım geçen hafta kullanmaya cesaret ettim ama hep eşime yaptırdım. tek başıma basıncı filan boşaltamadım korktum.

siz ne düşünüyorsunuz? kullanıyor musunuz? patlar diye korkuyor musunuz?
+1
Gradient_tabanlı_mor
(05.11.25)
Kullanıyorum ve her seferinde korkuyorum.
+1
sadakatsiz
(05.11.25)
Kullanıyorum ama korku oluyor bende de. Basıncı boşaltma sırasında mümkün olduğunca tencereden uzak duruyorum ve düğmeyi çevirir çevirmez mutfaktan son hız koşarak çıkıyorum ve kapıyı kapatıyorum :)
Eskinin düdüklü tencereleri biraz daha riskliymiş simdikiler daha güvenli yapılıyor herhalde.
0
rock n roll
(05.11.25)
korkmuyorum.
korkuya bir şey denmez tabi de gayet güvenli araçlardır.
o düdük denilen şey aslında bir güvenlik valfi, içindeki basınç aşırı artınca havayı boşaltır. o ses korkutuyr olabilir ama güvenlikle ilgili bir derdi yok. hep annelerin korkutması bunlar.
aynı valf kombide de var. kombiye fazla su basarsanız bir den foşşşşaarttşsşşss diye aşağıdan sfazla suyu fışkırtarak atar, etraf batar ama hiç bir yer patlamaz.
mantığını fiziğini anlayarak korkuyu yenebilirsin belki
edit: eskiler daha ügvensizdi, yenilerde bu ihtimal gerçekten çok çok çok küçük.
+1
kisa
(05.11.25)
kullanıyorum, korkmuyorum. basıncının göstergesi var.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.11.25)
öğrencilik zamanımdan beri kullanırım.
kullanırım dediysem, senede bir iki ihtiyaç duyarım.
açarken bir yandan kapağa sıkıca basıyorum ve yavaşça kaldırıyorum kolunu. gereksiz ama gayri ihtiyari yapıyorum bunu.

içindeki havasını iyice aldıktan sonra bir de çeşme altında yıkayın tencereyi, her yerine su değsin, o zaman güvenle açabilirsiniz.
0
biseysorcaktim
(05.11.25)
Korkuyorum. Düdüklü tencere şart olan bir tarifim de yok. En fazla bakliyat yemekleri için kullanabilirim. Onun yerine fasulyeyi nohutu akşamdan suya koymayı tercih ediyorum
0
grimavi
(05.11.25)
Korkuyorum ve kullanmıyorum.
+1
mutekebbir
(05.11.25)
kullandım defalarca korku olmadı. ama şu an evimde yok. ihtiyaç olmuyor. kemik suyu vs yapmadığım için. diğer bütün yemekler düdüklü olmadan da yapılıyor nasılsa
0
jelly bear
(05.11.25)
fissler tarzı güvenli modellere bak. daha güvenli duruyor. kendi kendine ve zorlama ile açılacak bir alet değil.
0
mikahakkinen
(05.11.25)
Kullanıyoruz ama tehlikeli mi evet
0
basond
(05.11.25)
fissler kullanıyorum patlamama garantisinden dolayı herhangi bir korkum yok. ama başka model de kullansam çok korkmazdım sanırım. patlama çok düşük bir ihtimal gibi geliyor
0
dfn4
(05.11.25)
kullanıyorum ve korkmuyorum.
0
inheritance
(05.11.25)
Korkutmak gibi olmasın iki defa patladı benimki. Kapağı iyi kapatmamışım. Mutfakta değilken patlayıp içindekiler tavana yapışmıştı. :( Kullanmaya devam ettim sonrasında; travmatik bir tecrübe değildi. Yeni nesilller daha güvenlidir, benimki eski epeyce.
0
auroraaurora
(05.11.25)
kullanıyorum ve korkmuyorum. eski tipte duduklu.
0
lemmiwinks
(05.11.25)
Çalışıyorum zamanım kısıtlı ağır ağır pişirme imkanım yok.
Kullanmak ne kelime :) Wmf set aldım büyük ve küçük her gün illa kullanıyorum.
0
cilekli pasta
(05.11.25)
10 senedir kullanıyorum bir kez bile sorun yaşamadım. Fissler
0
kullanicadi
(05.11.25)
yıllardır kullanıyorum, hiç de korkmuyorum, eskiden de korkmazdım.

eski tip düdüklü tencereler, içinde basınç varken açılabiliyordu. belki orada yanlışlıkla açma riski vardı. yeni düdüklü tencerelerin açma mandalı, içinde basınç varken kilitleniyor, isteseniz de açamıyorsunuz.

doğru kullandıktan sonra bir tehlikesi yok. ama mesela @kisa demiş ki düdük dediğin şey emniyet valfi, fazla basıncı oradan çıkarıyor. şimdi içini fazla doldurursun, içerideki bir mercimek parçası gelir içeriden o valfi tıkar, içerideki fazla basınç çıkamayınca ne olur? iyice sıkışır, sonra güm.

ama tepesine kadar doldurmak yerine yarısını doldurup içinde fokurdamaya yer bırakırsan hiçbir şey olmaz. ya da ne bileyim olmaz ya, fıslaması gerekirken fıslamıyor, fıslaması kesildi, ya da tuhaf sesler çıkarıyor, her zamankinden değişik bir şeyler oluyor. sakince ocağı kapat ve tencerenin durulmasını bekle. alttan ateşi kapattıktan sonra patlayacaksa bile patlamaz artık.
0
kibritsuyu
(05.11.25)
evimde düdüklü tencerem var ancak nasıl kullanılacağını bilmiyorum. içine ne koyup da pişireceğimi bilmiyorum.
0
co2s2
(05.11.25)
korkuyorum, kullanmıyorum annem kullanıncada girmiyorum mutfağa, korkan bir arkadaşım elektriklisini aldı %100 güvenilirmiş o şekilde kullanıyor.
0
eja
(05.11.25)
Kullaniyorum ve korkmuyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.11.25)
Düdüklüde pişecek bir şey varsa eşim pişiriyor. Öğrenci evimde bir düdüklü tencere kazası sonrası saatlerce tavandan/duvarlardan salça ve fasulye silmem gerekmişti, gerçi o zaman da yemeği annem yapıyordu. Ben her türlü uzak duruyorum, gerek yok :)
0
kobuzchu kiz
(05.11.25)
Şimdi auroraaurora nin dediği şeyi ben patlama olarak almam, kapağı doğru kapatmamis, emniyet valfi ise yaramamış. Bu emniyet kemeri takmadan kaza yapınca emniyet kemeri ise yaramıyor gibi bir durum.
düdüklüyu savunayım (rakamlar uydurmadır)
Kapak kapalıyken 50 Bar iç basınca dayanır, düdük ise 6 barda açılır ve havayı boşaltir. Kapak tam. Kapanmazsa 4 barda kendini bırakır diyelim.
kapak kapalı olsa fazla. Basınç dudukten çıkacaktı, ama yarım kapalı olduğu içi. 6 bara gelmeden 4 5 varda kapak açıldı ve etrafı dağıttı. Mubtemelen bomba gibi. İr sarapnel parçası yoktur sadece ortalık batmıştır (kapak da bir tarafa gitmiştir)
0
kisa
(05.11.25)
korkuyorum kullanmıyorum onun yerine arçelik gurme şef kullanıyorum, instant pot olarak geçen ürünler kullanılabilir kısaca
0
barisa
(05.11.25)
@kisa
Evet, kullanıcı hatasıydı benimki. Hala kullanıyorum aynı tencereyi, bir sıkıntısı yok. Yine de dikkatli olmakta fayda var.
+1
auroraaurora
(05.11.25)
surekli kullaniyoruz, elimizdeki tencere 15 yasini gecti.
sifir korku.
cunku (bkz: guvenlik katsayisi)
+1
cooperr
(05.11.25)
korkuyorum. evde bomba gibi duruyodu yıllardır. anneme verdim o da kullanamıyor çünkü o da korkuyor. niye istedi bilmiyorum sdkfsfg
0
matilda
(05.11.25)
Neredeyse tüm yemekleri düdüklüyle yapıyorum, korkmuyorum.
0
mirty
(05.11.25)
(4)

Borderline mı?

loch ness
Uzun süredir birlikte olan bir çift hayal edelim. Kadın da erkek de çalışıyor. Kadın hafta içi çok iyi uyuyamadığından cuma gecesi geç yatıp cumartesi bazen 11.00 bazen 15.00'a kadar uyuyabiliyor. Erkeğin evinde kalıyorlar. Erkek , saat 11:00 gibi uyanıyor, panjurlar kapalı, zifiri karanlık. biraz y
Uzun süredir birlikte olan bir çift hayal edelim. Kadın da erkek de çalışıyor. Kadın hafta içi çok iyi uyuyamadığından cuma gecesi geç yatıp cumartesi bazen 11.00 bazen 15.00'a kadar uyuyabiliyor.

Erkeğin evinde kalıyorlar. Erkek , saat 11:00 gibi uyanıyor, panjurlar kapalı, zifiri karanlık. biraz yatakta keyif yapıyor. ama kadın uyanmıyor. erkek bir süre sonra su içmek için çıkıp, sonra yatağa geri dönüyor, sonra kadın gözlerini açamaz vaziyette sesi zor çıkarak "boğazım çok kötü ya" diyip dönüp uyumaya devam ediyor. erkek bir süre daha yatakta kalıp 12 gibi artık acıkıyor, bir sandviç bir şey hazırlamaya gidiyor. yaklaşık yarım saat kadar sonra kadın montunu giymiş ve ağlamış vaziyette hızlıca evden çıkıp gidiyor.

oğlan , kızın peşine. yahu ne oldu, nereye gidiyorsun, neden böyle yapıyorsun vs. vs.
kadının verdiği cevap şöyle; "ben boğazlarım kötü dedim, sen bir çorba alıp geleyim sana bile demedin" , oğlan da diyor ki; "yahu gözlerini bile açamaz vaziyettesin, ortalık zifiri karanlık, uyumaya devam ediyorsun, ne çorbası içeceksin uyurken? uyanıp dikelsen öyle konuşsak tamam, ama uykunda sayıkladığın şeyi nasıl emir telakki edeceğiz, normal mi bu beklentin şimdi?" ama yok. kızımız göz yaşları içinde annesinin evine gidiyor.

nedir bu kadın arkadaşa teşhisiniz? borderline mı? duygusal mı? yada tamamen normal mi?
+1
loch ness
(31.10.25)
Borderline ıda bir örnekten teşhis etcek duyuru kullanıcısını büyük tebrik etmek lazım.
bazı kızlar böyle kabullen geç.
+2
eja
(31.10.25)
Borderline olsa gitmeden önce gözleri kapatmanın aksine yılışırdı bence.
Pms olabilir mi ilgiye ihtiyacı olan bir dönemde belli ki.
0
cilekli pasta
(31.10.25)
Bir kadın olarak söylüyorum ki kesin pms:)
0
suicides underground
(31.10.25)
Her sakillige bir bahane bulmaya gerek yok. Direkt simarik.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.11.25)
(10)

Evinizi seviyor musunuz?

sekizdokuzon
Ben yaklaşık iki aydır aynı evdeyim. Kiralarken gözüme nostaljik gelen detaylar (merkezi ısıtma, eski muhit, eski bina) şimdi batmaya başladı. Bir kere İstanbul'da eski muhit diye bir yer kalmamış, her yer getto. İkincisi ufak bir rüzgarla açılan, hiçbir zaman doğru düzgün kapanmayan 40 yıllık kapıl
Ben yaklaşık iki aydır aynı evdeyim. Kiralarken gözüme nostaljik gelen detaylar (merkezi ısıtma, eski muhit, eski bina) şimdi batmaya başladı. Bir kere İstanbul'da eski muhit diye bir yer kalmamış, her yer getto. İkincisi ufak bir rüzgarla açılan, hiçbir zaman doğru düzgün kapanmayan 40 yıllık kapılar, yerinden çıkmış perdelikler, girc girc öten yer kaplaması, abuk sabuk elden düşme eşyalar sinirimi bozmaya başladı. Elbette anamın evinde kanepede uyumaktan iyi ve kısa zamanda başka yere taşınamam ama bu evi çok da sevmedigime karar verdim. Bu evde misafir ağırlanmaz mesela, ancak barınılır.

Siz evinizi seviyor musunuz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(27.10.25)
Evle çok derdim yok seviyorum diyebilirim evin içinde kendi yaşam alanımı daha çok seviyorum.
Evde her yerden bağımsız bir alanda kütüphanem var o alan evin sevdiğim köşesi, onun dışında odamı ve balkonumu çok seviyorum.

Sevdiğin objelerle dekorasyon ürünleriyle kendine daha rahat edebileceğin sevebileceğin sıcak bir ortam oluşturabilirsin, artık duvara bir şey asmak için çivi çakmana bile gerek yok yapışkanlı çiviler var onlarla duvarlarına bir şeyler asabilirsin.
Dekoratif mumlar alabilirsin, çiçek alabilirsin.
Ortamımızı değiştirmemiz zor olsa da bulunduğumuz ortamı kendimize göre uyarlayabiliriz bence.
+1
mutekebbir
(27.10.25)
Evin yerini değiştirmek yerine evi değiştirmeye odaklan.
Yerin gucirdamasi zor ama kapılar kornisler vs muhtemelen çabuk ve kolay halledilecek şeylerdir
0
kisa
(27.10.25)
Kira ne kadardı? Semt iyi mi? Bu sorunun nesini eksilediniz? Bu kadar şikayetçi olduğun bir evin kirasını merak ettim sadece. En son macar bir arkadaşım geldi. Ev fiyatlarını duyunca başka ülkeye yerleşti adam.
-2
Kahvedesu
(27.10.25)
Biri öğrencilikte biri ilk memuriyet yıllarında olmak üzere iki kez evim oldu, ikisinde de kendim döşeyemedim, ikisinde de içime sinen bir ev seçemedim, mecburiyetle acele bulduğum evlerdi. Biri yerden ısıtmalıydı hatta, tabanı fayans döşeliydi ve halı koyunca da koymayınca da olmuyordu.

Eşyalarımı kendi isteğimle göre alamadım hep kullanılmış eşyalar almak zorunda kaldım, renk uyumudur bişeydir hiç olmadı. Ona rağmen evimin ve kendime ait bir düzenimin olması fikri beni hep çok mutlu etmiştir. Zamanla değiştireceğimi düşünüyordum çünkü.
0
muhayyer divan
(27.10.25)
Ev insanın ruh halini çok etkiliyor bence. Türkiye’deki evimiz çanakkale boğazına sıfır, iki katlı ve deniz manzaralıydı. Her sabah denize bakarak uyanmak ve her akşam gün batımını izlemek müthişti ancak şu an yaşadığımız yerdeki ilk evimiz sovyet binası, asla ışık almıyor, boktan bir banyo ve berbat duvar kağıtları vardı. O evde depresyona girdim bir gün çıldırıp evi yakacağım diye kendimden korkuyordum ki temiz sıfır bir binada yeni bir eve taşındık bütün ruh halim değişti. Velhasıl yaşadığın evi sevmek çok önemli. İnsanın sosyal hayatını ve ruh halini çok etkiliyor.
+1
suicides underground
(27.10.25)
Benim geçen fayanslar patladı bam diye parke gıcırdaması ile kalsa keşke. Anneme yürüme mesafesinde güvenlikli başka bir site olmadığı için mecburen yaşıyorum diyebilirim.
3 seneden fazla oğlumla aile yanında tek odada yaşadım oradan sonra 3+1 ev kocaman bir nimet benim için çok şükür.
0
cilekli pasta
(27.10.25)
ben istanbulun çok merkezi bir yerinde oturuyorum. ev çok eski, şu an 6. yılımın içindeyim. ilk taşındığımda psikolojim bozulmuştu. taşınırken boğaza yakın falan diyordum ancak lanet olsun dedim sonra. evi sevmediğim için evde vakit geçirmek de çile oluyor.

aralık sonu nasipse çıkacağım artık, umarım yeni evimi severim.
0
asap raki
(27.10.25)
yirmi senedir ikamet adresim aynı ev. bu aralar ya burası da eskimeye başladı yeni bir ev mi alsam diye araştırma yaptım. baktım ki fiyatından bağımsız şu evin bir emsalini bulamadım. yapı olarak daha kaliteli, çok daha konforlu, geniş, kapalı otoparklı evler var ama evin önü kapalı, arkası kapalı. fiyatlar çılgın. ben bunalırım orada. zamanında ışık almayan evlerde falan oturdum hiç hoş değildi. bir de ev bu yani. insan balkona çıkıp kahve de içmek istiyor, camdan dışarı bakıp sigara içmek de.


ee ön cephede yol kadar mesafe karşıda apartman, yan cephede iki metre ötede apartman. öte yandan fiyatına bak sanki saray satıyor adam.


özetle bu evin tadilatı ile uğraşıyorum bu aralar. hani boyasını falan bitirmiştim. dedim satarım başka yere geçerim. baktım ki yok arkadaş. bugün fayans taşıdım eve çok zorlandım. yarın da laminant alacağım. ondan sonra kısmetse oturulacak hale gelecek.
0
Fodera
(28.10.25)
Seviyoruz içi ile uğraşmayı tamir tadilatını yapmayı ayrıca seviyorum
0
basond
(28.10.25)
evimi seviyorum ama;
bekar olduğum dönemde baya kötü koşullarda bir evde yaşadım bu nedenle şu an oturduğum normal ev cennetten bir köşe gibi :D ama muhiti güzel değil, çok gürültü var. o nedenle muhiti sevmiyorum.
sizin anlattığınız ev kulağa o kadar kötü gelmedi, sadece eski bina olması deprem dayanıklılığı konusunda şüphe uyandırıyor onun dışında yaşanır bence. misafir de gelir, benim eski kötü evime bile geliyordu.
0
Sadece soruyorum
(28.10.25)
(4)

dogum izninde saglik sigortasi

la mort heureuse
dogum iznine cikacagim icin merak ediyorum, ucretli ve ucretsiz izin sureclerinde ozel saglik sigortalariniz devam etti mi? yasal haklarimiz nedir tam olarak
dogum iznine cikacagim icin merak ediyorum, ucretli ve ucretsiz izin sureclerinde ozel saglik sigortalariniz devam etti mi? yasal haklarimiz nedir tam olarak
0
la mort heureuse
(26.10.25)
ücretli olan kısımda arkadaşımınki devam etmişti. bence ücretsiz kısımda da devam eder. bağımsız olduğunu düşünüyorum. çünkü eski şirketimden çıkmış olmama rağmen hala sigortam devam ediyordu ve kullanabilmiştim.
0
art cat chocolate
(26.10.25)
Özel ss diyorsunuz. Tamamlayıcı değil de özel ise sgk şartı yok.
Poliçenizde yazıyordur bu hususlar.
-2
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(26.10.25)
öss zorunlu değil tamamen şirket insiyatifinde. Eğer priminiz ödenirse devam eder. Poliçenizde bunun cevabını göremezsiniz doğru cevabı size ik verebilir.

Örnek isterseniz benim devam etmişti, doğduğu gibi bebek bile sigortalandı ama başka bir arkadaşıma ücretsiz izin alırsanız poliçe primlerinizi siz ödemek zorundasınız diyen şirket de biliyorum.
Bu poliçe ücretleri bizim dışarıdan yaptırmamıza göre çok çok ucuz. Sineğin yağını çıkaracak seviyede değillerse devam ettirirler.
+1
cilekli pasta
(26.10.25)
özel sigorta - ücretli ücretsiz izin dinlemeden devam eder. ama çok küçük bir ihtimal de olsa, ücretsiz izin döneminde işyerinizin poliçeyi durdurma ihtimali olabilir. en güzeli insan kaynaklarına sormak.
0
co2s2
(26.10.25)
(4)

Ütü önerisinde bulunabilir misiniz?

sanal hayvan
Sb
Sb
0
sanal hayvan
(26.10.25)
philips azure serisi
0
inheritance
(26.10.25)
Buraya milyon kez yazdım gene yazıyorum. Ütü tefaldir. Philips her şeyi üreten bir marka, yedek parça ve servis konusunda sıkıntılıdır.
0
mikahakkinen
(26.10.25)
Philips Azure'un 2017'de en popüler modelini almıştım yastık kılıfına kadar her eşyayı parlatıyordu Tefal siyah kazanlı modele geçtim 2 sene önce çok memnunum.
0
cilekli pasta
(26.10.25)
Tefal +1
0
gnosis
(26.10.25)
(2)

Aile hekiminden sağlık raporu almak?

administ
İş için istediler şimdi internetten baktım online 250 lira ödeme yapın önden diyor. Bu rapor aile hekiminden alınabiliyor mu? Ve ücretli mi oldu bilginiz var mı?
İş için istediler şimdi internetten baktım online 250 lira ödeme yapın önden diyor. Bu rapor aile hekiminden alınabiliyor mu? Ve ücretli mi oldu bilginiz var mı?
0
administ
(25.10.25)
Ben de yazın ehliyeti yenilerken öğrendim yeni gelmiş. Raporu indirebilmek için ödeme yapmak gerekiyor.

Ancak işe giriş raporunda akciğer filmi, ekg, göz muayenesi vs isteniyor sağlık ocağını kabul edecekler mi önce bunu öğrenmek gerek.
0
cilekli pasta
(25.10.25)
aile hekimine gidiyorsun, kontrolleri yapiyor, ödeme yapıyorsunuz ve rapor onayini veriyor aile hekimi
0
sweetoffice
(25.10.25)
(12)

kız arkadaşım resimler gördü ve..

baldan kaymak
fotoğraf uygulaması yedeği varmış. senelerdir girmediğim çöplük. Ve ayrılmak istedi. Yan yana çekildiğim resimler vardı geçmişten, onları gördüğünü söyledi. Ne yapmalıyım? Ondan sonra olan hiçbişi yok.Çok üzgünüm düşünemiyorum lütfen napmam gerektiğini salağa anlatır gibi..
fotoğraf uygulaması yedeği varmış. senelerdir girmediğim çöplük. Ve ayrılmak istedi. Yan yana çekildiğim resimler vardı geçmişten, onları gördüğünü söyledi. Ne yapmalıyım? Ondan sonra olan hiçbişi yok.

Çok üzgünüm düşünemiyorum lütfen napmam gerektiğini salağa anlatır gibi..
0
baldan kaymak
(24.10.25)
Olgunlaşmamış biriyle ilişki sürdürmek istemiyorum. Kendine iyi bak. Diyorsun.
+9
arbre
(24.10.25)
Konu bir iki gün soğusun sonra açıklamanı yaparsın, kendini aşırı açıklamaya çalışma sadece olanı anlat. Bundan sonrası ona kalmış istediği kararı verebilir

Geçmişindeki fotoğrafları silmeliydin vs argümanı da duygusal manipülasyon. Bazı insanlar fotoğrafları siler bazıları silmez. Bunu kabullenmeyecek insanlar da özgürce başka yollara gidebilir.
+1
grimavi
(24.10.25)
olgunlaşamamış +1
eskiden ben de böyleydim. olay çıkartırdım her şeye. sen açıklamanı yap inanmıyosa bye bye de.
+2
matilda
(24.10.25)
Mal mı bu afedersin onları görmeseydi yaşanmamış mı olacaktı.

Yaşanmış ve görmüş işte ne var bunda benim liseden beri fotoğraflarım duruyor (2012)

Merak edip bakarken ne görmeyi bekliyordu acaba?

Kızlarda şey tribi oluyor. Eskiyse neden silmiyorsun.s.s.s işim gücüm yok binlerce fotoğraf arasından eski foto arıycam.

Saniyorlar ki yalnız kalınca gizli gizli eski sevgililerimize bakıp ağlıyoruz herhalde... değişik bir kafa.

Ben şahsen olsa ve görsem çok isterim, merak ederim yani. Eşim her şeyi silmiş, bu daha rahatsız edici.
+7
ananiyimioguz
(24.10.25)
Derin derin nefes al geçecek. Kendini daha iyi hissedince her şey bu kadar karanlık olmaz ve daha iyi konuşur ona göre kararlar verirsin.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(24.10.25)
Kız arkadaşına olgunlaşmamış diyenlere katılmıyorum bazı takıntılı adamlar var ki ben de denk geldim eski sevgililerinin hepsinin fotoğrafları bi köşe saklı duruyor. Belki hala ona karşı bir şeyler hissettiğin için sakladığını düşünmüş olabilir. Bir kaç gün müsaade et ardından @grimavi dediği gibi açıklamanı yaparsın. Şayet açıklamadan sonra görüşmek istemiyorsa yapacak bir şey yok
+2
mermaidd
(24.10.25)
Kıza da hak veriyorum benim de birebir takıntılı olarak takip edildiğim oldu, çok ürkütücü.
Seni de öyle sanmış olabilir.
Sakin kafa ile konuşun güvenemiyorsa yapılacak başka şey yok.
0
cilekli pasta
(24.10.25)
Gecmis olmus bitmistir geri gidip mudahele sansinin olmadigi bir yerdir. Ayrica iyi ya da kotu insanin anilarini saklamasi kadar dogal bir sey olamaz. Fotograflarin duruyor olmasini, hala o kisilere karsi duygusal hisler besleyebilecegin anlamini cikaran insanlarla birlikte olma. Kimse kendini guvende hissedecek olgunlugu gosteremiyor diye gecmisine dair olanlari silme. iyi de olsa kotu de olsa gecmis senin gecmisindir. Gecmisin gecmiste kaldigini bilip bunu sindirebilecek olgunlukta olmayan biriyle vakit kaybetme.
+2
tezek
(24.10.25)
ayrıl abi, ne işin var. böyle bir psikolojinin kime ne faydası olacak.
0
gabe h coud
(24.10.25)
Ben şahsen birlikte olduğum kişinin eski sevgilisiyle fotoğraflarının arşivde dağınık bir şekilde kaldığını görsem daha rahat hissederdim. Bu durum özellikle hepsini silmiş olmaktan daha umursamazca duruyor.

Sadece bu kişiyle olan fotoğrafları ayrı bir klasörde titizce gruplanmış olarak bulsam biraz rahatsız olurdum ama yine de ayrılma noktasına gelmezdim.

Ayrılma noktası benim için fi tarihinden kalma fotoğrafların derli toplu şekilde güncel, kolay ulaşılabilir bir yerde ve hatta belki diğer eski sevgilerle olan fotoğraflarla da birlikte bir arada bulunması olurdu. Bu @mermaidd'in dediği yere denk düşüyor.

Böyle bir durum yoksa olgun bir davranış değil +1. Bence de kendi açınızdan olayı anlatıp sonrasında çok ısrarcı olmayın.
+2
akhenaten
(24.10.25)
bir iki gün bekle. sonra karşına alıp bu resimleri gördükten sonra ayrılmak istemesinin asıl sebebini öğren. resimleri sakladığını mı düşündü, yoksa ondan önce biriyle çıkmış olmana mı öfkelendi?
sakladığını düşündüyse açıklamanı yap, yedek olayını anlat. hala inanmıyorsa postala.
ondan önce biriyle çıkmış olmana öfkelendiyse, postala.

bu ne ya çocuk gibi
0
nolmus yani
(24.10.25)
ohooo daha şimdiden böyle şeylere ayrılmak istiyorsa işin iş geçmiş olsun
0
Hallegadola
(24.10.25)
(22)

babanızın babası nereli?

i'm gonna start a revolution from my bed
s.b?
s.b?
-1
i'm gonna start a revolution from my bed
(20.10.25)
Biz yüzyıllardır kütahyalıyız.
+1
Gradient_tabanlı_mor
(20.10.25)
Sohum (Аҟəа)
+1
Mirket
(20.10.25)
aa mirket’le hemşehriymişiz
+2
deartheodosia
(20.10.25)
Köylerinden bile çıkmamışlar yüzyıllardır Mersin. Muhtemelen bizimkiler kurdu şehri
+1
messina123
(20.10.25)
dedem zonguldak babadan bu yana kütahya
+1
basond
(20.10.25)
bozdoğan
+1
a darkness coming
(20.10.25)
edirne
+1
Fodera
(20.10.25)
Tırnova
+1
mirty
(20.10.25)
istanbul
0
cooperr
(20.10.25)
e-devlet'te 200 yıl geçmişe kadar gösteriyor. hep eskişehir.
0
art cat chocolate
(20.10.25)
Benim anne tarafı da Sohumlu.
Baba tarafım arhavi
+1
Hallegadola
(20.10.25)
Izmit City
0
arbre
(20.10.25)
Denizli.
+1
mikahakkinen
(20.10.25)
dedem izmir ama onun babası naoussa, imathia
+2
eileengray
(20.10.25)
e devlete göre 200 yıldır eskişehirde köylerinden ayrılmamışlar.
+1
glamdr1ng
(20.10.25)
Muğla milas.
+1
physcos physcos
(20.10.25)
tüm sülale, tüm geçmiş, sivas.
+2
tabudeviren
(21.10.25)
Kadıköy
+1
cilekli pasta
(21.10.25)
dedemin dedesi filibe, daha sonrası çanakkale.
+1
inheritance
(21.10.25)
1800'lerin başından itibaren hep vezirköprü.
kayıtlar oraya kadar gidiyor ama annemin taraf da babamın taraf da hep vezirköprü.
+1
m e b
(21.10.25)
aşkın ve hüznün şehri Zonguldak
+1
high hopes of the sozluk
(21.10.25)
Of. Dedemin babasından yukarısı görünmüyor ama zaten sülale Oflu yani muhtemelen bi 300-400 yıldır Oflular. Ailenin tarihçesini anlatan kitapta İran'dan geldiğine yönelik araştırmalar var ama başka kaynaklarda da taa Selçuklu döneminde Anadolu'ya gelip doğuda biraz dolaştıktan sonra yine benzer tarihlerde Of'a geldiği yazıyor. Ama muhtemelen atalarım arasında son 300 yılda Of dışında doğan ilk kişi benim
+1
nundu
(21.10.25)
(41)

Eşimle yaşadığımız son büyük tartışmayı yorumlar mısınız? (Evli ve boşanmışlara soru)

mahmuttt
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk. Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırı
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk.

Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırıyor çocuğa zorla saçına tokat takıyor.

O esnada ben koridordayım çocuk baba diye ağlamaya gözlerinden yaşlar gelmeye başlıyor. Tabi bu yüzlerce kere tekrar eden bir sahne olduğu için, artık benim tepemin tasa atıyor.
Gidiyorum içeri ağzımdan bir küfür kaçıyor dayanamıyorum çünkü sonra çocuğu alıyorum kucağıma o odadan çıkıp koridor tarafına geçiyorum.

Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var bu arada.

Bu gibi sözlerinden dolayı dün akşam çok gitmek istediği şehir dışındaki arkadaşına aile ziyaretini yapmayacağız dedim. Çünkü bana bu şekilde saygısız, terbiyesiz konuşan bir insana “hadi gidelim” dediği bir yere gitmek ona “Aferin” deyip ödül vermek gibi geliyor. Katlanamıyorum.

Bunun hazımsızlığı sabah da üzerindeydi diye düşünüyorum bu arada…

Çocukla bu olay yaşanmadan öncesi de var. Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum. Çünkü dün cumartesi tüm günü kendi Çekirdek ailemizle beraber keyifli bir şekilde geçirmiştik. Ve tüm haftayı da.

O da bugün kendi ablasına gitmek istiyordu. Tamam diyorum sabah annemle kahvaltı yapalım; öğleden sonra da ablana gideriz.

Sonra dönüp bana diyor ki annen kahvaltı yapmıştır zaten. Ben de o esnada öğrenmek için annemi arıyorum. Sonra bana diyor ki bana sormadan niye arıyorsun. Sonra telefonu kapatıyorum. O esnada annem geri arıyor. Ben de emrivaki yaparak yarım saat sonra seni alacağız diyorum kahvaltı yapacağız. Bu emrivakiyi yapmamın sebebi ise şu. Annemle çekirdek ailemi bir haftada sadece yarım gün bir araya getirmek bana göre bir yaşlıyı sevindirmek iyi bir şey. Çocuk için de bu ortamı görmesi iyi birşey bana göre. Ve eşim maalesef bu konuda ikna edemediğim için buna mecbur kalıyorum.

Sonra biz çocukla beraber hazırız. Onun giyinmesini beklerken diyor ki ben gelmiyorum. Çocuğu da hiçbir yere çıkaramazsın. Sen git annenle ne yapıyorsan yap. “ Annen neden aramıza giriyor” diyor.

Fakat konik olan annem çok nezaketli gariban bir kadın. Asla eşime karşı karşı bir gün bile en ufak bir kaynanalık yaptığı olmamıştır. İşine karıştığı asla yok, aksine sürekli annelik yapıyor. Bu arada çalıştığımız için beş gün çocuğumuza da o bakıyor.

Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor.

Sonra ben de çok ağır ağırıma gittiği için bir tokat atarak karşılık veriyorum. “Sen bana nasıl vurabilirsin” diye.

Sonra izin verdi ben çocuğu aldım ve anneme geçtim. O esnada kendi annesini aradım. Çünkü kendisi benden önce arayıp yanlı bir şekilde olayları anlatacağına çok emindim.

Annesine bu durumları açtım, konuştum. Annem de kadınla gözlemlerini paylaştı. Dedim ki ben bu olaydan sonra o eve hiçbir şey olmamış gibi gidemem ya siz kendisini çağırın evinize, çocukla beraber gelsin konuşun.

Bu durumu kayınpederime de paylaşın. Ya da siz gelin bir hafta burada hem çocuğa bakın hem de bu konuyu konuşun. Terbiye saygı sınırlarını aşırı bir şekilde aşmış durumda çünkü dedim.

Muhtemelen kayınpeder de arka planda dinliyordu.

Sonra kayınvalidem kayınpedere olayı durumu sansürleyerek anlatır diye durumu bütün açıklığıyla mesaj olarak Kayınpedere de yazdım.

Allah rızası için şu olayı lütfen bir yorumlayın. tecrübe deneyimlerinizle bana bir yol haritası çizin lütfen.

Teşekkürler.

İhtiyaç üzerine Ekleme:

annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
0
mahmuttt
(19.10.25)
Kendisini yetiştirememiş sözde iki yetişkin görüyorum. Arada olan gariban cocuga acıdım.
Bu anlattıklarında da ikiniz haksızsınız. İkinizin de ciddi şekilde düşüncesini davranışını değiştirmesi gerekir ama bu saatten sonra ve fiziksel siddet olaylarından sonra bence bu iş öyle veya böyle bitecek gibi görünüyor.
+6
dedeminhirkasi
(19.10.25)
ikiniz de haksızsınız boşanın kurtulun çocuğa da yazık, ayrıca hikayenin seninle ilgili olan taraflarını yumuşatarak ballıyarak anlattığın belli, niye kadın sürekli annen aramıza giriyor muhabbeti yapıyor?
+7
nahtoderfahrung
(19.10.25)
Saygı ve tahammül kalmamış geçmiş olsun.
+2
anon1m
(19.10.25)
Çocuk varken ayrılmayı kesinlikle düşünmeyin. Son çaredir o ve o aşamaya daha çok zaman var.
Ya ikinizin de saydığı bir aile büyüğünün hakemliğine gidin. Ya da bir aile terapisti bulun. İncir çekirdeğini doldurmayacak büyüklükte devasa sorunlarınız var sizin.
Ayrılın diyenler için de bir atasözü geldi aklıma. Bekara karı boşamak kolay gelirmiş.
-10
Mirket
(19.10.25)
selamlar, yaşadığınız bu sorun için üzüldüm ama her ne olursa olsun eşinize tokat atmanız çok yanlış. bunu geçtikten sonra eşinizin geçinmeye niyeti olmadığını, sizin anneninizle kendisini yarıştırdığını düşündüm. bunu sadece sizin söylemlerinize dayanarak söylüyorum karşı taraf ne der ne anlatır bilemem. sonuçta hakim de değilim avukat da ama her ne olursa olsun üzüldüm.
+2
Fodera
(19.10.25)
öncelikle ikiniz de psikiyatriye gitmelisiniz. bunu kardeşim hastasınız vs. diye söylemiyorum, lütfen kötü algılamayın. öncelikle kendinizi ve neyi tetiklediğinizi çözmeniz lazım. bu süreçte de ilaç desteği yardımcınız olur.

anneniz, arkadaşlar şu bu çok gereksiz bir çok yük edinmişsiniz. siz birbirinizle evlisiniz. o şunu dedi bu bunu dedi, yok annemle kahvaltı falan bunlar sadece ikiniz arasındaki ilişkiyi devam ettirirken yük olan noktalar.

merak etmeyin kimseye bir şey olmaz.

ortada çocuk var iki insan olarak o çocuğun sağlıklı büyümesini sağlamanız gerekli.

tokat vs. zaten rezalet bir durumdasınız. bunu kibarca ifade etmenin yolu yok.

ilişki sürdürmek zaten aşırı zor bir durum daha da zorlaştırmayın kendinize. bi antidepresan alın.

başkalarını unutun ilişkinize bakın.

sürekli ben haklıyım o haklı, ondan bunu esirgerim düşüncelerinden sıyrılın. önemi yok.

bizim düşüncemizin de önemi yok.

sakin olun.
+5
gurur
(19.10.25)
kadin tarafi cocugu coktan silah olarak kullanmaya baslamis. cocugu alamazsin, götüremezsin, görüstüremezsin... üstelik cocugun gelisimini, özgüvenini yaralayacak cirkin laflar ediyor, bunu yapmasindaki amac da kocasini yaralamak. babasinin oglu gibi laflari cocugunu ve esini eziklemek icin sarfeden insanlar bence anne baba olmamali.
ayrica cocugun sacindan memnun degilse götürüp kestirsin sacini yani, erkek cocuguymus madem, her sabah toka takip toplamaya calismak, sonra cocugu bu sebeple aglatip huzursuzluk yaratmak nedir?

"ben kadinim, tokat atabilirim ama sen erkeksin, bana tokat atamazsin" diye bir sey yok. fiziksel temasta bulundugunuz an cinsiyetin önemi kalmiyor, her ikisi de aile ici siddet. üstelik küfür de bir siddet formu.

esine misilleme yapmak icin hödük babasina iki yasindaki cocugun odasinda sigara icirten biri bu kadin. diger yanda sizin emrivakiler, haftanin 5 günü gördügünüz annenize haftasonu bile anacim da anacim diye gitmeyi dayatmaniz, problemleri cözmek yerine ödül-ceza gibi cok primitif mekanizmalar kullanmaniz ciddi sorun. kisilik olarak gelisememis iki insan görüyorum. aranizda saygi, tahammül ve sevgi kalmamis. bu artik bir evlilik degil. ailelerin bu cirkinligin icine cekilmesi de bircok acidan sorun. evlendiyseniz ailenizin kicindan düseceksiniz ya da evlenmeyeceksiniz. haftada 6 gün anasiyla görüsen koca da sahiden cekilecek dert degil.
bazen bosanmalar evliliklerden daha cok huzur ve mutluluk getirir. siddetin oldugu bir evlilikte bir saniye bile durmazdim sahsen.

evli ve cocuk sahibi demissiniz, ben bu iki sartin 1.5'una uyuyorum (gebeyim).
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.10.25)
Abicim, hani o bosanmalarda cok duydugumuz "Siddetli gecimsizlik" tam olarak budur.
+3
thetruenorthstrongandfree1
(19.10.25)
ikinci evliliğini yapmış er kişiyim. birlikteliğinizde çok temel sıkıntılar olduğu açık, siz de biliyorsunuz zaten belli bir durum bu. ama benim anlamadığım sıkıntı yaşayıp anne babayı aramak nedir? kusura bakmayın ama bu yetişkin ilişkisi değil, nezaketle söylemek istiyorum ama 20 yaşında köy yerinde evlenmiş insanların sahip olduğu gibi bir ilişki mevcut. burdan sağlıklı bir ömür boyu birliktelik, mental olarak sağlıklı bir çocuk çıkması gerçekten çok zor.
+10
awlmi
(19.10.25)
Ben bekarim, sizin gibi medeni cesaret gösteremedim daha,

o cesareti gösterdiginiz saf duygulara dönmeyi denemelisiniz,

kendini yipratan seyleri karsiya anlat, oda sana anlatsin ve ilk günku gibi olamayi istediginizi soyleyin,

Cocuk herseyi gorur,duyar ve sizin hayatiniz, onunda tercihlerini belirler,

eşin stresi kaldiramiyor ve cocugada bunu yansitiyor, akli selim hareket edemiyorsaniz destek almayi deneyin,
ama siz, ana-babasiniz,akli selim olmalisiniz,bencil olamassiniz artik,

Egonuzdan siyrilarak birbirinize dertlerinizi pozitif kelimeler ile anlatmayi deneyin.
0
designer
(19.10.25)
Herkes çok olumsuz şeyler yazmış. Ben de ikinizi de haksız gördüm.

Bence çocuksuz bir kafa dinlemeye ihtiyacınız var. Ayrıca oturup konuşmaya. Gerçek düzgün bir konuşmaya. Hatta ben olsam baya ciddi ve yer yer kötü xor örneklerle konuşurdum. Kavgalarda boşanma lafının geçmesini hiç doğru bulmam ama bazen en kötüsünü de görmek göstermek lazım. Atıyorum adi Özlem. Derdim ki bak Özlem önümüzde iki seçenek var ya bu şiddetli kavgaya devam edeceğiz giderek dozu artacak ve bir şekilde boşanacağız ya da toparlamak için elimizden geleni kalbimizle yapacağız. Ben sana ve çocuğumuza iyi bir eş ve baba olarak elimden geleni yapmak istiyorum. Hayatın yükünü iki kişi omuzlamak istiyorum. belki şuan boşanmak sana iyi bir seçenek gibi görünebilir ilk başta ama işler senin için benim için olacağından daha zor olacak. Bütün evin yükünü market temizlik araba mevzuları herşeyı ama herşeyı tek yapman gerekecek. Ben sadece çocuğumuzla alakalı olan konularda yardımcı olabilirim. Sevgililer gününde ya da doğumgününde romantik bir hediye isteyeceksin ama benden sonra bu sefer cocukla herseyı dengeye oturtman cok daha zor olacak. Bak beni hala seviyorsun ya da sevmiyorsun bilmiyorum. Bazen saygılı cümlelerinden artık benı sevmedıgını hatta nefret DAHİ ettıgınj dusunmeye başladım. Ama ben seni hala seviyorum. Ve ilişkimiz için çabalamak istiyorum. Her zaman ailemizin direği olarak huzurlu yuvamıza seninle ve çocuğumuzla olmak istiyorum. Ama bunun için sadece benim çaba göstermem yetmez. Öncelikle cocugu bir silah olarak kullanmayı bırakman lazım vs vs vs.

Tabi bundan önce bence tokat için öncelikle özür dile. Cidden özür dile ve birkaç gnü daha dişini sık. Alttan al. Ortalık bir durulsun. 1 hafta fln. O şekilde konuş. Şuan eşinde haklı olarak tokatın siniri olduğu için herşey birbirine girecek. Ve ben olsam cidden bu boşanma seçeneğini de önüne koyar başına gelecekleri söylerdim. Ben boşanmış kadınların da aşırı mutlu olduğunu düşünmüyorum. Kadının toplumdaki rolleri çok fazla. İşte çalışıp kariyer inşa ederken bir yandan ev işleri bir yandan çocuktan kaynaklanan iş yükü. O yüzden hayatın yüküne dair bazı şeyleri hatırlatmak iyidir.

Ve bence eşin çok yıpranmış. Hiç bir insan boşanacağım mutsuz olacağım sinir krizleri geçireceğim sinir krizleri geçirteceğim diye evlenmiyor. Herkes sevdiği ve mutlu olmak istediği için evleniyor. Eşin bir şekilde çok yıpranmış. Ev iş çocuk ev iş çocuk bitmeyen bir iş yükü döngüsü. Hayatın yükü çok fazla omuzlarına binmiş. Ve bu yük altında okdr çok ezilmiş ki neyi görse duysa laf sokuyor geçiriyor bağırıyor sinirleniyor.

Bence eşin ciddi bir konuşma süreci sonrası toparlayabilir. Belki kendisine biraz zaman ayıracak birşeyler yapmak iyi gelebilir. Kendisine zaman ayırması derken evde tek kaldığında evi düzenlemesi temizlik yapması fln değil. Direk kendisi için birşeyler yapması.

Ve de tokatın karşılıklı olması birşeyi değiştirmez. Biz türk toplumunda kadın olarak şiddetin ortasında bir cinsiyet olduğumuz için, ben olsam ben de attığım tokada bakmaz sen nasıl bana vurursun bana vurdu fln derdim. Takıldığım tek şey olabilirdi. Ne yazık ki bu kültürel birşey. Yaşarken burda yazabildiğimiz kadar medeni ve olgun olamıyoruz ne yazık ki. O yüzden ilişkini toparlamak istiyorsan sen sana düşenleri yap da, öncelikle tokadın özüründen başlayarak ve uygun bir zamanda konuşup ona da kendisinin düzeltmesi için zaman tanıyarak. Zaten düzelirse düzelecek yoksa bu şekilde gitmez. Sizin de bir yerde kafanız atıp ayrılmak istemeniz muhtemel.
-2
mobydick
(19.10.25)
"Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum."

2 yaşındaki çocuğunuza haftada 5 gün bu kadının baktığını da yazmışsınız. Çok merak ediyorum çocuk yaparken böyle mi planladiniz mesela "Ee çocuğa da annem bakar bakıcı parası cepte kalır oh mis" ya da bakıcı tutmaya gücünüz yoksa o zaman neden çocuk yaptınız?

2 yaşındaki çocuğun enerjisine Eşinizin dahi yetemedigini zaten kendiniz de belirtmişsiniz. Peki yaşlı anneniz?

Anlattiklariniz 2 kişinin gecimsizliginin vs dışında çok daha temel problemler barındırıyor aslinda.

Çözüm odaklı bakarsak; eşinizle baş başa sakin kafayla her şeyi konusacaksiniz. Hatta bu görüşmeden önce bir kağıda birbiriniz hakkında hoslanmadiginiz her şeyi yazın, görüşmede de tek tek konuşun.

Bunların hepsini de çocuk için yapacaksanız. Yapamiyorsaniz bir an önce boşanın ki çocuğun da hayatı bir düzene girsin.

Umarım çocuğunuz için her şeyin en iyisi olur.
+2
makbur
(19.10.25)
birkaç haftadır neredeyse her haftasonu benzer duyurular ekliyorsunuz, çoğunda da amacınız size "haklı" olduğunuzun söylenmesi gibi geliyor. bunu duymak için de (@nahtoderfahrung +1) anlatımlarınız fazlaca yanlı geliyor. kendinizi pirüpak göstermeye çalışıyorsunuz.

eğer yanılıyorsam da ciddi bir iletişim probleminiz var demektir ki eşinize ve hatta eşinizin ailesine bir türlü bu iyi niyetinizi anlatamıyorsunuz. zira eşinizle yaşadığınız olayı sıcağı sıcağına kaynana ve kaynataya ayrı ayrı aktarmak istemeniz bence aşırı. onların yerinde olsam sabah sabah damat niye beni arıyor, mesaj atıyor der keyfimi kaçırdığı için de sinirlenirdim.

bir de çocuğun her şeyi reddedip, bağırması ve o durumda işine gelen ebeveyn hangisiyse ona yönelmek istemesi bence doğal. sizin buna gösterdiğiniz tepki ise abartı (hatta anlamsız gibi geliyor). zaten bu davranışınız da gününüzün geri kalanını şekillendirmiş.
+4
tnz
(19.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım ama ikinizde haksızsınız+1 aranızı düzeltmenin yokuna bakın yoksa işin sonu avukat
İki tarafında fiziksel şiddeti doğru değil sırf bu bile yardımla çözülmesi gereken bir durum
0
basond
(19.10.25)
Çocuk iyi evliliği bozar, kötü evliliği boşar. Bunu bilerek anlaşmanın yolunu bulun. Yoksa çok da uzatmayın. Sonu boşanma olacaksa, ucunda bunu görüyorsan, ya şimdi ya 15 sene sonra.
+1
gabe h coud
(19.10.25)
İkiniz de haksızsınız, +1.

Karşı tarafın iyi kötü neyi yanlış yaptığını görüyorsunuz ama öz eleştiri için; "bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı" sorusuna eşiniz "annen kahvaltı yapmıştır zaten" diyor, kibarca hayır diyor. Ve siz bu cevabı kabul etmek istemiyorsunuz. Üzerine anneniz zaten haftada 5 gün çocuklarınıza bakıyor. Ortada gerçekten karşı tarafı bayan ve sizin farketmediğiniz bir durum var.

"Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var." Bu başlı başına başka bir duyuru konusu. Buna verdiğiniz misilleme ayrıca yanlış. Haklıyken haksız duruma düşüyorsunuz.

"Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor."
İlk olarak sinir krizine giren birinin üzerine gitmek çok yardımcı olmaz. İkinci olarak siz kimsiniz de kime nereye gitmesini ne yapmasını emrediyorsunuz. Çok istiyorsanız en başından tamam ben annemle kahvaltı yapmak istiyorum çocuk kimde kalsın diyin, planınızı yapın.

İki tarafın da sıkıntıları var ama amacınız çözüm bulmak, sorun çözmek değil.

my 2 cents:
-İki tarafta aklında olanları içinde biriktirmeden, sakin sakin paylaşmalı.
-Her konuda anlaşmak ve orta yolu bulmak zorunda değilsiniz. İnsanların sizin annenizle iletişiminizi kısıtlayamacağı gibi, kendi hayatına eşinin ailesini, eşi her istediğinde sokmama, görmeme, kahvaltı yapmak istememe hakkı olduğuna da inanıyourm.
-“yanıma hiç yakışmıyorsun" laf değil, altında yatan ne ise konuşmak lazım.
- tokat kısmına hiç girmiyorum, oturun siz kendi adınıza samimi olarak özür dileyin.
+2
archmage mahmut
(19.10.25)
evli değilim ama
hem haftada 5 gün annem bebeme baksın ---hal böyleyken nasıl kadınla haftaboyu görüşmemiş oluyorsunuz hiç anlamadım? ışınlayarak mı gönderiyorsunuz çocuğu?--
hem de h.sonu annemle birlikte kahvaltı yapalım, diye bir dünya yok...koca olarak bu beklentiniz aşırı saçma.

o dünyanın olması için mesela oldukça ataerkil yetişmiş bir aileden bir eşiniz olması (yani cidden "kız almış" olmanız) lazımdı. mesela benim dışardan gayet modern, çalışan kadın vs olan kardeşim esasen böyledir, "gelin ettik" gitti babasının evine sadece senede 2 kere yarım saat geliyor. ailem fazlaca ataerkil o yüzden kimse için tuhaf değil durumlar -ben hariç, benim kafam ayrı çünkü. neyse, gidip böyle birini "alaydınız" madem böyle bir evlilik istiyorduysanız...

ya da mesela annenizle eşiniz kanka gibi filan olmalı onu sizin "gariban" anneniz olarak değil kendi kankası olarak görmeli.

her türlü, bunu sorun etmeden yapacak (şehirli, modern, çalışan vs.) kadın sayısı oldukça azdır. cidden etrafımda 1 elin parmağını geçmez yani.

5 gün k.valiyeye çocuk bırakmış gelin bir de h.sonu onunla kahvaltı yapacak...bunu "olağan" görüyorsanız o da "anasının oğluşu" der size..işler çirkinleşir. bunu nasıl normal görüyorsunuz? siz hangi gezegende yaşıyorsunuz? kaynana yahu sonuçta, isterse melek olsun. hayret bişeysiniz.

ha eşiniz de çok normal bir insan olsa, zaten annen 5 gün bakıyor, biz birlikte azıcık zamana sahibiz, gel şöyle bir program yapalım der normal makul konuşulurdu. o sizin aileyle kendi ailesini yarıştırıyor, çocuğu götüremezsin diye pazarlıklar filan ,korkunç. burada da onun tuhaf kafasını görüyoruz bence.

eşiniz işine kafası rahat devam etmek, bakıcı parası vermemek, istediği gibi çocuğu geç almak filan türü konforlar için k.valideye çocuk baktırıyor evet, (e aynı rahatlıklar sizin için de var ama sizin anneniz, onun değil, ona minnet borcu çıkıyor, gıcık bir durum...). yüksek ihtimalle siz 2niz anneniz olmasa zaten çocuk filan da büyütemezsiniz de ortalama Türk gibi siz de ailelere güvenip yapmışsınız işte. sonra neden 20 yaşında evlenen köylü gibi aileler herşeyin içinde deniyor, kuzum aileler olmasa hayatta kalamıyorlar çünkü, ondan olabilir mi?

neyse, eş bu duruma karşı zaten öfkeli (kendi çocuğunu kendisi büyütemiyor) olduğu için pasif agresif şeyler yapıyor. bu model türk kadını genellikle olmasını istediği ama olduramadığı şeylere karşı böyledir. intibam bu yönde... çünkü olmasını istediği o şeylere layıktır aslında.

misal sizin mesleğiniz değil de x meslek birini istemiştir, k.valideye baktırmak değil yabancı dadı isterdi, ama oluyor mu bunlar. olmuyor. e öyle bir imkan yok.
enteresan şekilde yine aynı türk kadını bu imkanları sunmasını da eşten beklediğine göre (çünkü neden evlendik o zaman?) öfkeleneceği kişi sizsiniz...."yanına yakışmıyor"sunuz. (ya da kendi fikrince layığını bulamadığı için aslında kendinedir öfkesi artık bu kadarı psikiyatrist işi benim işim değil)

kısacası ne o sizin beklentilerinizi karşılıyor ne de siz onun beklentilerini karşılıyorsunuz...böyle anladım.

boşanınca aşırı iyi bir nafaka ev araba herşeyi vermeyecekseniz öfkelenir öfkelenir geçer, şu anda boşanmaz. tümden deli değilse, onu tek bir konudan bilemedim açıkçası.
kadının şimdi yükü 80se boşansa 180 olacak çünkü. küçük çocukla boşanmak kolay değil. çocuk tamamen kadına kalıyor. kadın daha toka takarken deliriyorsa yemez yani boşanmak. çocuk büyüdükten sonra bu durum değişir.

ha 1-kadının aileden filan durumu iyiyse 2-cinsel hayatınız kötüyse 3-size olan öfkesinin arkasında başka birisinin ilgisi de varsa, o zaman o boşar zaten.

sevgi nerede burada...
valla bilemedim. ortada seven biri var gibi geçmedi konu. birbirine tokat atabiliyorsan sevmiyorsundur , bencesi böyle.
+2
subcomponent
(19.10.25)
boşan diyenlere bakma sen kardeşim.
sorumluluk sahibi, çözüm arayan bir baba için çıkış yolu her zaman vardır.

Annenle olan bağını korumak istiyorsan, bunu eşinle çatışmadan değil, uzlaşarak yapmanın yollarını ara
-2
jamswety
(19.10.25)
Resmen sen haklısın diyelim diye acayip taraflı şekilde anlatmışsın ama evli bir birey olarak haksızlığın buram buram kokuyor.

Karının tek hatası çocuğa bağırmak ve sert davranmak. Bu büyük bir hata. Geri kalan her şeyde sen haksızsın. Böyle bir kocam olsa zevkle boşardım. Öyle bir boşardım ki boşadığım için aklıma geldikçe sevinç duyardım.

“Yaşlı zavallı anneciğin” ile zaten haftanın 5 günü görüşüyorsunuz sanki aylarca görüşmemiş gibi bir haftasonucuk kahvaltıcık diye küçültmeye gerek yok. O kadar yaşlıysa çocuk baktırmayın zaten orda çelişki var.
Tüm hafta içi çalışıp yorgun argın bir tek haftasonunu bekliyorsun ve o da ne? Haftasonu yine KAYNANA. Oldu mu yani kim kabul eder bunu? Bir de emrivaki yapmaklar geleceksin diye bağırıp çağırmalar.

Üf yazamayacağım daha fazla sinirlerim bozuldu. Evli çocuklu bir insan olarak bunları okuyunca cinnet geliyor bana. Gidip kocamı öpüp şükür edeceğim. millette ne adamlar var ya.
+2
Gradient_tabanlı_mor
(19.10.25)
haklı olduğun taraflar çok ama taraflı anlatıyorsan bilemiyorum. tokat işi çok yanlış. uç bir nokta. çocuğu bir yetişkine bırakıp 1-2 saat baş başa konuşmayı deneyin. iki tarafın da adım attığı bir konuşma olursa sürüyor öbür türlüsü zaten mahkeme.
0
summerjam0306
(19.10.25)
kanka boşa gitsin. sana tokat atma gibi bir şeye cürret ediyorsa ahlaksızın önde gidenidir. yanıma yakışmıyorsun falan ne demek. ben olsam dünyanın kaç bucak olduğunu çok fena gösterirdim ona. erkek ol ve boşa. hiç ılımlı olayım anlayış göstereyim deme. bu tipler öyle şeyleri prenseslik olarak adlandırır. acıma.
-1
archmeister8
(19.10.25)
Çocuğunuz çok muhtemelen normalde annesinin sözünü dinleyecekken, sizin vereceğiniz tepkiyi bildiği için huysuzluğu artmış.

Kadın gayet kibarca kahvaltıyı annenizle yapmak istememiş, üstelik başka arkadaşlarıyla olan planı “cezalandırmak için” iptal etmenize rağmen kibar davranmış yine, siz emrivaki yapmışsınız. Üstüne de odaya çekip “had bildirmişsiniz”, üstüne de kadını kendi anasına babasına şikayet etmişsiniz hem de annenizle bir olup.
Ya allah eşinize sabır versin. Bir kadını ne kadar bunaltabilirseniz o kadar bunaltmışsınız. Şiddet kötü bir tepki ikiniz için de, hele de evde çocuk varken haklı görmüyorum ama bir kediyi bile bu kadar köşeye sıkıştırırsanız, tırmalar.
+6
physcos physcos
(19.10.25)
Bitmiş okeye dönüyorsunuz. Boşa zaman kaybetmeden boşanın. Ben böyle evliliklerin devam etmesini ve devam etmesini tavsiye edenleri anlamıyorum. Mesela siz bu saatten sonra nasıl seks yapabileceksiniz ki?
Sizinki evlilik değil ev arkadaşlığı olacak.
İşte birbirinizi tam anlamıyla tanımadan 5 yıl evli kalmadan çocuk yapmamak bu yüzden önemli.
+1
dawsonscreek
(19.10.25)
ikiniz de anormalsiniz. sakın boşanmayın, başka insanlarla evlenip onların da başını yakmayın
0
benarrivo
(19.10.25)
karın haklı.

annenle her hafta sonu görüşmek zorunda mı? zaten annen haftanın beş günü evinizde görünüşe göre. zorla kahvaltı yaptırtmaya çalışıyorsun, kadın istemiyorken. sonra tartışıyorsunuz ve anne babasına ispiyonluyorsun. pardon sen nasıl bir yetişkinsin? onun kendi annesiyle dertleşmesi ile senin aileleri karıştırman ve onu anne babasına şikayet edip durman aynı şey mi? kadından fiziksel olarak da uzaklaşmışsın ki çoğu aldatmalar ve boşanmaların kaynağı yatak odası. tabii senin duygularını da anlıyorum bu noktada ama yanlış bir davranış. bunun dışında söz verdiğin geziyi sırf ceza olması için iptal ediyorsun, halbuki belki gitseniz eşin sana minnet duyacak ve aranızdaki buzlar eriyecek.

kadın yorgunluğunu ve bıkkınlığını çocuğuna yansıtıyor olabilir ama ne korkunç bir anne!!!! demeden önce kanını canını çocuğu için verebileceğini düşünüyorum ben, burada eşinin yanlışı aranızdaki olumsuzlukları çocuğa yansıtmak.

haksızsın.

edit: sondan başlayarak yorumları okumaya başladım, physcos physcos +1 çocuğun annesinin sözünü dinlememesi de babasının nasıl davranacağını bilmesi. üstelik gidip kadına küfrediyorsun yok yere.

edit2: hızımı alamadım, Gradient_tabanlı_mor +1
+3
deartheodosia
(19.10.25)
düzenleyemedim, eşinin “yanıma yakışmıyorsun” demesi de muhtemelen onu yatak odasında reddedip durmandan kaynaklı bir yorum.
+1
deartheodosia
(19.10.25)
Eşin senin her hareketini abartmış. Sen anne sevgisini biraz abartmışsın çünkü eşin sen değil, ona göre bu hafta nasıl geçti bilmiyoruz, sen de bilmiyorsun, belki farklı şekilde rahatlamaya ihtiyacı var. Evli çiftlerin her hafta sonu anne baba ziyaretine gitmesi bana çocukluktan çıkılamadığını düşündürüyor.

Burada sorun senin eşini görmüyor, ihtiyaçlarını (özellikle duygusal ihtiyaçlarını) fark etmiyor olman, ben öyle anladım. Çünkü bir kadın çocuğuna bu kadar basit bir şeyden öfkelenmez. Belli ki deli gibi dolu, ağzından burnundan taşıyor.

Her hafta sonu anneni görmeyin. Onun annesini de görmeyin. Yaşlı sevindirmek tamam ama önce siz önemlisiniz. Eşin bunalmışsa önce onu ferahlatmak zorundasın, annen ikinci planda artık bu hayatta. Çünkü sen bir kadınla evlisin. Anneni yok say demiyorum, annenle bu kadar sık görüşme, hele ki eşin iyi değilse eşini rahatlatmadan hiç görüşme.

Bir ailenin annesi mutluysa o aile her türlü mutlu olur. Bu anne senin annen değil eşin. Bir kadını mutlu edecek tek kişi ise eşidir arkadaşım, başka kimse değildir.
0
muhayyer divan
(20.10.25)
öncelikle boşanmayın bence. en en son çözüm bu olmalı.

biri demiş eşin çok yıpranmış çocuktan çıkarıyor diye yüzde yüz katılıyorum bu yoruma. siz el bebek gül bebek büyütülmüş olabilirsiniz gariban ananız tarafından ama çağ değişti şartlar değişti bi kez olsun karınıza sordunuz mu neyin var seni bu hale getiren nedir diye?

haftada beş gün anneniz bakmıyor mu çocuğunuza? bir de haftasonu neden annenizle vakit geçirme ihtiyacı duyuyorsunuz? benim kocam peş peşe iki gün kendi annesi babasıyla vakit geçirince üçüncü gün fazla geliyor istemiyor kaçıyor normal değil sizin anne bağımlılığınız.

biri daha demiş sizden yüz buluyor, çocuk annesini dinlemiyor. ikilik yaratmayın çocuğun hayatında. böyle böyle anne kötü oluyor.

eşinizle ciddi konuşun belli ki bir sorunu var. evden bunalmış olabilir işten bunalmış olabilir. hiçbir şey yapmamaktan bunalmış olabilir. mutlu bir kadın ne bunları size yaşatır ne de çocuğunuza. kendi ister annenizle hep buluşmak.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Boşanmak çözüm değil ben boşandım bu anne düşkünlüğünü çözemedim. Evliyken annesinden çıkmazdı şimdi de velayeti bende olan çocuk her dakika annesinde olsun istiyor eski eşim. Çocuğun okulu ödevi hak getire, kafaların değişmesi lazım. Haftanın altı gününü bir çocuğun babaanne ile geçirmesi normal değil. Çalışan anne çocuğu ile sadece haftasonu etkinlik planlayabiliyor onu da kayınvalide ile neden geçirsin?

Aranızda saygı kalmamış tokat, kötü söz vs. çok çirkin ama çözüm eşinizin kök ailesi olmamalı. Aile olan siz eşiniz ve çocuğunuz sorunun çözüleceği yer de sizin eviniz. Aranızda uzun uzun konuşun ve kesinlikle destek alın derim.
+1
cilekli pasta
(20.10.25)
annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
-6
🌸mahmuttt
(20.10.25)
Alışkın olduğum bir sahne gözümün önüne geldi.

Bana göre sen haklısın ama senin de bazı olumsuz davranışların var belli ki.

"yanıma yakışmıyorsun" lafı çok kritik, boşa söylenmez. Barışsanız bile buranın üzerine git.
Böyle bir kadına karşı yapılacak şeyler çok sınırlı. Ailelere haber salmakta da iyi yapmışsın, neyin ne olduğunu bilsinler, herkes kendine çeki düzen versin. Arada çocuk olduğu için alttan alan kişi sen olman lazım. Biliyorum içinden gelmeyecek ama yalandan da olsa git özür dile, çiçek al, hediye al. hevesle story atacağı mekanlara götür.

2-3 gün geçtikten sonra psikoloğa gidelim iyi gelir de (ilk başta genelde ret ediyorlar uzatma, ara ara lafı geçirerek ikna etmeye çalış).

ilişki sıklığını arttırın bunun çok faydası oluyor.
0
duyuruuser
(20.10.25)
geçmiş olsun.

anlattığınız ortamda en olgun kişinin 2 yaşındaki çocuk olması çok acı.

sizin iki eş arasında olan rekabet ve üstünlük kurma hevesini kırmanız lazım.
+2
galahad reloaded
(20.10.25)
Bir eşiktesiniz, sevginin vb durumların bittiği, olgunluğun ve birbirinizin kararlarına saygı duyma evresinin başlayacağı, aynı zamanda çocuğun durumunu da dikkate alarak normal insanlar gibi yaşayacağınız bir geçiş bu.
Bu durum biraz sürebilir, neredeyse her evlilikte oluyor, bir tarafın sakin kalarak kendini geri çekmesi lazım.
Zor bir durum değerlendirmek tabi size kalmış ancak bu eşiği aşsanız bile ben bu evliliği çok sürdürülebilir bulmuyorum mutluluk açısından, mutlu olduğunuzu düşünmüyorum.

İkinizin de haklı ya da haksız olduğunuzu da düşünmüyorum, sadece bir uyumsuzluk gözlemliyorum. bu tür durumlar bir kök sebebin tetikleyicisi, dediğim gibi bekleyerek ve olgunlaşarak, ya da bir bilene giderek bu sorunları çözebilirsiniz. Ama ne olur çocuğu bunlarla etkilemeyin.
0
va
(20.10.25)
Eşinizin çocuğa zorla toka takmasına sinir oldum çocuk ne istiyorsa onu yapmak çok zor değil herhalde. Tokası olsa ne olur olmasa ne olur.

Haftanın beş günü gördüğü kaynanasını herrr hafta sonu da kadın görmek istemiyor bundan daha doğal ne olabilir? Siz gidin görün, kadını niye peşinizden sürüklüyorsunuz?

Arayıp velisine şikayet ettiğiniz yeri okurken patladım kusura bakmayın :d evlisiniz ve çocuğunuz var ya aileleriniz niye bu kadar her şeyin içinde? Bir yuva kurduğunuzun farkında değilsiniz, üzücü.
+3
sadakatsiz
(20.10.25)
reyiz halen daha anne bağımlılığını göremiyorsun bir de anlayış bekliyorsun.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Acilen boşan.

çocuğu yapmış nafakayı garanti altına almış kadın sendorumu yaşatıyor sana.

''yanıma yakışmıyorsun'' kasıtlı bilerek düşünerek söylenmiş bir söz.
0
xu
(20.10.25)
yanıma yakışmıyorsun lafı neyin lafıymış onu bir aç.
seni mi beğenmiyor artık.
çok mu güzel kadın.
işin sonu aldatmaya varmasın sonra?
eğer böyle bir durum yoksa boşanma.
oturup güzelce konuşun. kadın biraz sıkıntılı sen daha mantıklısın.
en azından bu aralar biraz daha idare et.
sen bayağı darlanmışsın.
0
OgutucuRecep
(20.10.25)
ben ailelerin araya sokulmasini anlattiginiz sekilde yanlis buluyorum, kendi iliskimde kesinlikle yapmayacagim bir sey. bence evlilik iki kisi arasindadir. ama elbette tercih ve yetistirilme meselesi. siz nasil uygun goruyorsaniz.
cocugunuzu neden krese vermeyi, belki en azindan haftada bir kac gun dusunmuyorsunuz? 2-3 yasindan itibaren cocuklarin yasitlari ile oyun oynamaya ve ebeveynlerine ihtiyaclari var aslinda daha cok, anneanne/babaanne'den ziyade. ben bunun ayrica evliliginizi de degistirecegini dusunuyorum, zira eslerin de birlikte kaliteli zaman gecirmeye ihtiyaci var, simdi sanki anlattiklarinizdan daha cok ailelerle birlikte toplu bir evlilik gibi geldi kulaga. zira mesela cocugunuz haftada 2-3 gun krese gitse, haftada bir aksam annenizden cocuga bakmasini isteyip esinizle birlikte sinemaya gidebilirsiniz belki, bir yemege cikarsiniz? bu hali ile, evden ise isten eve, e anne zaten her gun cocuga bakiyor, bir de bir aksam da baksin istenmez. ben anlattiginiz yasamda bogulurdum diye dusunuyorum.
ayrica unutmayin, bu kadinla evlenmenizin bir nedeni var. bir noktada begenmissiniz, o donemde yaptiginiz her ne idiyse o donemde keyif almissiniz, onlari hatirlamaniz onemli, her ikinizin de. birbirinizi sevdiginiz donemi, birbirinizde ve birlikte sevdiginiz seyleri hatirlamak onemli. bu anlattiginiz programda bunlari unutup kaybolmak cok normal.
ancak elbette, dedigim gibi hem herkesin hayati, aliskanliklari bambaska hem de disardan konusmak daha kolay.
0
kassiopeia
(20.10.25)
Oncelikle cocugun yaninda esine kufur etmen muthis yanlis. Bu gibi hareketleri yapiyorsan esinin psikolojik durumunu sen bozmus olabilirsin.

Bunun disinda anlattiklarinda haksiz oldugun bir konu gormedim. Anlattigin davranislari hic uygun degil. Ailesine durumu anlatmakla iyi yapmissin. Esine saygisizlik yapan kadinla aile olmaz. Ayrica buradan tavsiye almani onermem, anne bagimliligiyla konunun alakasi bile yok.

Cocugu boyle bir ortama daha fazla maruz birakmadan bir sekilde cozersiniz umarim. Tam psikolojisinin oturacagi yaslar ve hep sandigindan fazla seyi gorur, hisseder ve anlarlar.
0
osssy
(20.10.25)
neredeyse aynı şeyleri yaşadığım için sizi çok iyi anlıyorum. anne bağımlılığı vesaire kimseyi dinlemeyin. eşiniz yokken anneniz vardı. anneye gidilecek. anneye gidilmiyorsa kimseye gidilmeyecek. bu kadar basit.

ancak ne olursa olsun sizi tek taraflı okuduk, sizin de kabahatleriniz olmuştur. karşılıklı tokatlar falan ne oluyoruz? iki tarafın da kabahati olmadan işler bu raddeye gelmez. bu noktada suç ile kabahati ayırmak lazım. suçunuz yoktur ancak mesele buraya gelmeden bazı şeylerin önlemini almanız gerekiyordu. örnek vereyim. ben boşanmış biriyim. boşanma sebebim eşimi gereğinden fazla serbest bırakmak. çocuktan sonra işini bıraktı, bir süre çocuğa baktı ancak çocuk okula başlayınca sürekli gezmeye başladı. okul tatillerinde de sürekli memleketine ailesinin yanına gitti çocukla. halbuki şimdi anlıyorum, bağırıp çağırıp evde oturtacakmışım. karşı tarafa müsamaha göstermeyi, bazen iyilik ya da saygı zannediyoruz ancak karşı tarafı kendi hatalarından da korumamız gerekiyor. gerektiğinde sesinizi yükselterek.

bu anlattıklarınız çerçevesinde sizin tek hatanız, şiddete şiddetle karşılık vermek olmuş. yanlış. yanlışa yanlışla cevap verilmez ve ne olursa olsun siz erkeksiniz, onun tokadı ile sizin tokadınız bir olmaz.
-4
co2s2
(20.10.25)
Eşin hafta içi çalışıyormuş, o halde hafta sonunda aile ile ecirmek istemeyebilir. Sizin zorlamanın saçma. Sizinle kahvaltı yapmak isteyebilir ama her hafta zorlaman saçma. Ayda bir normal. Ve bunu eşinle paylaşırsan kabul edecektir,kabul etmiyorsa o zaman haksız duruma geçer. Ayda bir de onun ailesine gidersiniz.
Bu arada sen anneni daha sil görmek istiyorsan kimse sana karışamaz. Git görüş ancak bebeğini götürme. Çünkü kadın zaten 5 gün yorulmuştur. Extra zorluk çıkarıyorsun..bal olsa yenmez her gün.

Eşine neden sürekli had bildirme derdindesin? İletişim kuramıyorum bu da ilk hatalının sen oluğunu gösteriyor. Saçını acımıyorsa al coxugu kalır,annesi yakala akala diyip oyuna cevir,coxugu yatakta ye,üzerine esini de at,onu da ..o anı geçir. Ama sen ne yapıyorsun küfür ediyorsun. Bence olayları idare etme sürecinde sorunlu birisin.
Kusura bakma ama eşinin haksız olduğu her noktanın öncesinde senin haklı davranışın olduğu için havanın büyüğü sende
0
hacirotti
(06.11.25)
(26)

İnsanlar bu kadar km nasıl yapıyor?

chicha_v2
2020 model araba 150 bin, 180 bin olan bir sürü ilan var. Tek tük olsa anlarım da sürekli şehirdışı kullansan yine olmuyor yine çok yani.Ben yılda 10 bin yaptığım için de abartı geliyor olabilir tabi de normal mi bu km'ler?Siz yılda kaç km yapıyorsunuz?
2020 model araba 150 bin, 180 bin olan bir sürü ilan var. Tek tük olsa anlarım da sürekli şehirdışı kullansan yine olmuyor yine çok yani.

Ben yılda 10 bin yaptığım için de abartı geliyor olabilir tabi de normal mi bu km'ler?

Siz yılda kaç km yapıyorsunuz?
0
chicha_v2
(16.10.25)
236 bin km sanırım rekor bende. sık sık akraba ziyareti yaparım.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(16.10.25)
@bir sıcak el Memleket neresi Kazakistan mı? 236 bini kaç yılda yaptın?
+1
🌸chicha_v2
(16.10.25)
yilda 30 bin km yapar, az degil tabii ama abartili da degil. Yilda 25 bin km yaptigim olmustu Turkiye sinirlarinda. Ise gidip geldim yakindi gorece, arada bizimkilerin yanina gidiyordum git gel 100 km falan, koye gitmisimdir 2-3 kez, tek yon 1000 km vs vs derken cok gezen insan yapar. Ise de gidiyorsa kolayca yapilir.
0
mbond
(16.10.25)
ben yılda 10-15 arası yapıyorum 2 araç var eşimde benzer km yapıyor
0
basond
(16.10.25)
Zaruret , iş halini anlarım ama genel olarak düşüncem ayrıca tembellikten veya tatili, gezmeyi, zevki abartmaktan bu kadar km yapılıyor olmalı.
Abartı gelebilir ama yürümekten aciz, az ötedeki tuvalete bile aracıyla gidecek olan insanlar var.
Zevkin abartılması ise genelde öyle hayırlı şeyler sebebiyle de olmuyor.

Yürümeye yabancılaşmış ve anne karnındaki embriyo misali sürekli birileri bu kimseleri bir yere taşımalı.
Sonra da haraketsizlik kaynaklı kilodan vs. rahatsızlıklardan bahsederler .
0
diyecevaplandı
(16.10.25)
şöyle: aldığımda 115 bindi zaten. aileye 10 saat uzakta yaşadık şimdi de 1,30 saat uzaktayız ve sık gider geliriz. maaşlarını çekeriz, pazar ihtiyacını bazen.

7 senede 120 bin olmuş çok da değilmiş.

2 tane yaşlıyla ilgilendik. birinin mekanı cennet olsun, biriyle halen ilgileniyoruz. ilacıydı, adam evde çişini yapıyor onu labaratuara yetiştiriyoruz falan gibi.

birde akraba kızlarından biri kocaya kaçtı, polislerle onu aradık, o sırada da epey yaktık aksiyonlu hayatım var evet.

senede 1 ya da 2 tatile çıkarız.

yoksa tuvalete bile arabayla gittiğimden değil yani.

kendim de bir o kadar km yakmışımdır belki.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(16.10.25)
Pazarlamacıyım. Geçen seneye kadar ayda 8000 kilometre yol yapıyordum. İş değiştirdim de bu sene 4000 km'ye düştüm.
0
etna
(16.10.25)
bizim 2004 model ilk sahibi olduğumuz bir araba vardı, 2020 yılında 100bin km de idi.
ben de anlamıyorum.

aracı sattım adam 3 yılda 200bin km ye getirmişti aracı :(
0
ananiyimioguz
(16.10.25)
Şahsi araçlarımla ortalama 25 bin

Şirket aracıyla da günde 60 km, ayda 1250 desen, 15 bin
0
gabe h coud
(16.10.25)
Arabamı mayıs ayında 0 km aldım. Şu anda 13xxx km. Senede yaklaşık 30k km yapıyor. Her gün işe git gel için 35-40 km yapıyorum, gerisi seyahat.
0
tss
(16.10.25)
arabayi aldigimizdan bu yana yilda 16-20k arasi (ortalama 18k) yapiyoruz ama sehirde yasamadigimiz icin. toplu ulasimla, 5km mesafedeki yan köye gitmek bir saat sürüyor, o sebeple her yere araba. sehirde yasasak herhalde yilda 5-6k anca yapardik.

is mesafesi uzun, ailesinden uzakta yasayan ve araba sirtinda para kazanan kisiler o km'leri yapiyor olabilir. mesela adamin ailesi trabzon'dadir, kendisi kayseri'de yasiyordur, iki haftada bir ziyarretlerine gidiyordur, üstelik ilac mümessilidir, kapi kapi geziyordur. günde 100 km rahat yapar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.10.25)
işi uzaktır çok geziyordur vs
0
jelly bear
(16.10.25)
Türkiyede eğer şirketiniz karşılamıyorsa, -ki öyle bile olsa- benzine verilen para yazık günah. abd de olsak anlarım da türkiyede bu kadar arabayla gezmeyi seveni ve yakıtı dert etmeyeni anlamıyorum boşa para atılıyormuş gibi geliyor.

Bir de aracı çok yakınca normal karşılayan var aslan besleyen yemini düşünmez falan... diyorlar. Ağır gerizekalılık başka bişey değil sanki benzin ucuzmuş gibi.

Bazı arkadaşları biliyorum kafaları dağılsın diye çevre yolunda turluyorlar iyi geliyor diyorlar.

Yani şahsen bana iyi gelse bile yaktığı yakıtı düşününce nötrler hiç bişey anlamam.
0
ananiyimioguz
(16.10.25)
Evle okul arası 35 km. Ayda 1120 km yapıyor. Günde 5 km günlük işler olsa +150 km. Haftasonları da 100 km gezi olsa, +400 km. Ayda 1700 km yapar yuvarlak. Yılda 20bin km yapıyor. Yılda 15-20bin İstanbul için normal bir rakam.

Hibrit araç kullanarak bütçeme ve çevreye karşı vicdanımı kısmen rahatlatmış oluyorum. Toplu taşımayla gitsem yolum git-gel toplam 3 saat daha uzayacak.

Araç üreticilerinin periyodik bakım aralıkları genelde 1 yıl/15bin km şeklinde oluyor.

5 yıl için 75bin km normal yani. Ama İstanbul'da 5 yaşında 75binde araç çok düşük km kabul edilir. Genelde 100-110bin civarı oluyor 5 yaşındaki arabalar.
-1
yadigar
(16.10.25)
işim git gel 130km. ayda 2500 km. yılda 30 bin. işte böyle yapılıyor.
0
mikahakkinen
(16.10.25)
benim 2020 model, 120 bin km. normal geldi ya, yılda 20-25 bin km işte.

ev-iş arası 20 km ise bile ayda 2x20x20'den 800 eder. bi de yazın istanbul-ege, kışın istanbul-ankara tarzı bi kaç şehir dışı yol yapsan 20 bini rahat bulur.
0
gitdaddy
(16.10.25)
iş ev arası mesafe uzaksa ondan oluyordur, biz de geçen düşündük 7 ayda 10 bin falan yapmışız, işe gidip geliniyor her gün istanbul olunca mesafeler uzak malum. arada uzak ilçelere akraba ziyaretlerine vs de gidiyosun, 1 defa tatil, 3-4 defa izmit edirne gibi mesafelere aile ziyareti derken oluyor yani. arabasız da gitmek istemiyoruz bir yere çünkü arabayı zaten o konfor için aldık.
0
Sadece soruyorum
(16.10.25)
kimisinin işi mobil. yılda 60-70 bin yapıyorlar. zaten bi şehir dışı git gel 2 bin km. yılda 30 40 yapan var.

kimi de gezmeyi çok seviyor. bi arkadaşım ben yemek yemeyi çok severim. eşimle tüm türkiyenin köylerine kadar gezdik demişti. o da yılda 80 mi ne yapmış. ilginç yani.
0
gurur
(16.10.25)
eski arabayı 2016da 0 almıştım. 2020de 10000 km anca olmuştu. 2024te 55000 km iken sattım. yeni arabayı 2024te 0 aldım, şimdi 19000 km.
0
inheritance
(16.10.25)
evle isim cok yakin, benden baska araci kullanan yok, is disinda haftada 2-3 gun bir o kadar daha yol yapiyorum, ekstar avm, yemek, etkinlik, senede birkac tatile de arabam ile gidiyorum senelik 15bin'i kolay kolay gecmiyorum
0
sweetoffice
(16.10.25)
Sahaya gittiğimde şehrin öteki ucuna tek yön 100 km yol gidiyorum. Servis pahalı ve az yoğun olan bu yolu kullanmadığı için hergün kendi aracıyla giden nice arkadaşım var. 200x20x12 senede 48.000 km yapar. Bunun marketi haftasonu gezmesi yaz tatili derken bu rakam daha da artıyordur.
0
cilekli pasta
(16.10.25)
Pandeminin zirvede olduğu dönemde bir ara her şeyin fiyatı ve maaşlar bile artarken benzin fiyatları sabit kalmıştı.
İşe başladıktan 1 ay sonra pandemi patlamıştı ve ben iş için şehir değiştirmiştim.
Pandemi patlayınca tüm şirket tamamen evden çalışmaya geçti 2 sene boyunca. Benim gibi bazı kişilere de haftada 1 işe gel dedi ama taksi parası verdi fiks.
Oturdum hesapladım haftada 1 kalkıp izmirden istanbula gidip akşam da dönmek daha mantıklı.
2 sene boyunca ayda 2500-3000 km arası yaptım. Arada bodruma falan da yazlığa kaçamak yaptım.
5 yıllık sadece 40.000 km'deki arabam 2 yılda 80.000 km'ye yakın yol yaptı.
0
denizgonen
(16.10.25)
ortalamam senede 30.000, altina pek dusemedim.
evde iki araba var, toplam 50.000 civari yapiliyor her sene.
0
cooperr
(16.10.25)
5 yilda 1250 is gunu var. 150.000km/1250gun= gunde 120km.

Ev-is arasi 60km olan biri sadece ise gidip gelmek icin 5 yilda 150.000km yapar. Normal bence.

Ayrica, mesela yeni arac satin alirken 2021 model araclari 2020'de aliyoruz. Bunun da km'nin yuksek gorunmesinde etkisi vardir.
0
thetruenorthstrongandfree1
(17.10.25)
bir ara evden işe 35 km mesafem vardı. git gel 70km. günde ortalama 5km ekstra sağa sola illa gidiyordum (annemlere uğramak gibi) x yılda 260 gün = 19500 km.

ayda 3 kere çanakkale'ye gidip geliyordum. 360 km tek yön. 30-40 en az orada yapıyorumdur. 800 x 3 x 12 =28.800

toplam 48300 km yaptı. illa ıvır zıvır olmuştur 50binin üzerine tamamlıyorumdur.
0
co2s2
(17.10.25)
Günde ortalama 30 km senede maksimum 10 bin yapıyorum ben.
0
titanic kemancısı
(17.10.25)
(5)

online psikiyatri

isimsiz uye
son zamanlarda hiç iyi hissetmiyorum. paxil kullanıyorum 6 aydır ama doktor tavsiyesiz. geçtiğimiz 10-12 senedir ilaç kullanıyorum yaklaşık. çoğunluğu doktor tavsiyesiz paxil. kendimi de artık daha iyi tanıdığım için ciddi bi bunalım sürecine girebileceğimi düşünüyorum. (şu an bile mentalim dip duru
son zamanlarda hiç iyi hissetmiyorum. paxil kullanıyorum 6 aydır ama doktor tavsiyesiz. geçtiğimiz 10-12 senedir ilaç kullanıyorum yaklaşık. çoğunluğu doktor tavsiyesiz paxil. kendimi de artık daha iyi tanıdığım için ciddi bi bunalım sürecine girebileceğimi düşünüyorum. (şu an bile mentalim dip durumda)

yoğun çalışma saatlerim ve maddi zorluk yaşamam sebebiyle online psikiyatri alternatifini düşünüyorum. böyle bir hizmet veren güvenilir bir alan var mı? varsa tecrübelerinizi vs. paylaşırsanız çok sevinirim
0
isimsiz uye
(03.10.25)
çok var. seansı 2500-3000 tl arası başlıyor.

fayda konusu psikiyatr kadar sana da bağlı, yani çaba göstermen ve işbirliği yapman gerekiyor.
0
orpheus
(03.10.25)
online terapi düşünüyorsunuz sanırım.
"online psikiyatri" pek olabilecek bir şey değil. çünkü psikiyatride daha çok ilaçlı tedavi oluyor. bunun online gerekli bile değil.

"hiwell" diye bir terapi kurumu var. reklamını çok duydum. araştrırıp değerlendirin. çok farklı olduğunu düşünmüyorum yüz yüzeden. hatta daha iyi bile olabilir. insan daha rahat hissedebilir.
0
santimantal
(03.10.25)
doktor tavsiyesiz ilaç kullanılmaz.

biraz bakının çok var.
0
gurur
(04.10.25)
Doktorsitesi.com üzerinden çevremizdeki psikiyatri doktorlarını araştırabilirsiniz. Hem özgeçmişlerini hem hasta yorumlarını görürsünüz. Kendi psikiyatri doktorum ile hava şartları sebebiyle bir kere online seans yapmıştık pek fark olmamıştı ama hiwell uygulamasından seans aldığım klinik psikolog ile o kadar yakın hissedemedim kendimi. Hep bir aklı başka yerde gözler belli ki birşeyler okuyordu. Hassas konular üzerinde durulduğu için kanlı canlı görüşmek bana daha yakın geliyor.
0
cilekli pasta
(04.10.25)
ankara üniversitesi psikiyatri bazı hocaları için online hasta bakımı açmıştı geçen sene. sanırım hâlâ sürüyordur.
0
muskulpesentmisim
(04.10.25)
(6)

Title olarak hangisi yüksektir?

Cezcez
Eğitim uzmanı mı Proje yöneticisi mi?
Eğitim uzmanı mı Proje yöneticisi mi?
0
Cezcez
(02.10.25)
PROCE YÖNETİCİSİ R.a.
0
Shepard
(02.10.25)
pyler şirket yöneticilerine çay getirdikleri için onlar daha yüksekte
0
nahtoderfahrung
(02.10.25)
kuruma göre değişir belki ama algı olarak proje yöneticisi
0
awlmi
(02.10.25)
pm benim gözümde düşük bir title. sektörüne göre değişmekle birlikte eğitim uzmanı nedense daha kalifiye bir işmiş gibi geldi.
0
sir gawain
(02.10.25)
pm var pm var şimdi. title falan boş işler hangi şirkette ne iş yaptığına göre değişir. iki farklı şirkette aynı title'a sahip kişiler dahi çok başka kalibrede işler yapan insanlar olabiliyor. o yüzden bunun bir cevabı yok.
0
synesthesia
(03.10.25)
Eğitim uzmanının yüksek olması için akademisyen olup o kuruma ciddi sınavlara hazırlık için gelmesi gerek. Benim gördüğüm bildiğim pm daha yüksektir belirli adam günden yüksek projeleri yönetir ve belirli bir tecrübesi olması gerekir.
0
cilekli pasta
(03.10.25)
(8)

Eşe doğum günü hediye önerisi

furry burns
Merhaba, eşimle birinci yılımızı dolduruyoruz evliliğimizde. Totalde de 5.yılımız doldu. Epey bir hediye aldık, yeni fikir bulmakta zorlanıyorum. Ben kendisine geçen sene telefon aldım o da bu sene ps5 almış ve bundan sonra hediye seviyelerini düşürelim anlaşması yaptık. :)Ben bir çanta gibi bir şey
Merhaba, eşimle birinci yılımızı dolduruyoruz evliliğimizde. Totalde de 5.yılımız doldu. Epey bir hediye aldık, yeni fikir bulmakta zorlanıyorum. Ben kendisine geçen sene telefon aldım o da bu sene ps5 almış ve bundan sonra hediye seviyelerini düşürelim anlaşması yaptık. :)

Ben bir çanta gibi bir şey düşünüyorum. Ya da trençkot. Ama bunun yanında bir şey daha almak istiyorum. Böyle ufak, sevimli, çağrışım da yapabilecek sevimli hediyeler. Ama ne alsam bulamıyorum. Fikirlere açığım. Ana hediye için de açığım fikirlere.
0
furry burns
(30.09.25)
Doğal taşlardan (seviyorsa tabii) bir set yaptır. Bunun için doğal taş seven bir arkadaşına danışmak çok uygun olur. İster renk olarak ister taşların faydası üzerinden seçmek ya da bir terkip yaptırmak çok hoş olabilir.
0
muhayyer divan
(30.09.25)
Öncelikle nice güzel birlikte seneler diliyorum size eşinizle. Swarovski mağazasında çok güzel takılar mevcut mesela oraya göz atabilirsiniz. 3-4k bandında güzel ürünler bulabilirsiniz.
0
mermaidd
(30.09.25)
Ufak sevimli şeyler için flyingtiger'a bakabilirsin.
0
Bruce
(30.09.25)
1. yıla bir tane mercedes araba alınır.
0
mikahakkinen
(30.09.25)
hm home oyuncakları www2.hm.com
0
ala09
(30.09.25)
eşim bana aramızda çok muhabbeti olan bir şeyin basılı olduğu kupa almıştı ya çok tatlı bence. öyle bi şey olabilir, sevdiği bir kitap film vs öyle bi şeyin baskısı.
0
Sadece soruyorum
(30.09.25)
bir sey almayip bir sey yapabilirsiniz ? artik insanlar hic fotograf bastirmiyorlar, mesela 5 yildir sizin icin keyifli anlarin ya da komik anlarin fotograflarini bastirip guzel bir deftere yapistirip notlar yazabilirsiniz. ya da birlikte gidebileceginiz bir etkinlige bilet alabilirsiniz, yemek kursundan tutun da hic denemediginiz ne bileyim yoga kursuna kadar bir cok sey olabilir. ben bir kere arkadaslarima bardak altligi yapmistim fotolarimizdan mesela. yani bu tur seyler daha degerli benim gozumde.
0
kassiopeia
(30.09.25)
Bence ana hediye için çanta güzel fikir. Kaliteli, sade şık bir model güzel olur, senelerce kullanılır.

Minik hediye için de figürlü çok güzel el yapımı kupalar var. Zevkinize göre özel yaptırabilirsiniz
miamano.com
0
cilekli pasta
(30.09.25)
(7)

Hanımlara bir soru

encokbenisevinnolur
Kendi ten renginizden farklı kişileri mi partner olarak tercih etmeye meyillisiniz, yoksa aynı/yakın olanları mi? Öncelik hangisi olurdu?Mesela sarışınsaniz sarışın mi tercih ederdiniz esmer mi kumral mi?Soruyu diğer kombinasyonlara da uyarlanabilir.Not: diğer özelliklerin kabul edilebilir olduğunu,
Kendi ten renginizden farklı kişileri mi partner olarak tercih etmeye meyillisiniz, yoksa aynı/yakın olanları mi? Öncelik hangisi olurdu?

Mesela sarışınsaniz sarışın mi tercih ederdiniz esmer mi kumral mi?
Soruyu diğer kombinasyonlara da uyarlanabilir.

Not: diğer özelliklerin kabul edilebilir olduğunu, sorun yaratacak bir durum olmadığını varsayıyoruz.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
Hayır, hatta tam tersi.
0
cilekli pasta
(29.09.25)
Tamamen kişiyi ne kadar beğendiğimle alakalı. Şahsen özellikle bi ten rengi benimsemiyorum.
0
mermaidd
(29.09.25)
Ben buğday tenliyim, koyu esmerlerden hoşlanmıyorum. Bugüne kadar hoşlandığım olmadı. Beyaz tenli siyah saçlı güzel bakışlı güzel yüzlü erkek severim şahsen. Benim gibi buğday tenli sevdim mi hatırlamıyorum. Sarışın uzaktan sevmişliğim var, hiç denkleşip de flört etmedik. Bu şekilde.
0
muhayyer divan
(29.09.25)
hayaller henry cavill, hayatlar...

hiç tipe bakmadığım için ten rengine de bakmıyorum.

ama 3-5 foto gösterip beğenmece oynayacaksak sarışın maviş beyaz tenliyi seçerim.

gel gör ki tüm exlerim esmer :d
0
art cat chocolate
(30.09.25)
buğday tenliyim ben de bu arada. mobildenim sorry
0
art cat chocolate
(30.09.25)
kara kaş kara göz beyaz tenim ben. genelde sarışın/kumral beğenirdim eşim de öyle. sarışın yeşil gözlü.

genel olarak kadında da erkekte de esmer ten sevmem.
0
Hallegadola
(30.09.25)
Buğday tenliyim hep sarışın sevmem derdim ama bakıyorum son zamanlarda sarışın tipleri beğenmişim (tabi bu ünlü bireyler için geçerli) Türkiye’de sarışın olup hoşuma giden pek ünsüz erkeğe rastlamadım o yüzden cevabım kumral olacak.
0
ekimoloji
(30.09.25)
(1)

90’lar İstanbul sahilinde büyük tahta yelkenli gemi hatırlayan var mı?

olkol
Doksanli yillarda İstanbul’un doldurma sahillerinden birinde (muhtemelen Anadolu yakasında, Kalamış veya Salacak olabilir ama tam emin değilim) sahilde duran, gerçek yelkenli görünümlü büyük tahta bir gemi olduğunu hatırlıyorum. Bu, çocuk parklarında gördüğümüz gemi maketleri gibi değildi; daha gerç
Doksanli yillarda İstanbul’un doldurma sahillerinden birinde (muhtemelen Anadolu yakasında, Kalamış veya Salacak olabilir ama tam emin değilim) sahilde duran, gerçek yelkenli görünümlü büyük tahta bir gemi olduğunu hatırlıyorum.
Bu, çocuk parklarında gördüğümüz gemi maketleri gibi değildi; daha gerçekçi, büyükçe, dev gibi, üstüne çıkılan sallandigimiz bir gondol gibiydi.

Aileyle birlikte sahile gittiğimizde görmüştüm, hatta üstüne de çıkmıştım fakat neresi olduğunu çıkaramıyorum (Kalamış, Salacak veya başka bir sahil olabilir).
Bunu hatırlayan, nerede olduğunu bilen veya o döneme ait bir fotoğrafı olan var mı?

6-7 yaşlarındaki bir cocuk icin kocaman bir yapiydi. tabi hafizam beni yaniltiyor da olabilir. deniz üzerinde değil beton sahilin ic kisminda duruyordu.
0
olkol
(27.09.25)
Maltepe sahil olabilir mi?
Anneannemler beşçeşmelerde oturuyordu sokakları kayık dizili olurdu ama yelkenliyi hatırlamıyorum.
0
cilekli pasta
(27.09.25)
(21)

Çocuk bakarken maddi olarak zorlanıyor musunuz? Pişman mısınız?

ananiyimioguz
Yoksa hayır ben çocuğun gereksinimlerine göre kendimi, işimi, hayatımı planladım, gayet rahat bakabiliyorum, ülkenin de bu durumlarını tahmin ettim, her şey yolunda sorun yok mu diyorsunuz?2. sorum çok cocuklu olanlara: Bu kadar çocuk yapmasaydım diyor musunuz?3. sorum genel, çocuk sahibi olanlara:
Yoksa hayır ben çocuğun gereksinimlerine göre kendimi, işimi, hayatımı planladım, gayet rahat bakabiliyorum, ülkenin de bu durumlarını tahmin ettim, her şey yolunda sorun yok mu diyorsunuz?

2. sorum çok cocuklu olanlara: Bu kadar çocuk yapmasaydım diyor musunuz?

3. sorum genel, çocuk sahibi olanlara: Çocuklar yetişkinse zaten bir şekilde idare ediliyordur belki ama özellikle okul çağına yeni başlamış çocuğu olanlar, keşke aile baskısı, çevre baskısına kapılmasaydım veya ana olmak istiyorum, baba olmak istiyorum, egomu tatmin etmek istiyorum, hiç gerek yok ama dünyaya bir çocuk getirmek istiyorum demeseydim de keşke doğurmasaydım diyeniniz var mı?

Olası gelecek eleştiriler üzerine açıklamalar:

Kimse çocuğunu düşünüp duygusal olarak keşke doğurmasaydım demez herhalde. Sadece mantıksal olarak düşündüğünüzde diyorum.

Yani ben dünyaya gelmeseydim de olurmuş... diyebiliyorum. Ya da hayvan sahiplenenler, ulan zormuş ya sokağa atayım, birine vereyim, sahiplendireyim vs. diyebiliyorlar.
Annesine babasına bakamayanlar bakıcı tutabiliyor, huzur evine verebiliyorlar, hatta hiç ilgilenmeyebiliyorlar.

Çocuk nedense en kutsallaştırılan şey. İnsan evlenip pişman olabilir, çocuk yaptım diye neden pişman olmasın? Yani sevmesin, bakmasın demiyorum ama içten içe pişman olup sorumluluktan dolayı bakan, kan bağı olduğu için, evladı olduğu için yani olgusal olarak bakanlar illa ki vardır. Her pişman, sokağa atacak veya sevmeyecek diye bir şey yok.
0
ananiyimioguz
(26.09.25)
Biraz ekstrem bir durumdayım. Oğlum 7 yaşında, doğduğunda ekonomik durumum pek iç açıcı değildi, bereketiyle gelir dedikleri doğruymuş.

Deli gibi çalıştım, evde hep ek iş yaptım, endüstriyel projelerden öğrenci projelerine kadar ayırt etmeden yaptım ve şu anki çalıştığım iş yerini bu sayede buldum. Proje yaptığım bir iş yeri tam zamanlı çalışmamı istedi, mevcut işimden istifa edip şehir değiştirdim.

Çocuğumun oyuncak bütçesiyle ev geçindirenler var, iyi baktığımı düşünüyorum, beni ekonomik olarak zorlamıyor ama ikinci çocuğu hem yaşımdan dolayı hem de yeni bir çocuğa verecek manevi gücüm yok diye yapmıyorum.

Hiç pişman değilim, ömrümde hiçkimseyi bu kadar sevmedim. Düzgün bir insan olması için elimden geleni yapıyorum.
0
kimlanbu
(26.09.25)
Çocuğu olan arkadaşlar genelde ailelerinden destek alıyorlar. kimi ev veriyor kimi aile para falan. Tek maaşsa eğer zaten geçinmek imkansız gibi
0
runaway
(26.09.25)
çocuk doğduktan 3 ay sonra krediyle ev alıp birde tadilat yaptırdık. çünkü neden olmasın! bu dertlere girmeseydim hiç zorlanmazdım ama şu an çok zorlanıyorum.

çocuk genel olarak masraflı tabi. ama pişman olmak falan aklımın ucundan geçmedi.
0
scudman1
(26.09.25)
Masrafı çok ama zorlamıyor şu an.

Anne olduğuma bir gün bile pişman olmadım. Aynada gördüğüm kadını tanıyamasam da yorgunluktan geberiyor olsam da hayatta yaptığım en güzel şey kızım.
0
sadakatsiz
(26.09.25)
Bir an bile pişman olmadım. Hayatımda daha anlamlı hiç bir şey yok çünkü. Çok yoruluyorsun, çok fedakarlık yapıyorsun, kendini unutuyorsun ama hepsi anlamlı bir şey için. Sırf bu motivasyon bile insan üstü bir şekilde insana dayanma kuvveti veriyor. Maddi olarak da imkanlarım daha az olsaydı daha uygun şekilde büyütürdük. Mesela 25 binlik bisikleti değil de bin liralık olanı alırdık. Ama çocuk için bir şey farketmiyor zaten sevgi dolu ailesi olsun yeter.

Oğlum doğduğunda hemen bir tane daha yapmalıyım bu ne muhteşem bir şey demiştim. Hala aynı düşüncedeyim inşallah bir kez daha doğuracağım, fırsatım olursa bir tane daha hatta. Çocuk çok güzel bir şey ve bu evrende kıyaslayabileceğin herhangi başka bir güzellik yok.
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.09.25)
Bakamayacağımı hatta hem kendime hem babası ve ailesine hem de ülkenin gidişatına güvenmediğim için çocuk yapmadım, çocuk istemediğim için de evlenemedim. O şekilde düşün. İnsanların lüzumsuz eleştirilerini dikkate almana gerek yok, üzülme öyle her şeye.

İnsan duygusal olarak bazen her şeyden nefret eder. Çocukken ergenken ana babamızın ölmesini istediğimiz olmuştur, çok insana olur bu. Geçici bir durumdur ve bir süre seni hırpalarken sen yapman gerekeni yapıp kendine bakıyorsun ne durumdayım ne istiyorum ne yapabilirim diye. Şahsen hem parasızlıktan hem de vefa borcu hissettiğimden ayrı eve çıkamıyorum, mutlaka bir arada yaşamak zorundayız ve ben ona bakmak zorundayım diye hissediyorum, gitmiyorum bir yere. Kendimden veriyorum, kendime ait bir düzen, bir alan oluşturamıyorum, odamdan ibaret her şey. Öldükten sonra ulan keşke böyle yapmasaydım diyecek miyim bilmem, annemi yalnız bırakmaktan öldükten sonra hoşlanmayacağımı biliyorum ama.

Bu benim kendi vicdani hesaplaşmam, herkeste farklı olabilir, kimse kimseyi referans almak zorunda değildir. Bir dayanağa çok ihtiyaç duyuluyorsa en üst değer olarak gördüğü şeylerin (mesela dinlerin, milliyet gibi felsefe gibi çeşitli aidiyet duyulan şeylerin) ilkelerine başvurulur, düşünülür, karar verilir. Yine sen karar verirsin, insanları aşırı ciddiye almamak lazım.
0
muhayyer divan
(26.09.25)
Duyuru'daki teknik aksaklık yüzünden bir türlü düzeltemedim; en baştaki kısım "bakamayacağımı bildiğim için" olacaktı.
0
muhayyer divan
(26.09.25)
Maddi olarak biraz zorlanıyorum ama pişman değilim. Bebeğin sana bakarak güldüğünü görünce ancak neden şimdiye kadar bekledim diye pişman olursun.

Bebek olduktan sonra, bebeğin konforu için eş ile fikir ayrılıkları çok oluyor, daha sık tartışmaya başlıyosun asıl o yoruyo.
0
duyuruuser
(26.09.25)
Tek çocuğum var bebekliğinden beri tek başına bakıyorum. Bu sene ilkokula başladı. Evvelinde bakımında hep annem destekçi idi. O olmazsa işim maddi manevi çok zordu.

Çocuk isterken her yönden ne kadar zor olduğunu biliyordum, bu sebeple bir sürpriz olmadı. Ülkeye güvenim yok kendim didinerek gelir yaratmaya çalıştım. Doğum izninde dahi outletlerde kabinde ürün çekimi yapıp online sattım. O denli boş durmadan çalıştım, çalışıyorum. Eğitiminden sağlığına, giyimine, oyuncağına kadar en iyisini sağlamak için parçalıyorum açıkcası kendimi. Yorgunluktan kimi zaman canlı cenaze gibi geziyorum ama feda olsun yavru kuşuma.
0
cilekli pasta
(26.09.25)
Yorumlardan görüldüğü gibi kimse pişman olduğunu itiraf edemiyor:)
0
nothing in my way
(26.09.25)
maddi olarak zorlanmıyoruz ama bu çok değişken bir şey. bebekken bi hastalığı ya da özel mamayla beslenme gibi durumları olmazsa pek bi masrafı yok açıkçası. ama sonrasında kreş vs derken iş değişiyor. ha devlet kreşine gönderirsiniz aylık 2 bin tl, belediye kreşine gönderirsiniz 10 bin tl, özel kreşe verirsiniz 30 bine de var 60 bine de. kreşe vermez büyükler bakar, bedava. kızım 3 yaşında elle tutulur tek masrafı kreş şu an. onun dışında kıyafet, ayakkabı vs çok büyük kalemler değil.

manevi olarak zor. pişman mıyım, hayır. yani zaten doğurduğun ve sevdiğin bi canlıdan pişman olman imkansız oluyor bir nevi. keşke doğurmasaydım filan diye aklımdan geçirdiğim günler tabi ki oluyor da doğurmuşum yani pişman olsam ne olacak :D zaten koşuşturma ile geçiyor, hayatını da ona göre uyarlıyorsun, durup düşünmeye pek vakit kalmıyor bile bazen. bir de beklentiyi de ayarlamak gerek zaten öncesinde. hayat baştan aşağı değişiyor yani çocuk olduktan sonra o bar benim bu bar senin takılmayı filan planlıyorsan tabi ki pişman olursun. akşam sekizden sonrası ölüyor senin için artık. uyku saatlerine göre dışarıda olabilirsin. bebek arabada uyumayı seviyorsa şanslısın, sendromları var, inat dönemleri var, tuvalet eğitimi var, bok temizlemesi var. var da var. hani beklenti zaten bunlar olmalı. güzel yanları da ekstrası işi, katlanır kılıyor. kendini hazırlamadan hamile kalıp, işi düzgünce bölüşemeyen, destek almayan ebeveyn tabi ki pişman olur.

ha bir de destek almıyorsanız zor gerçekten. bizde eşimin ailesi bakım konusunda destek oldu. onlar olmasaydı bitmiştik. bakıcıya veremezdim mesela, evden çalışma imkanım yoksa işten çıkmam gerekebilirdi... şu an kreşe gidiyor olmasına rağmen alıp bırakma konusunda hala destek veriyorlar mesela.

araba şart gibi bir şey bu arada.

evlilik de çok sağlam olmalı. en benim diyen erkek bile babalık konusunda saçmalıyor. sizin eski duyuruları hatırlar gibiyim. onları düşünürsek eğer çocuk planı varsa önce evliliği sağlamlaştırın derim. duyuru sadece maddi açıdan bakılıyor gibi geldi olaya. ama maddiyat 1 önemli ise diğer konular 2 önemli bence.
0
elorelia
(26.09.25)
Çocuk bencillik, sırf sen ebeveyn duygularını tatmin edeceksin diye dünyaya getiriyorsun. Paran, zamanın gidiyor. Bu senin tercihin. Ama aynı zamanda çocuğu da bir savaşa sokuyorsun. Sana bir şey olsa çocuk ortada kalacak. Paran yok, gidiyon doğurup sokağa salıyorsun. İstediklerini alamıyorsun. Çocuk hep eksik kalıyor. Niye çünkü analık duygusunu yaşayacağım. Çocuk bildiğin dert ve bela.

Edit: bir de rızkıyla gelir diyen cahiller var. Evet filistinde afrikada öyle geldi. Kesin.
0
Shepard
(26.09.25)
Bunu aileye değil çocuğa sormak lazım.

Ailemin hiç arabası olmadı. Bir kere ödev yaparken maket bıçağı ile elimi kestim, acile gitmek için minibüs bekledik, öyle gittim. Taksi çok pahalı olur diye binmedik.

Bir yere giderdik, 16k denen lanet otobüste midem bulana bulana giderdim. Zor tutardım kendimi, otobüs iner inmez kusardım.

Kreş falan hak getire, anaokuluna bile gitmedim.

Ne doğru düzgün bir oyuncağım oldu, ne de herhangi bir şeyim. Kendi odam bile yoktu.

Ama aileme sorarsanız hiç pişman değildir, elinden geleni yaptık derler.
0
substituent
(26.09.25)
daha dogmadan kiyafetleri, kabanlari, puseti, besigi, carsafi derken yedi bin euro gitti.
masrafli tabii ki ama karsilanmayacak bir sey degil asla.
yasadigim ülkede cocuk parasi almak, vergi indiriminden faydalanmak, isten cikarilmaya karsi koruma altina girmek gibi artilari da cok.
pisman degilim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.09.25)
@ nothing in my way, onu özelden yazıyorlar, sanırım linç yemek istemiyorlar :(

Lanet olsun çocuğa, keşke ölse gibisinden değil de annelik / babalık bana göre değilmiş, sonradan anladım... gibisinden.

@ elorelia, evet o da ayrı bir konu zaten, onu denkleme katarsam hiç düşünemiyorum da işte şimdilik sadece "çocuk" olayını sorguluyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(26.09.25)
benim çocuğum yok ama kardeşimin ikizleri var. bana göre çocuk sahibi olmaktan değil, beraber çocuk sahibi olduğu kişiden pişman. ikisi de devlet memuru, eşi neredeyse 7/24 çalışıyor ama ona rağmen borçları bitmiyor. eşinin işi oluyor akşam geç geliyor, işi oluyor haftasonu bir yerlere gidiyor, işi oluyor iki üç gün eve gelmiyor. kardeşim neredeyse yalnız anne*. annemler çocuk bakma, okuldan alma gibi konularda destek oluyor, ben maddi destek oluyorum.
0
inheritance
(26.09.25)
Güzel soru ama türkiyede dürüstçe cevap verilebilecek en son sorulardan.
Burada da bunu görebilirsin. Artık dönüşü olmayan bir şey için en azından tepki almayalım diyerek herkes halinden memnun taklidi yapıyor. Bir de herkes varını yoğunu, hayatını, emeğini herşeyini çocuğuna veriyor ama sokaklar ssç den geçilmiyor ne hikmetse.
0
dawsonscreek
(26.09.25)
Tek çocuk var başımıza gelecekleri öngördük ekonomik imkanlarımız vardı bu sebeple ekonomik olarak hiç sorun yaşamadık
Diğer zorluklarından yana zerre pişman değiliz
0
basond
(27.09.25)
Yakınımda bir örnek var da düşünmeden edemiyorum acaba çocuğu olmasa hayatı farklı mı olurdu, yoksa aynı mı olur diye.

Amcam ülkenin sayılı üniversitelerinden 2000lerin başına mezun olmuş bir mühendis.
İngilizcesi de çok iyi. Normalde hep zaten biraz içe kapanıkmış ama öğrenciyken dünyayı falan gezerdi.

Evlendi 2 çocuğu oldu. Eşi de benzer donanımda. İkisi de çalışmasına rağmen çocuk bakmaktan ne bir ev değiştirebildiler ne bir araba değiştirebildiler (2000 model) ne bir seyahat ediyorlar. İstanbulda 20 yıldır ev-iş arası gelip gidiyorlar.

Ne zaman maddi olarak bişey sorsam, ya çocukların okul masrafı çok nasıl yapalim diyor.

Yıllık zaten şu kadar para gitti diyor. Hayır öyle pahalı oyuncaklar, kıyafetler de almazlar yani. Tek kısmadıkları şey eğitim ve yeme içme.

Ama ben anlamıyorum 2 tane uzman veya yönetici seviyesinde evli insan, nasıl 2 tane çocuğa bakarken hayatlarını bu kadar ot gibi yaşayabilirler?

Hiç mi bir hobiniz yok, merak ettiğiniz bir yer yok.

Amcam kuzenlerle olan gruba sürekli evliliğin pişmanlık olduğu alt metinli komikli videolar atıyor son yıllarda. Şakayla karışık amca zorla tutuluyorsan işaret yap diyeceğim de demiyorum.

Yenge tarafını bilmiyorum onda da durum farksız değildir herhalde.

Böyle olunca hadi evlilik pişmanlık olabiliyor bunu herkes rahatlıkla dile getiriyor da, acaba kendilerine itiraf edemedikleri diğer bir konu da, belki çocukların da pişmanlık olduğudur. İnsan bunu kendine yediremeyebilir ama hayatlarını yaşayamadıklarına engel şeylerden biri de çocuk yapmaları olabilir.

Belki aranızda nispeten daha iyi yaşayanı vardır ama yine de çocuk hayatınızı bir şekilde etkilediği için belki çocuksuz olsaydım... ki senaryoyu düşünüyorsunuzdur ama suçu da çocuğa atmak vicdanınızdan geçmiyordur. Çünkü sonuçta çocuğun da bir suçu yok, onu siz yaptınız.

Ah o gülüşü yok mu, ah o sarılması yok mu, ah o anne baba demesi yok mu... diyerek belki de kendinizi tatmin etmeye çalışıyorsunuzdur. Kaldı ki çocuğun da hayırlı olup olmaması, sorunlu olup olmaması gibi de bir ihtimal var da ona çok girmiyorum.

Geri dönüşü olmayan bir karar için "ya aslında biraz pişmanım" demenin de ne faydası olur bilemiyorum ama en azından belki dürüst olanlar vardır, bana bir fikir verirler diye sordum.
0
🌸ananiyimioguz
(27.09.25)
Bir de ben yanlış mı hatırlıyorum sanki dizilerde filmlerde ya da gerçek hayatta duydum ya.

Kavga sırasında senin oğlun, senin kızın, babasının oğlu, anasının kızı ne olacak,
Sen istedin, al çocuk istiyodun ne oldu, sen istedin sen bak, çocukla ilgilenmiyorsun, zaten onu hiç sevmedin vs. vs... liste uzar gider. Evi terk edenler, çocuğunu terkedenler de cabası.

Bunlar olmuyor mu? Pedagojik olarak veya psikolojik olarak yanlış söylemler ve hareketler, bunları yapabilecek olanlar çocuk yapmamalı bence de ama mantıklı düşününce böyle konuşuyoruz, çocuğu yapınca, yani bizzat deneyimleyince işin uzmanı da olsak işler çığırından çıkabilirmiş gibi geliyor.

O yüzden tek tük bir kaç kişi dışında kimsenin bunu itiraf etmemesi de garip geldi.

Sanki bunlar hep oluyormuş da evli ve çocuklu kişiler arasında bunlar bilinen bir gerçekmiş, ama bunlar gizli bir örgüt olarak dışarıyla paylaşmıyorlarmış gibi geliyor.

Çevre baskısı ve duygusal baskı hala üzerlerinizde hakim ve gerçeği düşünmekten ya da söylemekten alı koyuyormuş gibi geliyor.

Bu herkeste oluyor diyemem ama, bu kadar herkesin "hiç olmuyor hayır" demesi belki de iyi kötü değer yargılarınızı tetikliyor ve kendinizi kötü ebeveyn olarak düşünmenize sebep olacak diye kendinize bile itiraf edemiyorsunuzdur kim bilir.

Bu arada belki cevap verenler gerçekten tek tük sıkıntılar olsa da hem kendileri hem çocukları sorunsuza yakındır ve güzel geçiyordur hayatları, ona bir şey diyemem.
0
🌸ananiyimioguz
(27.09.25)
1-cocuk=sorun demek o yuzden kimse sorun yok diyemez herhalde. Zorluk olarak benim tahminimin kesinlikle ustune gecti. Maddi olarak zorlanmiyorum diyemem. Kendimden kisarak su ustunde kalmaya calisiyorum.
2-tek cocukta durdugum icin hayir. finansal olarak tek cocugun ustune cikmam imkansiza yakindi.
3-aile baskisi sifirdi. ben istedim oldu, sifir pismanlik. tekrar basa donsem yine cocuk yaparim.
0
cooperr
(27.09.25)
(2)

kaş alımı

neymiş
önerebileceğiniz bir yer var mı. tercihen anadolu yakası. eskiden nişantaşında bulut mayasgil vardı zanaat atölye adam çok iyi kaş alıyordu gitti amerikaya. şimdi nereye gitsem ebru gündeşin 90lardaki kavisli kaşa çeviriyorlar. sephora demeyin (daha önce aldırdım berbattı) yada cidden çok iyi alan b
önerebileceğiniz bir yer var mı. tercihen anadolu yakası. eskiden nişantaşında bulut mayasgil vardı zanaat atölye adam çok iyi kaş alıyordu gitti amerikaya. şimdi nereye gitsem ebru gündeşin 90lardaki kavisli kaşa çeviriyorlar. sephora demeyin (daha önce aldırdım berbattı) yada cidden çok iyi alan bi yeri varsa diyin
0
neymiş
(24.09.25)
Güzellik Atolyem <3
Yeri caddede. Senelerce Gebze tarafından gittim iş çıkışı o denli iyidir Cansucuğum.
0
cilekli pasta
(24.09.25)
hala orada mi bilemiyorum ama Black & White Caddebostan'da Merve hanim vardi. cok ama cok iyidir. yuzunuze gore mukemmel kas alir.
gitmeden mutlaka arayip sorun orada mi hala diye. degilse telefonunu isteyip yeni yerini ogrenebilirsiniz. Merve hanim olmazsa benim yedegim , Studio kuafordur. (Studio Kuaför - Adnan Serter)
0
65 derece
(25.09.25)
(2)

Yol üzeri Lezzetleri & Aktiviteleri

va
Akçakoca'ya kadar gidip geleceğim iş için. Güzergah içerisinde şunu ye, şunları al, şuraya uğra dediğiniz egzotik önerilerinize açığım. Köy yumurtası bile alabilirim.hayat hızlı akıyor, belki mutlu olacağımız bir öneriniz vardır. Bonus olarak kendi yolculuğunuzda unutamadığınız bir anınızı da anlata
Akçakoca'ya kadar gidip geleceğim iş için.

Güzergah içerisinde şunu ye, şunları al, şuraya uğra dediğiniz egzotik önerilerinize açığım. Köy yumurtası bile alabilirim.

hayat hızlı akıyor, belki mutlu olacağımız bir öneriniz vardır. Bonus olarak kendi yolculuğunuzda unutamadığınız bir anınızı da anlatabilirsiniz.

İstanbul'dan gidip geliyorum.
0
va
(22.09.25)
Düzce'de çarşı içinde bir köfteci var. Adını unuttum. Şimdi haritadan baktım, bölge köfteci dolmuş. Rasgele birine gir artık ve köfte ye. Harikadır.

Yanında şıra içmeyi unutma. O daha da harikadır.
0
Mirket
(22.09.25)
Eğer İstanbul’da etrafınızda süper bir fırın yoksa bizim fırından sarı buğday ekmeği alın. Biz buzluğa atıp atıp İstanbul’da tüketiyoruz çok seviyoruz.
Akçakoca’dan bir ilçe öncesi Kocaali de anayolun hemen yan tarafında kalıyor.
share.google

3 dk aşağıda sahilde de Halt Burger var Thy’nin uçan aşçıları ayrılınca açmış. Bir yöresellik yok ama önünden geçerken aç olursanız lezzetine kefilimdir.
0
cilekli pasta
(22.09.25)
(4)

1+1 ev yatırımı

adwokat
Merhabalar, gözüme kestirdiğim 1+1 daire var.2.1 milyon tlEşyasız kiraya verirsem 15’e gider.Eşya koyarsam 19-20 ye gidiyor.Aynı binada eşyalı 1+1 var, eşyalar yeni. Ütüsünden çatalına kadar. Ama fiyat 2.500.000Her türlü eşyalı kiralama yapmak istiyorum.Sizce 1+1’i ortalama kaliteli eşyalarla doldur
Merhabalar, gözüme kestirdiğim 1+1 daire var.
2.1 milyon tl
Eşyasız kiraya verirsem 15’e gider.
Eşya koyarsam 19-20 ye gidiyor.


Aynı binada eşyalı 1+1 var, eşyalar yeni. Ütüsünden çatalına kadar. Ama fiyat 2.500.000


Her türlü eşyalı kiralama yapmak istiyorum.
Sizce 1+1’i ortalama kaliteli eşyalarla doldursam kaça mal olur?
Ne ucuza kaçalım ne pahalı olsun.

Yani eşyalıyı mı almalı boşu mu ona karar vermeye çalışıyorum teşekkür ederim
0
adwokat
(21.09.25)
Avukat Bey, bir evleri görsen, katı, manzarası, cephesi derken bir tanesi daha fazla çekebilir seni. Eşya masrafı arka plana itilir bakarsın.
0
Mirket
(21.09.25)
15 bine kiraya giden evin değeri en kötü 2.5m olmalı altında işkillenirim. Evde bi şey olmasa bile muhtemelen yeni gelişen bi yerdir arz fazladır. Arzın yüksek olduğu yerde yatırım yapmam
0
Mcfly
(21.09.25)
ikinci elciler var. onlara evi gösteriyorsunuz kendileri ikea katalog evi gibi döşüyor. parayı da depozitoyu alınca alıyorlar.

ama şöyle bir durum var. evde kim kalacak? 1+1'de 2 öğrenci mi, yeni evli mi, tek kişi mi?

eşya için o kadar değişken ki bu durumlar.

aynı durumda eşyasız verdim. kafam da rahat.

eğer gerçekten aylık 5 bin getirecekse eşyalı daha makul gibi. onda da siz tutun, 1 değil 2 kira depozito, 2 kira peşinat dersiniz, o da eşyaları öder rahatlıkla. tutanlar da kimse onlara göre dediğim yerlerle anlaşıp eşyaları ayarlarsınız.
0
gurur
(21.09.25)
Benim kayseride eşyalı ev deneyimim var ergonomik ve ekonomik çözümlerle adamlar bir ev döşemişler ucuz ama konforlu hissediyorsunuz çok mantıklıydı.
Vestel’in 86 bine şöyle bir setini yapmışlar. Her bayide vardır pazarlık da yapılır çok benzerlerini kullandım tam fiyat performans.
www.senturkdtm.com
Gerisini de letgodan sade bir şekilde halledersiniz. Salona bir köşe, tv dolabı, masa ile tamamlanır. Yatak odasına iki baza ve bir gardolap atarsınız isteyen birleştirir. Tülü perdeyi trendyoldan zebra alırsınız mesela, halılar makinede yıkanabilir olur, 400 bin fark vermezdim ben olsam.
0
cilekli pasta
(21.09.25)
(22)

İngilizce bir tabir arıyorum

Bruce
Gereğinden pahalı ama insanın kendini şımartması ya da özel ilgi alanında olduğundan dolayı satın aldığı ürünler için kullanılıyor. 2 kelimeden oluşuyor.Türkçe ilgi objesi gibi bir çevirisini gördüm diye hatırlıyorum ama çok emin değilim, benzer bir anlamda olduğunu hatırlıyorum. Spesifik tabiri arı
Gereğinden pahalı ama insanın kendini şımartması ya da özel ilgi alanında olduğundan dolayı satın aldığı ürünler için kullanılıyor. 2 kelimeden oluşuyor.
Türkçe ilgi objesi gibi bir çevirisini gördüm diye hatırlıyorum ama çok emin değilim, benzer bir anlamda olduğunu hatırlıyorum.

Spesifik tabiri arıyorum bu arada, bu konuyu nasıl anlatabilirim gibi çeviri sormuyorum.

Duymuş olan var mı?

Edit: bilmediğim bir tabir değil, gördüm ama unuttum.
0
Bruce
(20.09.25)
Guilty pleasure mü mü mü
0
Shepard
(20.09.25)
Guilty pleasure ne alaka?
0
🌸Bruce
(20.09.25)
Bence ben kazandım bu duyuruyu, guilty pleasure işte. Geçen bir arkadaş alıcam lan dedi 2.5m'e araba aldı, borç harç. Evliyim, hakettim olm biraz kendimizi şımartalım dedi.
0
Shepard
(20.09.25)
Passion purchase?
0
Amaranta ursula
(20.09.25)
Passion purchase +1
0
sey mi dostum
(20.09.25)
O da değil.
0
🌸Bruce
(20.09.25)
"Spoil myself" değil mi?
0
nawar
(20.09.25)
Abi birebir çeviri deseydin passion purchase diyebilirdik. Benim dediğim senin soruna uygun cevap ve kimseye bir şey anlatırken passion purchase denilmez.

Spoil myself +1
0
Shepard
(20.09.25)
guilty pleasure
whim purchase
treat yourself
0
pislick0
(20.09.25)
Splurge item?
0
auroraaurora
(20.09.25)
Self indulgent
0
anon1m
(20.09.25)
collectible items
0
sonsuz
(20.09.25)
impulse buy / impulse purchase?

ihtiyac var mi yok mu cok düsünmeden, dürtüsel olarak satin almak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.09.25)
Ya adam öyle bir soru sormuş ki üstümdeki iki mesaj ve buradaki cevapların yarısına uyuyor... Bir sayı tuttum, bilin gibi.
0
Shepard
(20.09.25)
Hala değil.
0
🌸Bruce
(20.09.25)
Object of desire
0
arbre
(20.09.25)
Object of desire
0
ırene adler
(20.09.25)
Arzu nesnesi, object of desire. Katkılarınız için teşekkürler, itirazları kabul etmiyorum.
0
🌸Bruce
(20.09.25)
Abi bu nerenin köyünde konuşulan İngilizce? Aydınlatan bilgili arkadaşlara teşekkürler şimdiden.
0
Shepard
(20.09.25)
vay be
0
sonsuz
(20.09.25)
treating yourself
0
Batuhanolabilir
(21.09.25)
Vanity item
0
cilekli pasta
(21.09.25)
(9)

bu kişi neden kayboluyo olabilir

ala09
diyelim x biriyle ayda 3-4 iş yapıyoruz belli tarihlerde online ve kücük bir iş. Bu adam arada bir "şantiyeye gidiyorum tlf çekmiyor" diyerek ortadan kayboluyor ve işler y'ye emanet diyor 3. kişi de var ama doğrudan işimiz yok onla, adam gittiği zamanlarda telefon çekmiyormuş, y dönüş yapacak diye ö
diyelim x biriyle ayda 3-4 iş yapıyoruz belli tarihlerde online ve kücük bir iş. Bu adam arada bir "şantiyeye gidiyorum tlf çekmiyor" diyerek ortadan kayboluyor ve işler y'ye emanet diyor 3. kişi de var ama doğrudan işimiz yok onla, adam gittiği zamanlarda telefon çekmiyormuş, y dönüş yapacak diye önden haber veriyor. işimizi aksatan hicbi şey yok. Şimdi ben bir mevzu için ulaşmak istedim iletişim şu şekilde sürdü üçüncü kişiye(y) söylüyorum o da bana " tamam x'e sordum ok dedi" gibi iletiyor. ben xle de y işe de aynı hattan bağlantı kuruyorum

Benim ulaşamadığım onun ulaştığı bir yerdeyse niye ben de doğrudan konuşamıyorum ve tel onda değil? Bu adam nereye kayboluyor her ay? ceza meza olabilir mi dicem ama telefonda konuşabiliyorum ikisiyle de ayda bir, gerisi yazısma. Yazıştığım için bana hiçbir şey çaktırmayabilirdi ama üçüncü kişiyi muhatap etti açık şekilde.

tahminleri alalim
0
ala09
(19.09.25)
Psikolojik sorunları vardır,bir hastalığı vardır veya bağımlılığı, arada bir rehabe/hastaneye gitmesi gerekiyordur. Durumu da saklıyorlardır.
0
gobekliraki
(19.09.25)
uyusturucu olabilir
0
buenosdias
(19.09.25)
Paylaşması sıkıntı doğuracak bir yere gidiyor belli ki. Aynı anda başka bir proje de yürütüyor veya gizlediği problemleri olabilir.
Asistanken dersin hocası fizik tedaviye gitmek için gizlice kart basmadan çıkardı. Dekan mesai saatinde gitmesine izin vermediği için yerine ben oturur hoca gelecek ben yardımcı olayım der sorunu çözer veya hoca gelince ona iletirdim. İnsani şeyler de çıkabilir yani atından.
0
cilekli pasta
(19.09.25)
bipolar olabilir. bu arkadaşların belli döngüleri var. o dönemlerde kendilerini komple dışarıya kapatıp izole oluyorlar
0
limonlu eksi
(19.09.25)
Yav üsttekiler sacmalamislar, aha ben de yaşıyorum aynısını.

Islerim var, toplantiya giriyorum, oraya buraya gidiyorum ve o an cevap veremiyorum telefondan ama yanımdaki kişinin soylediklerine cevap verebiliyorum. Yanimdaki kisi baska bir isle pc, telefon uzerinden ugrassa da bulundugumuz ortamda siritmiyor.

Bazen de küçük işler sıkıyor. Ugrasmak istemiyorum, canim istemiyorum, yoğunum vs. pasliyorum arkadaslara. Bana iletiyorlar ve işi yapacak kişiyle muhatap olmuyorum.

Şunu çok yaşıyorum, söyleyeceği şeyi 1 cümleyle anlatabilecekken sırf muhabbet veya govde gösterisi veya baska sebeplerle konuyla ilgili veya ilgili gibi görünen seyleri anlatanlar var. Ya shut and işini yap olmm. Hayat hikayesini anlatiyor.
0
Shepard
(19.09.25)
Kaz dağlarındayim
0
topkapiaksaray
(19.09.25)
belki de ibs
0
Batuhanolabilir
(20.09.25)
açık cezaevindeymiş
0
🌸ala09
(23.09.25)
Puhahahahaha çok iyi, plot twist
0
gabe h coud
(23.09.25)
(28)

gözümün içine bakarak yalan söyleyen kreşe sinirim bozuldu

alice in potatoland
dün kızı kreşten aldım. gittiğimde ağlıyordu. küçük yas grubu olduğu için üç tane pedagog duruyor başlarında. o saatte orada ikisi vardı. dedim bir şey mi oldu, yok olmadı bugün çok iyi vakit geçirdi gideceği için ağlıyordur dediler. ama ağlamasında bir gariplik seziyorum. neyse aldım eve geldim. ağ
dün kızı kreşten aldım. gittiğimde ağlıyordu. küçük yas grubu olduğu için üç tane pedagog duruyor başlarında. o saatte orada ikisi vardı. dedim bir şey mi oldu, yok olmadı bugün çok iyi vakit geçirdi gideceği için ağlıyordur dediler.
ama ağlamasında bir gariplik seziyorum. neyse aldım eve geldim. ağlaması durmadı. yıkadım, yedirmeye çalıştım, uyuması için yatırdım ama hep savaş halindeyiz, ateşini ölçüyorum normal, karnını göğsünü dinliyorum normal ama çocuk garip. içime kurt düştü. eşime mesaj attım, kızla hastaneye gidiyoruz diye. hastanede ilk değerlendirmede bir şey yok dediler, eşim bizi aldı biz gene eve geldik ama dün gece hiç uyumadı. bir süre sonra ağlaması durdu ama huzursuz ve uyumuyor pek. bu sabah pediatristini aradım, arkadaşım, hemen bizi sabahtan gördü. çocuklara normalde uyguladığımız değerlendirmelerin baya dışına çıkarak bir sürü tetkik yaptı ve sonuç olarak biz ambulansla hastaneye sevk edildik.
14 aylık kızımın bacağı kırılmış amk.
o yaşta bebeklerde kemik doku jöle gibidir. o çocuğun bacağının kırılması için çocuğa uygulamanız gereken force çok büyüktür. ben kendim pediatristim. ben, hastanedeki acildeki doktorlar, hatta kızımın peditristinin muayenenin ilk 20 dakikasında, herkesin bunu gözden kaçırmamızın sebebi bu durumun bu yaş çocuklarında pek rastlanmaması.

iki seçenek var, çocuk ya yüksek bir yerden düştü ya da yüksek bir yerden üstüne bir şey düçtü. bence başka bir çocuk atladı. düşme ihtimali pek yok çünkü daha tam yürüyemiyor, ancak işte altı falan açılırken düşmüş olabilir. ama ikinci seçenek çok olası çünkü 1-3 yaş grubu oldukları için yürüyebilen, koşabilen çocuklar var. çocuk ağlamaktan helak olmuşken bana bilerek yalan söylediler. eminim travma ilk gerçekleştiğinde de ağlamaya başladı, yani ne olduysa oldu ve olanı pedagogları biliyordu. bana bunu söylemiş olsalar zaten ben kırık çıkık var mı diye çocuğu direkt kendim orada muayene ederdim. koca bir gece çocuğu kırık bacağıyla etrafta gezdirmezdim.

şu an kreşe çok hiddetliyim. kreş yönetimine mail attım, bana verdikleri cevap, buradan aldığınızda kırık yoktu.
ya ne biliyorsun yoktu? doktor musun? kaç tane doktor gözden kaçırdı, sen ne biliyorsun? ben mi kırdım çocuğumun ayağını? bu çocuğun kırığı yoktuysa ben geldiğimde neden ağlıyordu?

ben çocuğumun kreşte düşmesiyle, başka çocukların onu ısırmasıyla falan okayim, bunlar büyümenin bir parçası, ama tutup da öğretmenlerinin gözüme bakarak yalan söylemesi sonra da burada kırık yoktu gibi insanı salak yerine koyan bahaneler üretmeleri aşırı itici ve hiç profesyonelce değil. bu yalanın çok ciddi sonuçları da olabilirdi. kafatası travması almış olsaydı belki şu an bambaşka bir senaryo ile karşı karşıyaydık çünkü vaktinde müdahale gecikmiş olacaktı. hastalık, yaralanma, düşme, düşürülme gibi bir olayda ailelere de yalan söyleyemezler ama.
şu an kreşi belediyeye şikayete gideceğim, ancak başka ne gibi seçeneklerim olduğunu merak ediyorum. kanton st.gallen.
isviçr'de yaşayan kişiler varsa bu konuda fikir bekliyorum.
teşekkürler.

edit: gelişmeleri altta yazdım. gene birkaç gün içinde bir sey olursa yazarım.
0
alice in potatoland
(19.09.25)
Aiy ne yapilacagini bilmiyorum ama icim acidi :( cok gecmis olsun. Hem de up olsun
0
abuzer
(19.09.25)
Bence bir avukatla görüşün acil. Kreşte kamera var mı?
0
anon1m
(19.09.25)
kamera kayıtları ne diyor?
0
xu
(19.09.25)
Ya öncelikle sakinliğinize ve profesyonelliğinize hayran kaldım. 13 aylık oğlum var, daha okurken elim ayağım boşaldı benim.

Bence maille filan olmaz o iş olayların sıcağıyla farketmediniz sanırım ama KIZINIZIN BACAĞINI KIRMIŞLAR.
ortalığı ayağa kaldırın avukat tutun, sorumlular ceza alana kadar da peşini bırakmayın.
0
kaptan maydanoz
(19.09.25)
müthiş soğukkanlı davranmışsınız tebrik ederim. muhtemel bir kırığı kasten saklamak bana gerçek olamayacak kadar fazla canice geliyor ama sonucu değiştirmiyor. bence de avukat tutup gittiği yere kadar götürün, korkutun, terör estirin, hakkınızdır.

14 aylık çocuğun kırığının olması insanın içini acıtıyor gerçekten. büyük geçmiş olsun.
0
beyfendi
(19.09.25)
Oha diyorum hocam, 3 yaşında oğlum var ve sürekli aynı kaygıları yaşayan biri olarak ağzım açık okudum, çok geçmiş olsun. Acil bir avukat ve kamera kayıtlarını talep edin demekten başka bir şey gelmedi elimden.
0
mirty
(19.09.25)
geçmiş olsun.

kırığı bilerek saklamalarını pek mümkün görmüyorum. muhtemelen onlar da kırık olacağını beklememiş, bunun muayenesini yapmamış ve haliyle yok zannetmişlerdir. siz bile hastaneye götürüp rutin kontrol yaptırmanıza ve kendiniz de çocuk doktoru olmanıza rağmen rutin muayenede değil, ekstra muayenede tespit etmişsiniz, kreş bunu nereden tespit etsin. kreş öğretmeni veya pedagog kırıktan çıkıktan ne anlar.

burada sorun, çocuğun başına bir iş geldiğini saklamaları. en azından akşamı bile beklemeden derhal telefon edip çocuğunuz düştü veya çocuğunuzun üstüne arkadaşı düştü, hastaneye götürseniz iyi olur şeklinde bilgilendirme yapmaları gerekirdi.

türkiye'de olsa ne yapılması gerektiğiyle ilgili bir şeyer söyleyebilirdim. avrupa'da bu işler nasıl oluyor bilmiyorum ama illa ki şikayet edilecek bir üst merci, bir denetim mekanizması vardır.
0
kibritsuyu
(19.09.25)
Çocuk ayağı kırık halde yürüyebiliyor muydu?
Çocukların kemiklerinin anlattığınız kadar zor kırılabileceğini bilmiyordum bunu tespit etmenin yolları var mı?
En azından biz de bilinçlenelim.
0
duyuruuser
(19.09.25)
kamera yok maalesef kreste. az önce belediyeye gittim, dilekce verdim. ilk gün aldigimiz raporlari toparladim, kendi doktorundan da tekrar degerlendirme yazisi istedim, hastaneden de aldim. bunlari avukat araciligiyla belediyeye gönderecegim.

@kibritsuyu, zaten kizdigim nokta o. ben de onlarin "bacagi kirilmis" demelerini beklemiyorum zaten ama normalde bu tip olaylarda bilgilendirildigimiz icin ben bu olay sonrasinda da "kizinizin üstüne cocuklardan biri atladi bugün, o yüzden agliyor" demelerini beklerdim. ah cok güzel gün gecirdi, diyip beni yanlis yönlendirmeleri inanilmaz bir salaklik. benim tepki verme süremi geciktirdiler.

normalde de öyle cazgir falan bir veli degilim. cocuktur bunlar, itisirler, düserler, ari sokar bahcede falan, ki olmamis seyler degiller ama bana haber edilmesi gerek. yani kizim cenesini masaya carpinca söyleyen okul, bu kadar büyük bir düsme ya da ezici darbe olayini bilerek söylemedi, sonra da burada kirik yoktu diye isten siyrilmaya calisti. korkunc.

kizim zaten daha iki aydir gidiyor krese. ilk bir ay komple oryantasyondu. daha yeni yeni sabah 7:30'dan öglen 12'ye kadar birakiyorduk. simdi cocuk en az 2 ay krese gidemeyecek. tüm o okul oryantasyonu cöp oldu. yürümesi gecikecek. cok güzel emekliyordu, simdi o da yok tabii. yani gelisimsel olarak da aksatiyor, yerine konmayacak seyler degiller bu yasta ama sinir bozucu oldukca.


@edmond, cocugun aglamasi devam edecegi icin hastaneye kaldirilir, hastanede ikinci tetkikten gecerdi muhtemelen. o sirada fark edilirdi diye düsünüyorum.

@duyuruuser, maalesef daha tay tay yürüyordu, bir yerlere tutunarak, pek kendi basina degil. dün krese gittigimde yerde oturuyordu, ben kucakladim, sonra da zaten hep kucakta kalmak istedi. ayaginin üstüne hic bastirmamistim. muhtemelen bastirmak isteseydim avaz avaz aglayacagi icin o an anlardim kirdigini ama zaten huzursuz diye ben de hic yere koymamistim.
konusamadigi icin derdini de anlatamiyor. soramiyoruz ki cocuga, kizim bir yerden mi düstün, biri üstüne mi atladi, nasil oldu diye.
su an daha iyi, uyuyor, uyaniyor, emiyor, pek bir sey yemek istemiyor ama su an dünkü uykusuzlugun acisini cikariyor.
0
🌸alice in potatoland
(19.09.25)
Çok geçmiş olsun. Benim oğlumun da omzunu morartana kadar ısırmışlardı 2,5 yaşında iken görece lüks bir kreşte. Yönetimi aradım hocam hiç mi görmediler diye okulda olduğunu ne malum evde de ısırılmış olabilir demişlerdi.
Ana oğul yaşıyoruz sabah sağlam verdiğim çocuğu inler cinler mi ısıracak kafasını kırsa bizden değil mi yapacaksınız diye kıyameti koparıp almıştım o okuldan. Demek kırsalar da aynısı olacaktı. Yardımcı öğretmen diye kız meslek mezunu 18 yaşında tecrübesiz kızları koyuyorlar özellikle. Gerçekten rehberlik ve psikolojik danışmanlık mezunu öğretmen ise pedagog dedikleriniz yine iyiymiş.
Kesinlikle avukatla görüşün savcılığa dilekçe verin delillerin korunması için silinmemesi için ayrı bir dilekçe var avukat yönetir süreci.
0
cilekli pasta
(19.09.25)
Türkiyede olsaydı savcılığa şikayet etmeniz gerekirdi, mutlaka orada da buna benzer bi mekanizma olmalı, çok geçmiş olsun okurken ben de çok üzüldüm kıyamadım yavruya. Umarım bir daha yaşamazsınız Allah korusun.
0
Sadece soruyorum
(19.09.25)
Böyle bir durum kabul edilemez. Cocugu kresten alin ve mutlaka dava acin bence.
0
sonsuz
(19.09.25)
14 aylik cocuk kreste ne yapiyor? Siz 14 aylik cocugunuzu krese verirseniz, bu ihtimali de kabul etmis oluyorsunuz. 1 yasini doldurali 2 ay gecmis bir cocugu krese biraktiginizda sizin verdiginiz ilgiyi, sefkati ve ozeni vermelerini mi bekliyorsunuz. Isterse 50 tane pedagog olsun baslarinda. Iş yapiyor bu insanlar, para kazanmak icin oradalar. Adile Nasit sefkati ve ilgisi beklemek fazla hayalperestlik degil mi?
0
narod
(19.09.25)
@narod, sana ne kücük comar?
avrupa'da 6 aydan itibaren krese verilebiliyor.
0
sonsuz
(19.09.25)
@narod, sosyal dinamikler ülkeden ülkeye degisebilen seyler pek tabii biliyorsunuz ki.
insanlar calisiyorlar, büyükanne-büyükbaba her durumda torun bakmak istemiyor ya da bakabilir saglikta olmuyor, bu sebeple devletler sistemlerini buna göre kuruyorlar. ayni zamanda göcmen cocuklarinin ilkokul öncesi kres baslama yasinin mümkün oldugunca erken olmasi, cocugun dil gelisimi icin istenilen bir sey avrupa'da.
cocuklarin bircok avrupa ülkesinde 12 aydan itibaren okula baslamasi cok normal.
op'nin de esi tarafi isvicreli, öyle bizdeki gibi cocugu büyükanneye birakayim dinamikleri yok yani.

Kimse cocugu aman da aman hoppidi hoppidi prensesime diye simartin demiyor kreste, ama 14 cocuga 3 pedagog düsen bir ortamda bu kadar ciddi sorunlar yasanmasin, yasaniyorsa da bir zahmet ailesine dürüstce haber edilsin.
maalesef bilgileriniz ve dünyaya bakis aciniz fazla demode ve türkiye ekseninde kalmis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.09.25)
Benim bile sinirim bozuldu. Ne biçim olmuş. Çok geçmiş olsun.
Dediğiniz gibi kazalar da olur istemeyiz tabi ama garantisi yok. Hiçbiyerde garantisi yok ama burası ekstra güvenilmez bir kurum belli ki. Kötü de bi yaşantınız oldu şimdi. İmkanlarınızı başka bir kreş bulma yönünde zorlayın bence.
Ve umarım yaptıkları yanlarına kalmaz.
0
benim bir gizli bildiğim var
(19.09.25)
@narod, mortgage'imizi sen ödeyeceksen ben bugün isi birakirim.
yok sen ise git, cocugunuza ben bakarim diyorsan ona da okayim.
0
🌸alice in potatoland
(20.09.25)
Abi morgıç birden mi çıktı? Böyle haberiniz yokken mi çektiniz kredileri? Çocuk da mı aynı şekilde? Yani ufacık çocuğun var gidip millete emanet ediyorsun. E orada böyle diyebilirsin ama sen oranın suriyelisi olabilirsin onların gözünde. Bir anne evde kalıp çocuğu ile ilgilenmeli, mümkün değilse de bunların olabileceğini kabullenmeli. Kreştekiler de az şerefli değilmiş, ağzı yüzü kırılmalık. Emanet ediyoruz lan çocumuzu, niye adam gibi bakmıyorlar? Doğru yer değilmiş, şikayetler, yeni yer bakma şeklinde ilerlersiniz zaten. Ama şunu unutmamalı insanın olduğu yerde hata, aman boşver diyip bazı şeyleri her zaman yapmama olabiliyor.

İnşallah iyileşir hızlıca kerata.
0
Shepard
(20.09.25)
yozgat'ın köyünden gelmişçesine yapılan yorumlar gerçekten göz kanatıyor.

avrupa'da kreşler çocukları 1 yaşından sonra kabul ediyor. bunun tek sebebi anne babanın çalışması değil, çocuğun akranları ile sosyalleşmesi, anne-baba dışında başka insanlarla da iletişim kurmaya başlaması, dil öğrenmesi, bir sürü sebebi var.

çocuk kreşe gidiyor diye annesi neden bacağının kırılmasını kabullenmeli, gerçekten kafalar gitmiş.

yaşadığınız olay avrupa, hele isviçre standartlarında büyük bir skandal. öncelikle kreşten yazılı bir savunma isteyin. doktor raporu alın. isviçre'yi çok bilmiyorum ama her kantonun çocukları korumakla yükümlü bir makamı vardır. oraya bu belgelerle şikayetinizi yapın. bu asla öyle örtbas edilecek affedilecek bir olay değil.
0
sir gawain
(20.09.25)
soruya cevabım yok. çok geçmiş olsun demek için yazıyorum. allah belasını versin böyle insanların. gece gece üzüldüm, umarım kızınız daha iyidir :(
0
respect
(20.09.25)
Işinize gelmeyen cevaplari tiklemeyip, karsi tarafa hakaret eden eden cevaplari sizi destekledigi icin tikliyorsaniz siz de karakterinizi az cok belli ediyorsunuz zaten.

Yok mortgage, cok gecim derdi, yok 1 yaştan sonra cocugun sosyallesmesi. Bir seyi oldurmak isterseniz her seye bir aciklama bulabilirsiniz. Bu memlekette neler hangi cumlelerle aciklanip kabul gormuyor ki. Gerekli sebebinizin olmasi yaptiginizin dogru oldugunu gostermiyor.

Siz o yaştaki cocugu krese verirseniz bunu kabul ediyorsunuz. Buraya gelip aglamanin bir anlami yok. Bunlari kabul edemeyecek durumda iseniz buraya baslik acip cevap yetistirmek yerine oturup evladiniza bakin.
0
narod
(20.09.25)
kafalar gidik sahiden ya. bunlar sey zannediyorlar, dünya kendi kücük perspektiflerinden ibaret ve annelik demek telefondan eksi duyuru gibi tirt bir platforma girerek iki üc satir bile bir sey yazmadan cocuk bakmak demek :) halbuki cocugu emzirirken gayet yapilabilir bir sey. sanki kadin cocuk uyurken bile gözünü ayirmadan cocugu izleyecek, asla yasamayacak, calismayacak, nefes almayacak.

halbuki calismiyor olsa bile kadinlara cocugu kücük ¥asta krese vermeleri öneriliyor, cünkü kres demek oyun teyzesi ile vakit gecirmek demek degil. hadi cocugun sosyallesmesi, dil gelisimi falan denmis, belli ki bunlari umursamiyorlar ama kres ayni zamanda 1. cocuk icin daha güclü immün sistem demek 2. anne icin aylar sonra kafasini evden cikarip yavas yavas kendi sosyal hayatina dönebilmesi demek. ücüncü partiden alinan cocuk bakiminin annenin depresyon riskini %64 azalttigi biliniyor.

bu sey gibi, cocugunu kuran kursuna ya da kiliseye gönderen kisi cocugun tecavüze ugramasini kabullenecek.
cocugunu ekmek almaya gönderen araba carpmasini kabul edecek.
cocugu okula yürüyerek gönderen cocugun kacirilmasini kabul edecek.
vay anasini.

www.whijournal.com
hediyem olsun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.09.25)
yahu delireceğim. çocuğunu erken yaşta kreşe verdi diye elinin kolunun kırılmasını niye peşin peşin kabul etmesi gereksin? geç yaşta verse ne fark eder? deli olursun yemin ederim. çıldırırsın.

burada şikayet edilen şey verilen ilginin, eğitimin bir anne baba kalitesinde olmaması değil. kreşte bezini kötü bağlamışlar pişik olmuş dese, al o zaman kendin bağla beğenmiyorsan dersin. bu yaşına geldi renkleri öğrenemedi dese, o yaşta kreşe veriyorsan bunları kabul etmen lazım, al da kendin öğret dersin. konu öyle bir şey değil.

ortada çocuğun bacağının kırılmasına yol açacak bir hadise var, adam doktor olarak bunun olabilmesi için çok ciddi bir darbe almış olması gerektiğini de anlatmış.

ama bu anne babadan saklanıyor. SAK LA NI YOR. bunun fark edilmemiş olma ihtimali ayrı skandal, fark edilip aileye bildirilmemesi ayrı skandal. çocuk kaç yaşında olursa olsun hangi insan bunu niye peşin peşin kabul etsin ulan?

ayrıca okuduğunu anlama özürlüsü müsünüz, kör müsünüz, zihinsel olarak yetersiz misiniz? adam çocuğumu düşürmüşler, ayağını kırmışlar da demiyor. şikayet edilen şey çocuğun kreşte başına bir iş gelmesi de değil. bunun saklanması, bir şey olmadı diye yalan söylenmesi. çocuğu teslim ederken "her şey çok iyiydi lay lay loy" demek yerine "bugün şöyle bir olay oldu, o yüzden huzursuz olabilir, bir kontrol ettirseniz iyi olur" deseler adam ona da okey amk.

şikayet edilen konunun ne olduğunu anlamak için sadece başlığı bile okumak yeter. "çocuğuma iyi bakamayan kreş" dememiş, "çocuğumu düşürüp ayağını kıran kreş" dememiş, "çocuğuma zarar veren kreş" dememiş. ne demiş? her okuma bilenin okuyup anlayabileceği üzere ne demiş, "gözümün içine baka baka yalan söyleyen kreş" demiş. yani neymiş, kreş veliye yalan söylediği için şikayet ediliyormuş. ripit aftır mi, neymiş, kreeeeş evet, veliyeee, yalaaan YALAAANN söylediği için, eveet neymiiş, yalaaan söylediği için şikayet ediliyormuş.

adam senin okuduğunu anlamayan şuursuz yazına niye tik versin.

bir çocuk sahibi olarak delirdim artık, kusura bakmasın kimse.
0
kibritsuyu
(20.09.25)
öncelikle sakin kalıp araştırmanız ne kadar mantıklı olduğunuzu gösteriyor. türkiyede yaşamıyorsunuz galiba. onun için türkiyedekilerin önerileri sizin sorununuzu çözmez. türkiyede de özel kreşlerde çocuk nasıldı dediğinizde kötüydü diyen yüzde 1 yoktur. 1 sene boyunca kızım özel kreşe gitti her sorduğumda iyi dediler, ilerleyen süreçte hocam iyi yanlarını iyi kötü biz de görüyoruz ancak kızımın eksikleri veya geri kalan davranışları neydi diye sorunca söylediler. özel okul olduğu için sürekli gazlamayla veli kandırıyorlar. kızımın bir gün dudağı patlak geldi, öğretmenine sorduğumuzda diğer arkadaşının ittiğini söyledi ancak o dudak ittirmeyle patlayacak görünümde değildi. tabii ki kafa bastırılmış. kreş şakalaşırken olur dedi ve geçiştirdi.

türkiye de de her sınıfta kamera yok. genelde ortak kullanım alanlarında kamera oluyor.

kreşte çocuk düşmüş olabilir. yurt dışında bu olaylar daha farklı ilerliyor. inşallah çözülür.

ayrıca insanları 14 aylıkken kreşe yolladın diye eleştiren kafalar gerçekten size ne? insanları yargılamayın size ne ya herkesin çocuğu kendine. 5 6 yaşına kadar kreşe göndermeyip 5 yaşına kadar emzirmek istiyorsunuz galiba.
0
mikahakkinen
(20.09.25)
Merhaba,
Soran çok olmuş, buradan yazayım dedim.
Öncelikle herkese teşekkür ederim. Gerçekten.
Ben yaşadığımız yerin belediyesine dilekçe verdikten sonraki gün avukatla görüştüm. Sınıflarda kamera yok ancak elimizde çok somut bir şey (kırık bacak) olduğu için ilerlememize engeln olmuyor. Avukat hemen kreşten olayla ilgili rapor istedi. Hem gözetmenlerden hem de kreş müdüründen. Biz raporları beklerken belediyeden aradılar, belediyeden iki kişi ve bir avukat geldi, biz ve bizim avukatla oturup görüştük. Burada hukuki sorun olayın bana aktarılmamış olması tabii ki.
Belediye Genugtuung (bir tür para) verip olayı kapamak istiyor ancak ben öğretmenlerin idari uyarı almalarını ve tekrar eğitime gönderilmelerini de istiyorum.
Eğer bana bunun sözünü vermiş olsalardı dava açmazdım ama bize kvkk gibi sebeplerden öğretmenlere ne yapacağımızı sizle paylaşamayız gibi resmen salakça bir cevap verdiler. Bununla tatmin olacağımı zannettiler, eşim tam bir İsviçreli olarak tatmin de oldu ama ben olamadım. Davayı bugün itibariyle açtırdım. Dava sonucunda muhtemelen istediğim gibi pedagoglar idari ceza alacaklar, yeniden eğitime gönderilecekler ve belediyenin ilk önerdiği paradan daha fazlasını alacağız.
Çocuğu da yeni yılda başka bir kreşe başlatacağım.
0
🌸alice in potatoland
(07.10.25)
sürecin sizin lehinize ilerlemiş olması çok güzel bir haber. evet size yaşananları detaylı olarak aktarmaları gerekirdi, onların hatası ile yaşanan bir şey değilse bile saklayarak sorunun büyümesine neden oldukları için hatalılar, kabul etmeyerek de süreci uzatmaktan başka bir şey yapmamış oluyorlar.
0
Sadece soruyorum
(08.10.25)
çok geçmiş olsun, umarım bunu saklayanlar gereken cezayı alır
0
sweetoffice
(08.10.25)
çok geçmiş olsun.
Eğer istersen Google maps'den saldırırız 1 yıldız ve durumu anlatan yorum ile.
15-20 yorum ile artık onlar sizin peşinizden koşar.
0
high hopes of the sozluk
(08.10.25)
(22)

Sizce hızlı mı karar vermişim

encokbenisevinnolur
İki hafta önce tanışıp birkaç kere de buluştuğum biri var.Bu sabah bana lise fotoğraflarını atmış, işte kıyaslama oncesi sonrasi gibi. Sence değişmiş miyim kaç gosteriyorum falan demiş. Ben de yaşında gosteriyorsun dedim (yaş 29). Yok efendim bütün arkadaşları hiç degismemissin demiş sen bana yaşlı
İki hafta önce tanışıp birkaç kere de buluştuğum biri var.

Bu sabah bana lise fotoğraflarını atmış, işte kıyaslama oncesi sonrasi gibi. Sence değişmiş miyim kaç gosteriyorum falan demiş. Ben de yaşında gosteriyorsun dedim (yaş 29). Yok efendim bütün arkadaşları hiç degismemissin demiş sen bana yaşlı mı demeye çalışıyorsun icerikli üç paragraf yazi yazmış. Ben de kötü bir seu söylemedim konuyu nasıl buraya getirdiğini de anlamadım dedim. Hic degismemissin demen gerekiyor demiş, ben de ne alaka anlamadım lise yıllarını mı özledin bir şey mi oldu dedim. Yine benim anlayissizligima dair bir paragraf yazı. En son ben de, seninle ugrasamayacagim, kafanı toplayıp kendi yaşına geldiğinde tekrar konuşabiliriz yazdım.

Neyse, bunu yazdım da direkt iletişimi keseyim diyorum ya.
Daha uzun bir süre olsa tanışalı biraz kaprisini çekerim de amaan bununla mı uğraşacağım duygusu geldi. Yani ancak afedersin kusura bakma içerikli bir dönüş olursa sürdürebilirim gibi.

Ne diyorsunuz, hızlı mı karar veriyorum?
0
encokbenisevinnolur
(19.09.25)
insanlar beklemedikleri cevapları da kabul edebilecek olgunlukta olmalı bu kişide henüz bu olmamış

Çünkü sana cevap biçiyor, biraz da instagramda sosyal medyada gördüğü "ideal çift" lere özeniyor, o çiftler hiç değişmemişsin derdi

Bu durumda doğrudan iletişimi kesmem ama üç kere benzer bir durum olunca keserim
0
grimavi
(19.09.25)
kfjhk çok komikmiş ben deli herhalde der geçerdim dediğin kadar ciddiye aldıysa. ayrıca sana soru sorup cevabının ne olması gerektiğine de kendi mi karar veriyor gjhgjh ben salardım direkt uğraşamam.
0
veritaslibertas
(19.09.25)
Bu şey değil mi ya duyurudaki sonsuz :)

Koşarak uzaklaş +1
0
Rondak
(19.09.25)
Burada da var böyle tipler, soru sorar. Cevapla alakali beklentisini, şeklini söylemez. Sonra verdigin cevap bekledigi gibi olmayinca aglar. Psikolojik deli diyip geçmek lazım. O dönüş yaparsa, duruma göre ilerlersin. Ama sen engelleme, veya bye konusma yok iletisimi kapatiyorum da deme, bence gereksiz olur.
0
Shepard
(19.09.25)
oh be şöyle insanlar olduğunu görmek hayata karşı inancımı arttırıyor, iyi yapmışsın, yapman gerekeni yapmışssın.
vereceğin cevabı kendi verecekse önceden cevabı yazsaymış sana. olmaz böylesinden yolun başında göstermiş kendini git bi fakire sadaka ver valla sağlam atlatmışsın
0
eja
(19.09.25)
Ahahaha çok problemli biriymiş bence iyi kurtulmuşsun
0
kaptan maydanoz
(19.09.25)
Hızlı ama doğru karar, uğraşılmaz bunlarla sürekli istedikleri cevapları veremeyiz ki insanlara.
0
mutekebbir
(19.09.25)
"En son ben de, seninle ugrasamayacagim, kafanı toplayıp kendi yaşına geldiğinde tekrar konuşabiliriz yazdım."

tertemiz, başka da bir şey yapmana gerek yok
0
nwnd
(19.09.25)
çok saçma. 29 yaşında birinin 49 yaşındaymış gibi tribe girmesine anlam veremedim. övgüsüz yaşayamayan biri sanırım.

ayrıl coco
0
art cat chocolate
(19.09.25)
Selametle.
0
kumandanim
(19.09.25)
Engeli bas gec
0
mirty
(19.09.25)
akıl sağlığın için en doğru kararı verdin. arkana bile bakma. akla ilk gelen çoğunlukla en doğru karar oluyor.
0
loch ness
(19.09.25)
"En son ben de, seninle ugrasamayacagim, kafanı toplayıp kendi yaşına geldiğinde tekrar konuşabiliriz yazdım."

Helal, ellerine sağlık. Ben kendimi alıngan sanırdım, burada ord prof varmış ya. Narsisizm hissediyorum, çok iyi demişsin. Kopar gitsin.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
Bu hayata kimsenin derdini tasasını tavrını çekmeye gelmedik. Görmezden geldikçe devamı gelir. İyi yapmışsın yaşının insanı olsun. Benim onun yaşındayken 3 yaşında çocuğum vardı millet daha yetişkin olamamış bırak ebeveyn olmayı.
0
cilekli pasta
(19.09.25)
Yorulmuyor musunuz ya böyle şeylerden? Cidden enerjiyi nereden buluyorsunuz kafaya takacak kadar. Salla gitsin tırtoyu ya.
0
gobekliraki
(19.09.25)
@rondak, shepard: abi dediğiniz kişilerle ilgili ne bilmiyorum ama bunun kadar olsaydı farkederdim ben de ya, isim verin bence (:

@muhayyer divan: valla ord prof, narsizm... tam anlamadim ama iltifat olarak aldım, teveccuhunuz.
0
🌸encokbenisevinnolur
(19.09.25)
@encokbenisevinnolur abi vallahi isimler karışıyor ama şimdi sallasam bile tutacak isimler vereyim. Hatta geçen birine burger çevirmeye devam et dedim ahhahaha adam ceo'du.

arbre, sonsuz, sikizdokuzon, lukuki, kızıl karga,dearthodesia mı ne
0
Shepard
(19.09.25)
@encokbenisevinnolur

O dediklerimi sana demedim yalnız o bahsettiğin kişiye dedim, bir alıngan da sen çıktın.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
Keşke her insan defosunu bu kadar erken gösterse, çok şanslısın.
0
ekimoloji
(19.09.25)
Eja +1, verdiginiz cevap da 10 numara, geri donerse de sans vermeyin derim.
0
kassiopeia
(20.09.25)
Hizli yavas olayi degil.Kafanizda bu iliskiyi ve karsinizdaki kisiyi degerlendirmissiniz ve haberiniz bile olmadan onu daha altta konumlandirip kendinize layik bulmamissiniz.Firsati gelince de kestirip atmissiniz.Yaptiginiz hatali demiyorum ama isin cozumlemesi bu.
0
turkuaz
(20.09.25)
Kadın kişi bunları yazan, öyle anladım.

Düşünme kaç.
0
Çuvaldızı
(20.09.25)
(16)

İlişkilerde Statü

ruzgarr
sorum özellikle kadınlara...ilişkinizde partnerinizin statüsü sizin için ne kadar önemli? statü derken kastettiğim; eğitimsiz ya da vizyonsuz olması değil, hayat şartlarından dolayı topluma veya yakın çevrenize gore daha düşük statülü sayılabilecek bir iş yapması. örneğin, garsonluk yapan ama aslınd
sorum özellikle kadınlara...

ilişkinizde partnerinizin statüsü sizin için ne kadar önemli? statü derken kastettiğim; eğitimsiz ya da vizyonsuz olması değil, hayat şartlarından dolayı topluma veya yakın çevrenize gore daha düşük statülü sayılabilecek bir iş yapması. örneğin, garsonluk yapan ama aslında iyi bir eğitim almış, entelektüel yönü güçlü birisi, statüsü daha yüksek olan bir kadına çekici gelir mi? yoksa iş ve kariyer geleceği, o kişiye bakışınızı gölgeler mi?
0
ruzgarr
(18.09.25)
Olmuyor olmuyor olmuyor.
Ligler denk değilse hayata bakış, aktiviteler, çevre, para, harcamalar gibilerinde farklar oluyor. Biri fine dining mekanı söylüyor, diğeri osesi biliyor.

Hele kadin kendinden aşağı olanin yüzüne tükürmez.
0
Shepard
(18.09.25)
bu olay doğu toplumlarında hala var evet. batının genelinde (tamamı demiyorum) her meslek ve sorumluluk kendi içinde kıymetli ve toplumda eşit görüldüğü için ilişkilerde pek sorun olmuyor ancak bizimki gibi doğu toplumlarında ilişkinin başlarında olmasa bile orta ve uzun vadede sorunlar çıkıyor. toplumda statüsü yüksek kadın, düşük erkek ilişkisi nispeten daha az. muhtemelen erkeklerin nefes alsın yeter mantığından kaynaklı kendinden daha düşük statülü gördüğü bir kadına okey olma olasılığı daha fazla.

benim açımdan, entelektüel yönü güçlü, kendi ekonomisini yönetme olgunluğuna erişmiş, bilinçli ve hayata pozitif bakan neşeli bir kişinin mesleğine takılmam. statü olayı da salakça gelir. ancak varlığını inkar edemem. toplum böyle.
0
makarnavodka
(18.09.25)
Erkek tarafı olarak diyeceğim.
Eğitimli ve entelektüel yönü olan garson birine ilgi duyan kadının muhakkak bir farkındalığı vardır.
Bu da toplumda oran olarak çok az seviyede.
Bedensel haz değil de, niteliksel haz denen bir durum var. Ot gibi kalmayı sevmek değil de çok yönlü olmak, farklı alanlarda öğrenmeyi sevmek gibi.
Yapılan araştırmalar kadınların daha çok maddiyata önem verdiğini de ortaya koyuyor.
Yoksa makamı,konumu olan biri karakter kişilik yönünden öküzün önde gideni de olsa, bir çok kadın tarafından evlilikte ve boşanmalarda nafaka yönünden (emeklilik parası diyen de var buna ) maddi kaynak olarak tercih sebebi olabiliyor.

Geçmişten bir örnek olarak o zamanlar tepki görse de haklılığı biraz geç ortaya çıktı. Yine de samimiydi :
m.youtube.com

Görücüye gelenlere :
-Kızımız okuyor.. diyen bile kızın mezuniyeti ve atanmasıyla birlikte alacağı maaşından koparmayı ve yine o kızın üstünden çekeceği kredinin hayallerini kuruyordur.

Olayın manevi veya eğitim, bilgisel yönüyle ilgilenen çok çok az.
0
diyecevaplandı
(18.09.25)
Hem kendimden hem de 2 kadın arkadaşımdan örnek vereceğim. Biz 3 hatun statüye önem vermedik. Önce hiç problem olmuyor. Hele cicim zamanları, çevren de sorum yaratmıyor. Ama ilişki ızadıkça ya da evlenirsen falan zamanla entelektüel bilgi sahibi olmasının önüne geçiyor bazı şeyler. Başka taraftan farkındalık geliyor. Erkek de komlpleks yapabiliyor. Önermem.
0
gadlemler
(18.09.25)
Statü önemli değil. İyi ve karakterli insan olması, fevri davranmaması, kültürlü olması önemli. Huzur bozmasın. Yanında huzurlu hissedeyim. Cahil biri isterse mükemmel bir fiziğe sahip olsun, isterse çok üst düzey kariyerli olsun, sıfıra iner, varsa da çekim.
0
gabe h coud
(18.09.25)
önemli benim için. lise mezunu birinden veya garsonluk yapan birinden etkilenmezdim ben. arkadaşça bakarım sadece. eşim de bana denk birisi bu nedenle.
0
Sadece soruyorum
(18.09.25)
İyi eğitim almış entelektüel yönü güçlü olan bir kişi garsonluk yapıyorsa orada bir problem vardır.

Eğitimi, kariyeri, geldiği ailenin kültürü, kişinin yaşantı biçimi ciddi bir ilişkide önemlidir. Uçurum varsa ileride illa ki problem çıkar.
0
cilekli pasta
(18.09.25)
Verdiğiniz ornek epey muğlak kalıyor bence, yaptığı şey zaruri mi (uzun süre is bulamamış elinde olmayan sebeplerle ve geçinmek için mi garsonluk yapiyor) yoksa başka mevzular mi, ona göre bile değişir.

Ha direkt derseniz ki tupcu erkekle akademisyen kadın sevgili olur mu, zor gibi ancak fantezi olarak olursa olur.

Meslek, statü, ihtisas bunlar birer sonuç, onun etrafında bir yaşam tarzı, seçimler vs var. Ha ama şu da var, bir önceki nesil cay ocağı isletmecisi olan akademisyenle öyle olmayanı arasında da fark var. Bu es seçimini vs de etkiler bana kalırsa.
0
encokbenisevinnolur
(18.09.25)
Statü önemli değil hem bana yeterince hitap eden bir kişiliğinin olması hem de çalışmayı seven, taşı sıksam suyunu çıkarırım her işi beceririm kafasında olması önemli. Ekonomik olarak bana yüklenmeyeceğini, benimle ilişkisini para üzerine kurmadığını bilmem önemli. Yoksa hayat bu, istediği kadar en üst statüde olsun ne zaman ne yaşayacağı bilinmez ki. Hayat karşısında korkuları çok olmayan hatta az olan hatta mümkünse hiç korkmayan biri olması çok önemli.
0
muhayyer divan
(18.09.25)
@encokbenisevinnolur: varsayalım, geçici bir çözüm olarak başladığı garsonluk işinde dördüncü yılını doldurmak üzere. bu süreçte, mezun olduğu üniversitenin hayatına artık bir katkı sunmadığını fark etmiş; kendi alanında iş bulamıyor. şimdi, kendine yeni fırsatlar yaratma derdinde. ancak farkında olmadan, garsonluk hayatında kalıcı bir hale gelmiş.

ya da hikayeyi şöyle düşünelim: evlisiniz ve eşiniz uzun süredir işsiz. mesleğini icra edebileceği alanlar artık yok. yıpratıcı geçen işsizlik günlerinin ardından, bir şekilde ev ekonomisine katkı sağlamak için garsonluk yapmaya başlıyor ve bu şekilde uzun bir süre çalışmak zorunda kalıyor ve artık o bir garson.

aslında bu iki hikayeden sormak istediğim ve ogrenmek istediğim şu: statü sizin için her şey mi? bir noktada partneriniz onu kaybettiğinde vereceğiniz tepki ne olurdu? en uç senaryoları düşümelisiniz.
0
🌸ruzgarr
(18.09.25)
@ruzgarr

Verdiğin örnekte konu mankeni hep garson. Demek ki olayda bir garsonluk veya en alt seviyede hizmet sektörü çalışanı olmak var.

Sen kendini koy karşı cinsin yerine. Bunları yaşayan o olsa ne hissedersin ne düşünürsün. Senin reddedeceğin garson karakteri ile sevdiğin kadının karakteri benzer mi değil mi, seni iten ne olur, olursa bir garson kadında seni çeken, onu sana benimseten ne olur bunları düşün.

Bazı kadınlar için statü önemlidir, her şeydir vs. Böyle yetişirler, çevrelerinde bundan başka bir şey görmezler onun için de kafalarındaki şablonu değiştirmeleri pek mümkün değildir. Böyle biri ise yapabileceğin bir şey yok. Ama böyle biri değilse durum yukarıda anlattığım veya benzeri şeyler olur. Çünkü hiçbir kadın hayata küsmüş, yaşama sevincini kaybetmiş, içine kapanıp karanlık eve kapanan erkekleri çekici veya değerli bulmaz. Kendinden pay biç.
0
muhayyer divan
(18.09.25)
@muhayyer divan: garsonluk örnekti bağlamdan koparmamak için hep o örneği verdim. bana soracak olursan: hayat, bir mesleği sahiplenip ölene kadar onu icra etmek için fazla uzun. hele ki yapay zeka, otomasyon, robotlar gibi kavramların bu denli hızla geliştiği bir çağda, geleceği öngörmek neredeyse imkansız. bu yüzden ben meslekten bağımsız bakarım; hayatın akışı içinde yön değiştirmek, başka şeyler yapmak herkes için mümkün. geçimini nasıl sağladığı umurumda olmaz. asıl önemsediğim; karakteri, hayata bakışı, ne izlediği, ne okuduğu, ne yediği ne içtiği, kısacası nelerden keyif aldığıdır.
0
🌸ruzgarr
(18.09.25)
İnsanın başına her türlü iş gelebilir beni bugün bir iftira ile işten çıkartsalar yapacağım şey günlük ilanlara başvurmak olur kendi işimi bulana kadar üç beş kazanmak için. Eşim bir zaruriyetten hizmet sektöründe çalışsa gocunmam aşağılamam. Ancak bir garson kasiyer vs. asgari ücretli çalışan ile benim hayat standartlarım, iş çevrem, arkadaş çevrem çok farklı. Okuyan kendini geliştiren bir insan olsa bile zamanla zaten o gurur yapar benim statümü kaldıramaz. Bir kadın lise mezunu ev hanımı olarak bir profesör ile evlenip çocuk büyütebiliyor evi çekip çevirebiliyor ama erkek için bu görev bizim normlarımıza uygun değil.
0
Aydan Dustum
(18.09.25)
yani benim anlamadığım şu... ben kendimden daha düşük statülü biriyle de, daha yüksek statülü biriyle de tanışamıyorum. iş yerimdekilerle tanışıyorum anca veya arkadaş çevremdekilerle. genelde aynı sektör aynı meslekteniz hepimiz...

bir arkadaşımın benden düşük statülü iki arkadaşıyla tanışmış ve hoşlanmıştım (farklı senelerde) fakat cidden hiç anlaşamamıştım ikisiyle de. çok fark ediyor. ikisi de eğitimsizdi ve yaşları da benden küçüktü. ayy ergenuslar bye dedim açtım resmen. zevkler ve renkler de hiç uyuşmadı zaten. tipe bakarak hoşlanmanın bir faydası yok yani. :d

benzerlik önemli. takıldığın mekanların, yediğin yemeklerin, alışveriş yaptığın yerlerin, hayallerin, kariyerlerin uyuşması önemli. sana benzemesi lazım işte yani. yoksa nasıl anlaşacaksın ki?

anlaşanlar var tabii ama ben anlam veremiyorum. çok zengin biriyle ben takılamam mesela. onun gittiği mekanların kapısından giremem. kıyafetlerim yanında ucuz görünümlü kalır. sohbetlerine dahil olamam. onların hayatı yatlarda, katlarda geçmiş. özel okullarda okumuşlar. oturup bu yıl 5 kere italya'ya gittim demesini dinledikten sonra ben de 7 yıldır tatile gidemedim mi diyeceğim? saçma.

o dediğim kişler de bir ünv bile okumamışlar. psikoloğa gitmemi saçma gereksiz boş iş bulan tiplerdi mesela. yaptığım mesleğin ne olduğunu bile kavrayamıyorlardı. ahlak anlayışları da çok düşüktü, karı kız peşinde kişilerdi instagram hesapları leşti leş.

denklik önemli.
0
art cat chocolate
(19.09.25)
bir amac ugruna yapiliyorsa -muhendislik diplomam varken bulasikcilik ve garsonluk yapmisligim var- bence sikinti yok ama halinden memnunsa ve baska bir plani yoksa biraz sikintili denebilir. garsonluk dunyanin hicbir yerinde entelektuel ve bilgi birikimi yuksek insanlarin yasamlari boyunca uzerinden para kazandigi bir meslek degildir.
0
bohr atom modeli
(19.09.25)
Kariyer hedefleri veya yaşam tarzı beklentileri uyuşmazsa, bu da ilişkiyi zorlayabilir. Statü değil ama geleceğe dair uyumsuzluk, ciddi bir sorun olabilir. Yani sen örneğin daha yaratıcı, gezmeyi seven, entelektüel çevrelerde bulunmak isteyen biriyken, partnerin sadece "bugünü yaşamak" odaklıysa, bu seni yorar.
Kadınların statüye duyarlılığı, bazı araştırmalarda erkeklere göre daha yüksek çıkıyor. Ama bu, "hesap kitap" yaptığı için değil; daha çok, hayatını paylaşacağı kişinin "dayanıklı" olup olmadığını görmek istemesinden kaynaklanıyor olabilir.

Ama şunu kesinlikle göz ardı edemeyiz; Kadınlar bir yaştan sonra etrafındaki top-zirvedeki erkekleri görüp yanındakiyle kıyaslamaya başlıyorlar.
Dolayısıyla bırakın denk olmayı, erkek kadına göre çok bariz bir şekilde statü, maddi/manevi olarak güçlü ve üstün değilse ilişki maalesef sağlıklı yürümüyor.
0
joooper
(22.09.25)
(3)

Alnımdaki yağ bezesini kaça aldırman mantıklı

northern eagle
Merhaba. Alnımda yarım cm den küçük ama kozmetik olarak rahatsız eden, derinde ama kafatasına bağlı olmayan bir yağ bezesi var. Çok da riskli bir operasyon değil alında olduğundan. Bunu 2025 Eylül fiyatlarına göre kaç liradan aldırman ideal olur bu sektörde olan veya yakın zamanda beze aldıran var m
Merhaba. Alnımda yarım cm den küçük ama kozmetik olarak rahatsız eden, derinde ama kafatasına bağlı olmayan bir yağ bezesi var. Çok da riskli bir operasyon değil alında olduğundan. Bunu 2025 Eylül fiyatlarına göre kaç liradan aldırman ideal olur bu sektörde olan veya yakın zamanda beze aldıran var mı?
0
northern eagle
(08.09.25)
aldırmam*
0
🌸northern eagle
(08.09.25)
sektör derken, güzellik merkezlerinde falan aldırmayın.
önce cildiyeye görünün belki kriyoterapi tarzı bir işlemle yapar olmazsa plastik cerrahiye gidersiniz.
0
my fault
(08.09.25)
Ben de şakağımdan aldırdım yatarak tedavi kapsamında öss karşıladı. Plastik cerrahi profesörüne gittim 15k rahat vardır gibime geliyor yarım saat sürüyor işlem görüntüsü tırnak kadarken serçe parmağım kadar bir yağ çıktı.
0
cilekli pasta
(09.09.25)
(37)

red flag mi?

inspired by a true story
birkac hafta once ortak bir arkadasimizin dogum gununde tanistik. o dogum gunun gununden sonra hic yalniz bulusmadik ama yine arkadas ortaminda 2 kere daha gorustuk. her gorusmemizde flort ediyorduk ve ara sira kisa kisa mesajlasiyorduk.en son gecen hafta aramizda soyle bir diyalog gecti. ben ona ik
birkac hafta once ortak bir arkadasimizin dogum gununde tanistik. o dogum gunun gununden sonra hic yalniz bulusmadik ama yine arkadas ortaminda 2 kere daha gorustuk. her gorusmemizde flort ediyorduk ve ara sira kisa kisa mesajlasiyorduk.
en son gecen hafta aramizda soyle bir diyalog gecti. ben ona ikimizin de ilgi alani olan, katilmayi planladigim bir etkinlikten bahsettim (yalniz gorusme bahanesi olur belki diye). o da bana "bilemiyorum musait olur muyum ama bakalim" dedi. aradan 3 gun gecti ve gelip gelemeyecegine dair hicbir sey soylemedi. etkinlik gunu geldiginde benim baska bir isim cikti ve gidemedim. aksam bana mesaj atti "geldim ve yoksun, inanilmaz..." yazmis. ben de ona herhangi bir sey yazmadigi icin gelmeyecegini dusundugumu soyledim, acil bir isim ciktigi icin gidemedigimi acikladim. ama baya sinirlenmisti ve sunlari yazdi:"planlarin degistiyse bunu haber vermesi gereken sensin. sana kesin bir sey soylemedim cunku ben bugun sehir disindaydim ve etkinlik saatine yetisip yetisemeyecegimi bilmiyordum. seni gorebilmek icin geziyi erken bitirdim, yorgun argin buraya geldim ve simdi sen yoksun. her neyse, anladim. iyi aksamlar"
sonra ben sakinlestirmek icin tatli dille bir seyler yazdim ama iletisim tarzi hic hosuma gitmedi. gelip gelmeyecegine dair net bir cevap vermeyip, tum sorumlulugu bana yikmasi dogru gelmiyor. ne dersiniz, red flag mi?
0
inspired by a true story
(08.09.25)
red flag değil ama daha kötüsü iletişimsizlik. o da suçlu sen de suçlusun, sonuç olarak onun da "gelemeyebilirim" diye belirtmesi gerekirdi. ama davet eden sen olduğun için yine bir sorsan iyi olurdu. %50 olarak ikinizi de suçlu buldum. lul.
0
ruhlardan esinlenen karga
(08.09.25)
burdan sonra döndürülmesi zor olur...

yaslar kac? tr'de genel bir iletisimsizlik problemi var bence. kuzenlerimden görüyorum. bana gelecegim yazdi. ben de plan yapmadim ama gelmedi :D isim uzadi falan diyor sorunca da. kendi kendine haber vermek aklina gelmemis.

garip bir iletisimsizlik olmus. sen gelmiyorsun diye gitmedim desen tatliya baglanirdi hemen.
0
sonsuz
(08.09.25)
Ben de %50 - %50 diyorum ama geleceğim demediği halde böyle dırdır yapması da pek çekilesi değil, yorar.
0
cilekli pasta
(08.09.25)
ne alakası var yarı yarıya, iletişimsizlik falan. müsait değilim diyen, bir zahmet müsait olacağını anladığında "ben okeyim, sen kaçta orada olacaksın vs." diye iletişime geçmeli.
0
gobekliraki
(08.09.25)
Göbeklirakı +1

Aptalın teki diyeceğim kusura bakma. 3 gün boyunca zahmet edip geleceğini haber verseydi. Hem suçlu hem güçlü.
0
sorularimicinfeykhesap
(08.09.25)
doğru davranan taraf sensin.

teklif etmişsin, açıkça evet dememiş , bakarız demiş ama süreç içinde sana müsaitlik durumu ile ilgili gelişmeleri de aktarmamış.

yeni flört dönemlerinde ısrar ve takip pek çok insanın yapacağı şeyler değil.

sen topu karşı tarafa atmışsın , o ise kendi kendine garip bir alan açmış. tamamen şahsi paranoyamı çalıştırıyorum; muhtemelen aklında başka insanlar ve başka planlar vardı ve gelmeyecekti. son anda dur şu etkinliğe gideyim deyiverdi ve sormadan etmeden daldı işin içine. o saatten sonra sana "davetin halen geçerli mi?" diye sorsa alacağı cevapla yüzleşemeyebilirdi. iletişimsiz kalan net cevap vermeyen karşı taraf.

boşver gitsin. kimsenin b planı , yoklukta gideri olmaya gerek yok bence.
0
loch ness
(08.09.25)
Ahahha. Hala o cevabı yazan manyağa ilgi duyuyor olamazsın di mi?
0
Cezcez
(08.09.25)
Sanki yeri, saati belirlemişsiniz de sen haber bile vermeden buluşmaya gitmemişsin gibi bir tavır. Bir de üstüne vicdanına oynuyor "Senin için işimi yarida bıraktım, geldim" diye. Dünya onun etrafında dönüyor ve insanlar düşüncelerini okuyabiliyor sanıyor galiba.
0
sekizdokuzon
(08.09.25)
İletişimsizlik falan değil bu, karşı taraf güpegündüz sıkıntılı. Gelicem ben ya da gelmeye çalışıcam falan yazar insan. Yumurtadan çıkmış gibi kendi başına gidiyor sonra da seni suçluyor ne mana yani. Kaç kaç kaç.
0
mor oje
(08.09.25)
@gobeklirakı +1 demeye geldim ben de.
0
peki madem
(08.09.25)
Ay bu ne saçmalık ya.
Belki red flag demek abartılı mı olur bilemedim ama bu insanla zor.
“bilemiyorum musait olur muyum ama bakalim” şunu dedikten sonra gelebileceğine dair bir bilgi vermediyse tek kelime sitem etmeye hakkı yok kusura bakmasın. Salak mıdır nedir biz senin net olmayan ani müsaitlik durumuna göre mi hareket edeceğiz.
Ben olsam bir daha iletişime geçmem siktir ederim. Aptal ya sinir etti beni.
0
mutekebbir
(08.09.25)
ısrar ve üstüne düşülmesini istemiş, siz de akışa bırakmışsınız haklı olarak. size vahiy gelemez onun seyahati, ordan sizi görmek için erken dönmeye çalışması, etkinliğe geleceği vb. ile ilgili. vahiy geliyorsa zaten sizinle de görüşmeyelim duyuruda bir süre :).

göbekliraki+1. burdan dönmesi zor, dönerse de sağlıklı iletişim mehhh, düşük ihtimal gibi duruyor. oyumu red flagten yana kullanıyorum.
0
Phoebe
(08.09.25)
sehir disinda olacagini ve etkinlik saatine yetisip yetisemeyecegini bilmedigini soylemis miydi?

daha saglikli bir iletisim soyle olmali sanirim, bilemiyorum musait olur muyum, ben o tarihte sehir disinda olacagim, etkinlik saatinde yetisip yetisemeyecegimden emin degilim. eger yetisecek gibi olursam o gun icinde sana haber vereyim mi? ya da en son hangi saatte/tarihte sana gelebilecegimi soylersem uygun olur? gibi,
su hali ile birlikte kesinlesmis bir plan yapilmamis diye algiliyorum ben. ve sehir disinda oldugunu ya da neden musait olup olmayacagini bilmediginiz bir insanin gelip sizi bulamamasinin sorumlulugunu uzerinize almak zorunda degilsiniz.
su konusma tarzi red flag mi degil mi bunun icin gorusmeli mi gorusmemeli mi sizin bileceginiz is.
0
kassiopeia
(08.09.25)
Cevap yazmasi gereken oydu. Hicbir sorumlulugunuz yok zaten sormussunuz. İletisimi bu sekilde olan birisiyle iliski de cok zor olur.
0
sey mi dostum
(08.09.25)
hanginiz kadın hanginiz erkek yazın ya
0
OgutucuRecep
(08.09.25)
sende hiç suç yok, karşı taraf saçmalamış. bir de inanılmaz falan yazmış çok komik. verilmiş sadakam varmış de yoluna devam et.
0
hrskrs
(08.09.25)
bu olayda soru sahibine nasil suc buldunuz ya hahaha, bilemiyorum müsait olur muyum diyen kimse, müsait oldugu ve gidebilecegi kesinlestigi noktada davet eden kisiyi arar ve "ben müsait oldum, kac gibi nerede bulusalim?" der.
burada iletisim kopuklugu var ama sadece karsi tarafta var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.09.25)
Ruh hastasıymış arkadaş. flört bile etmediğin birine böyle laflar edemezsin; öyle düşünsen, içinden kırılsan bile.
Sorumluluk almayı bilmeyen şımarık bir tipmiş, devamı gelmesin.
0
Bruce
(08.09.25)
Hata büyük oranda senin. Haber vermemiş olsa da onun etkinliğe gelip gelmemesi seni etkilemiyor çünkü bu senin bireysel planın, o gelmese de gidiyorsun sen. Senin haber vermeden gitmemen onu direkt etkiliyor çünkü sen davet ettiğin için geliyor o.

İkiniz de hatalısınız, reg flag yok.
0
beyfendi
(08.09.25)
@beyefendi çok güzel noktadan bakmış lan, abi çok doğru diyorsun da karşı taraf sana "bakarız bilemem diyorsa" diyorsa bu hayır demek oluyor ve sen dönüp "bu arada ben de gitmiyorum haberin olsun .sss" dersen karşı taraf ne alaka ya, uff tribb atıyor diyebilir. O yüzden red flag abicim.
0
Shepard
(08.09.25)
beyfendi'nin bakis acisina gore her davet ettigimiz ve "hmmmm bilemedim yeaaaağğ bi bakalim musait olur muyum;))))" deyip karar vermeyen insana sonradan bildirim yapmamiz gerekirse, isimiz cok zor.
Bana ne lan, derim gecerim. Canim sonradan gitmek istememis olabilir. İletisim ozurlusu olmasaydi da karar verseydi derim. :)
0
sey mi dostum
(08.09.25)
@shepard belki gelirim diyen birini arayıp "davet ettim seni ama benim işim çıktı malesef gidemiyorum haberin olsun" demek niye trip olsun. kadın belki gelirim demiş. kesin gelmem dememiş. tr kezbanının dengesiz belirsiz hareketlerine fazla maruz kaldığımız için niyet okuyoruz hep. olaydaki kadın net, tatava yapmıyor.

davetine hayır gelmem diyen birine karşı ben de gidemiyorum diye haber verme sorumluluğun yok ama belki diyen ya da evet gelirim diyen birine karşı bu sorumluluğun var.
0
beyfendi
(08.09.25)
@beyendi ulan bilerek mi yapıyorsun karının nesi net?

"bilemiyorum musait olur muyum ama bakalim" bu mu net? Ulan bu net mi? Evet gelirim dememiş. Allahım güç ver.
0
Shepard
(08.09.25)
@beyfendi yine okudugunu anlamamis. sasirdik mi? idts
0
sonsuz
(08.09.25)
@shepard bak seni kulağından tutar tane tane anlatırım. yorma beni işte qq sen de biraz çabala. net derken gelirim gelmem anlamında net değil. naz yapmıyor, üstü örtülü ret de etmiyor. kadın müsait olup olamayacağını gerçekten bilmiyor ki sonradan söylediğine göre oraya gidebilmek için gezisini erken bitirmiş. o anlamda net kadın.
0
beyfendi
(08.09.25)
belki gelirim diyen erkek cagiran taraf kadin burada.
comar cinsiyetci dünyanizda alisik olmadiginiz bir durum olabilir. hayal dahi edilemiyor. haklisiniz.
0
sonsuz
(08.09.25)
@sonsuz duyuruda bugüne kadar gördüğüm en aşağılık yaratıksın. insanların acısı üzerinden prim kasacak kadar sefil, bunun işe yarayacağını zannedecek kadar kıtsın.
0
beyfendi
(08.09.25)
@sonsuz sen gaddar, acımasız, vicdan ve empati yoksunu bir arkadaşımızsın. Seni aramızda görmek istemiyoruz.

@beyefendi abicim allah sana sabır versin, kendine katlanmak zordur diye tahmin ediyorum.
0
Shepard
(08.09.25)
@shepard, sen bana (tanimadigin birine) "öl,geber" diyebilen bir insansin. ben hayatimda kimseye öl demedim. kavga ederken de ölmek ne kelime olarak ya da durum olarak aklima gelir.
senin psikolojinde bir insanin ne bir hayvana ne de cocuga bakabiliyor olmasi lazim.

senin cok ciddi sorunlarin ve tehlikeli bir potansiyelin var. ne kadarinin farkindasin bilmiyorum. umarim düzelirsin.
0
sonsuz
(08.09.25)
@sonsuz zekan biraz geride olduğu için kaynağın, olayın nereden başladığının farkında değilsin. Hayvan düşmanı, empati yoksunu herkes toplumdan uzaklaştırılmalı.
0
Shepard
(08.09.25)
@shepard, neyse ne sal
0
sonsuz
(08.09.25)
İletişimsizlikten kaynaklı yanlış anlaşılmalar.
Ben şuna takıldım:
Kesin gideceğine nasıl emin oldu da seni orda bulmayı umdu? Belki gitmeyeceksin o yok diye bunu öngörememesi enteresan, gitmemişsin zaten. Yetişip etkinliğe katılabilecekse haber vermeliydi gidiyorsan ben de yetişebiliyorum diye. Cinsiyetten bağımsız bu şekilde iletişime geçilmeli.
Senin karşında cool olcam derken sağlıksız bir iletişim yolunu seçmiş karşı taraf.
0
hain kostokk
(08.09.25)
reddd. davet eden adım atmış net cevap alamamış bir de peşinden mi koşsun
0
ala09
(08.09.25)
Ayril coco
0
lapaz
(09.09.25)
Florte cilgin surpriz elde patlayinca yasanan amansiz gerginlik.

Hemen red flag'e gerek yok.

Belli ki kafasinda senaryoyu kurmus, sana haber vermeden orda ta taa diye cikip seni sasirtacak, tatilini nasi yarida kesip senin icin geldigini haykiracakti. Tum gun bunun heyecaniyla yasayip orada da saatlerce seni bekleyince buyuk bi hayal kirikligi yasamis.
0
brkylmz
(09.09.25)
Siz onu etkinlige davet ederken ortada henuz bir iliski yok.Dolayisiyla karsi taraf gercekten mi musait degil yoksa sizinle bulusmaya gonulsuz oldugu icin mi hemen atlamadi henuz bilmiyorsunuz.Bu belirsizlikte ustelik ilk davetinize olumlu cevap alamamisken hani noldu bizim davet gidiyor muyuz seklinde bir takipten sorumlu degilsiniz. Eger karsi tarafin gonlu varsa bilemiyorum bakalim diye cevap yazmazdi.Gercekten gelmesine engel olacak durumu aciklardi ki sizin akliniza begenmediginden gelmiyor ihtimalini elimine etsin.

Karsi taraf ozensiz ve kendini sizden ustun goren,sizi elde goren biri.Yerinizde olsam hic pesinden kosmazdim beni arayana kadar aramazdim.Daveti karsi taraftan beklerdim eger cok hosuma gitmisse.Karsi taraf %100 suclu diyorum ben de
0
turkuaz
(09.09.25)
sen haklısın
bebe kavun
sizin işin olmaması daha hayırlı
0
basond
(09.09.25)
(21)

Kardeşe düğünde ne kadar altın takılır?

peki madem
Merhaba. Kardeşe düğünde ne kadar altın takılmalı? Maaşa oranla mesela bu işin raconu nedir? Okuduğum tavsiyeler gücüne göre al geç diyor ama benim için yeterince açıklayıcı değil daha net bilgi varsa talibim. Teşekkürler!
Merhaba. Kardeşe düğünde ne kadar altın takılmalı? Maaşa oranla mesela bu işin raconu nedir? Okuduğum tavsiyeler gücüne göre al geç diyor ama benim için yeterince açıklayıcı değil daha net bilgi varsa talibim. Teşekkürler!
0
peki madem
(05.09.25)
kardeş gelin ise bilezik. kardeş damat ise saat + bilezik. imkan el vermiyorsa sadece bilezik. onu da alamıyorsanız tam altın. onu da alamıyorsanız yarım altın. bundan aşağısı ayıp olur işiniz gücünüz varsa.
0
elorelia
(05.09.25)
20g bilezik mi mesela? Bilezik yerine eşdeğer gramajda altın alsam en az değer kaybedecek şekilde? Yoksa birinci dereceden akraba olduğum için illa takı mı alınmalı?
0
🌸peki madem
(05.09.25)
10 gr.lık bir kibrit çöpü bilezik, mütevazi ve güzel durur.
0
Mirket
(05.09.25)
Kuzen evlendi geçen hafta. Evli ablası 20 gram bilezik, bekar abisi çeyiz zamanı buzdolabı ve televizyon alıp 20 gram bilezik taktı bir de.

Bilezik yakışır her türlü. Gramı da seni çoluğunu çocuğunu zora sokmayacak tutar ne ise artık.
0
cilekli pasta
(05.09.25)
Damada saat almak sana düsmez. Kayinbaba dayi amca falan yapabilir öyle bir seyi.
Ajda bilezik olabilir.
0
sonsuz
(05.09.25)
Bilezik takilir her turlu. mumkunse 20 gr. Kardes erkek da olsa kiz da olsa bilezik takilabilir.

Tabiki bu durumlar butceye gore degisir. Eger maddi zorluktaysaniz ince bilezik takmak yerine tam altin takin. Bilezik takiyorsaniz kalin bir bilezik olsun.
0
nuevo
(05.09.25)
Süssüz düz bilezikler satılırken değer kaybetmiyor/çok az kaybediyor. Bilezik iyidir.
0
kobuzchu kiz
(05.09.25)
Hayret kimse dememiş. Bilezik. 20 gram iyidir. Bütçe yetmiyorsa 10 grama da kimse gocunmaz.

Süslü olup olmaması konusunda kobuzchu kiz +1000

İşlemeli olunca %30'a yakın değer kaybı oluyor. Gerek yok.
0
himmet dayi
(05.09.25)
20 gr bilezik. durumuna göre gramı daha az olabilir ama bilezik uygundur. model olarak da kardeş damatsa ailen geline hangi bileziklerden takacaksa aynısından alır geçersin farklı durmaz kolunda.
0
dfn4
(05.09.25)
en az işçilik olan bilezikler ajda veya kibrit oluyor galiba. gelir seviyenize göre 10 gramdan başlar ucu açıktır. benim erkek kardeşime gelecekte evlilik kararı alırsa, beyaz eşyalardan 1-2 tanesini alıp üstüne bir bilezik düşünüyorum. minimum 10 gram bilezik gibi düşünebilirsiniz. gücünüze göre gerisi size kalmış. erkekse saat almayın çünkü gelinin babası veya kardeşi alıyor genelde. ideali, ekonominiz iyiyse 1 beyaz eşya + 10 gram bilezik mantıklı.
0
cisimcik golgi
(05.09.25)
aslında işin tam karşılığı gücüne göre.
cevaplarda herkes uçmuş yok 20 gr yok 10 gr + beyaz eşya.
şuan 10 gram bile 46 bin yapıyor. neredeyse 2 asgari ücret.
asgari ücretle çalışan bunu nasıl karşılayacak.
durumunuz nasıl bilemiyoruz.
zaten durumunu bilen ailenin ne takarsan tak laf etmemesi lazım. akrabaların ne dediğini de takmayı ver.
0
my fault
(05.09.25)
2010 yilinda 500 euro takmistim, part-time kasiyer olarak calisiyordum. Bu rakam maasimdan fazlaydi, normalde bu kadar takmazdim ancak gecmiste disarda birlikte yaptigimiz etkinliklerde cok harcama yaptigi icin boyle daha uygun olur diye dusundum. Dolayisiyla anlik maddi durum, mevcut iliskiler, karsi tarafin durumu vs gibi seylerle belirlenebilir. Cumhuriyet altini cogu zaman bence yeterli olur.
0
mbond
(05.09.25)
kız kardeşime tam altın taktım diye hatırlıyorum.
0
inheritance
(05.09.25)
Ev kurulurken yardım vs yapmadıysan(benim kardeşim evlense altın maltından önce tv, klima, masa takımı vb. elzem şeyleri alırdım) , altın olarak neye tekabül ediyor bilmem ama 50 bin tl'den aşağı bişey yapmamak lazım.
Okudukların doğru aslında, 50bin bi maaşınsa zorlar. Ama madem detay istedin biz de söyleyelim.


Maddi durumları iyiyse hayatının sonuna kadar saklamak isteyeceği, özel günlerde takabileceği, değerli taş bir ziynet eşya ya da özellikli kişisel bir hediye alırdım. Bu da yine bütçene göre ne oluyorsa. Ama böyle özellikli şeylerde pahadan ziyade nitelik önemli.
0
Bruce
(05.09.25)
Şimdi kendimi kötü hissettim biz tam altın taktık yav, o da bize öyle yaptı. Gelenek falan anlamam o yüzden bildiğim en büyük altını almıştım gerçi gremse falan varmış ama neyse.

Bilezik satarken zarar ettiriyor diyorlar ya en düzünü al veya madem pahalı alacaksan gremse (2.5 tam) falan veya farklı kombinasyonlar yapılabilir.
0
nhk ni youkosu
(05.09.25)
ben tam taktım.
0
mikahakkinen
(05.09.25)
10 gr külçe altın olabilir. Satarken kaybı az.
0
anon1m
(05.09.25)
Kuyumcuya gidip 22 ayar işçiliksiz bilezik alacağım diyeceksiniz.
10 gram olunca ajda deniyor basit sade çeşitleri var.
20 gram olursa burma da olur ajda da olur başka geniş model de olur.
Kilit kelime 22 ayar işçiliksiz. Bozarken bunda zarar etmez çünkü. Gramı 4500 lira gibi bir fiyat şuan durumlar el veriyorsa 20 gramlık güzel olur. El vermiyorsa 8 grama kadar bulursunuz ajdayı.
0
Aydan Dustum
(05.09.25)
Kardeş erkek, anne babamın takacağı bileziğin aynısından aldık gramını hatırlamıyorum geline taktım ben. Eşim kardeşime çeyrek altın taktı bunlar düğün. Nişanda da geline saat takmıştım onun beğendiği modeli alıp. Ayrıca düğün sürecinde beyaz eşyalara büyük oranda destek olmuştum, kardeşimin alacaklarının tamamına yakınını aldım diyebilirim. Bekar olsam daha fazla şey yapardım muhtemelen ama evli olunca ortak bütçe, olması gerekenin üstüne çok çıkılmıyor, ihtiyaç olan yere el atmış oldum sadece.

Bütçem uygun olmasa muhtemelen sadece bilezik alırdım, diğerlerine girmezdim.
0
hrvl
(05.09.25)
Bilezik. Kuyumcular da fikir verebilir aslında
0
pembediken
(05.09.25)
illa bilezik takmak zorunda degilsin, istersen 10 tane ata tak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.09.25)
(1)

Bahçeşehir Üniversitesi'ne telefon ile ulaşmak

ciglik
Mümkün mü? Nasıl? Hiçbir numarayı açmıyorlar ya da maillere dönmüyorlar.
Mümkün mü? Nasıl? Hiçbir numarayı açmıyorlar ya da maillere dönmüyorlar.
0
ciglik
(04.09.25)
Sene başında hiçbir üniversitenin öğrenci işlerine telefonla ulaşmazsınız. Çözüm merkezine telefonla ulaşabilirsiniz, çözüm merkezi yazınca çıkan forma hızlı dönüyorlar. Yüksek lisans ise program koordinatörleri de hızlı dönüş yapıyor.
0
cilekli pasta
(05.09.25)
(15)

Bakıcı sorunum devam ediyor

yenibirgüzelnick
Bakıcı sorunu devam ediyor ama farklı biriyle :D daha önce de duyuru açmıştım eski bakıcımızdan memnun değildim. 3 ay önce bakıcı değiştirdik. Çok memnundum güzel bakıyordu filan ama son bir haftadır çok tripli ve memnun değil. Ya olabilecek en nazik en kibar şekilde yaklaşıyorum yine memnun edemiyo
Bakıcı sorunu devam ediyor ama farklı biriyle :D daha önce de duyuru açmıştım eski bakıcımızdan memnun değildim. 3 ay önce bakıcı değiştirdik. Çok memnundum güzel bakıyordu filan ama son bir haftadır çok tripli ve memnun değil. Ya olabilecek en nazik en kibar şekilde yaklaşıyorum yine memnun edemiyorum. 3 aydır bizde ama 3 haftadan fazla izin yaptı mesela ücretli şekilde. Buna bile okay dedim. Kadın ne dese başım gözüm üstüne diyorum yine yaranamıyorum.

45+sigorta alıyor. Haftada 5 gün. Ben evden çalışıyorum. Kadının rahatsız olduğu şey, bebeğim 1 yaşında ve evin içinde beni görünce bana gelmek istiyor ağlıyor. Buna bozuluyor o da. Evde görünmemi istemiyor. Ben de mutfağa çay almaya bile desturla gidiyorum gizli saklı. Dün yine çok ağlıyordu krize giriyor odanın kapısından bakıyorum, beni gördüğü anda kapıyı kapattı lütfen gider misin müdahale etme sakın dedi. Yüzüme kapattı. Neyse çocuk daha fazla ağlamasın diye yapmıştır diye iyi düşünmek istiyorum ama o da 1 yaşında bebek ve annesi olarak sarılsam daha kolay sakinleşir ve bunun kararını o mu vermeli?
Ve dün yine çıkarken ben istifa edicem o yaptığın hareketin anlamı neydi yani ne yapmaya çalışıyorsun? Dedi. Şok oldum. Yaptığım hareket şu, bebeği dışarı çıkarırken bebek arabasının ayarını düzgün yapamadığını gördüm ama yapamamışsın demek istemediğim için gidip gizlice ayarı yapayım diye düşündüm. Tam kapıdan çıkarken arabayı ayarladım. Ve bebeğim ağladı tabi beni görünce. Buna bozulmuş. Niye gelip arabaya dokunuyorsun çocuğu ağlatıyorsun, ben çok üzüldüm ağlayınca sen anne olarak nasıl üzülmedin filan yaptı. Ya sabır. Sanki zevk alıyorum ağlamasından. Çocuğun ayakları rahat olmuyor o ayarda için rahat etmedi değiştirdim dedim. Tripli şekilde gitti. Bu sabah da küsmüş konuşmuyor.

Ya daha 3 ay önce değiştirmiştim bakıcıyı ve süreç çok zor oluyor. Yine değiştirmek zor geliyor. Bir yandan da bebeğime güzel bakıyor yani fazla sahipleniyor sadece. Sanki annesi oymuş gibi davranmak istiyor. E bu bir yerde güzel bir şey. Gözüm arkada değil güzel bakar. Ama bana karşı saçma sapan davranıyor. Ne düşünüyorsunuz? Değiştirelim mi kalsın mı?
0
yenibirgüzelnick
(04.09.25)
değiştir. bu ne ya ergen gibi tavırlar... bu yardımcı bakıcı tayfası iyice kendini bir şey sanmaya başladı. siz de kibar olunca iyice tepenize binmiş.
0
art cat chocolate
(04.09.25)
pat diye istifa edeceğim lafını ortaya atması çok sinir bozucu. her sorunda istifa edeceğim diye tehdit edecekse işin var. ayrıca 3 aylık çalışan 3 hafta ücetli izin yapması da çok saçma. ipleri eline vermişsiniz kadının.

ama tüm bunları kenara koyarsak ortada bi iletişim problemi var gibi. yani çocuk ağladığında ortadan yok olamam, beş dakika müdahale edip odama geçeceğim, yöntemimiz bu olacak gibi bi konuşma yaptınız mı? kendi kendinize dertlenip sinirlenmeden önce çalışma biçimi belirleyecek bir konuşma yapın derim.

bir de bir bakıma haklı. çocuk sizi her gördüğünde ağlıyorsa sizin ortalarda görünmemeniz bence de en mantıklısı.
0
elorelia
(04.09.25)
of bu benim başıma eve temizliğe gelen ablalarla çok oluyor ne kadar çok yüz verirsem o kadar sapıtıyorlar, en sonuncusuna hiç yüz vermedim gayet sert şekilde istediklerimi söylüyorm, bi yer olmamışsa yeniden silermisn falan diyorum gider diye çekindim ama gitmedide, alttan almicaksın ya bu hayatta kimseyi.
0
eja
(04.09.25)
araba ayarı hikayesine göre bu arkadaş bir kontrol manyağı. siz dahil tüm kontrolü ele almak istiyor. iki seçeneğiniz var: ya kendinizi tamamen teslim edip vitesi boşa alacaksınız ya da değiştireceksiniz. yoksa mücadele etmek çok yorucu ve yıpratıcı olur.

bu arada ağladığında (krize girmiyorsa) yanına gitme mevzusunda kadın haklı. siz her seferinde giderseniz çocuğunuzda otoritesini kuramaz.
0
merhum
(04.09.25)
konuyla alakasız şunu söylemek istedim öncelikle pedagojik eğitimim yok ama bu konulara ilgiliyim. bebeğiniz sizi gördüğünde ağlıyor ve siz hiç ilgilenmeyip odaya kendinizi kapatıyorsanız bence bu sorun olur. bebeğinizde "annem beni sadece ağlamadığımda kabul ediyor o halde ben ağlamamalıyım. duygularımı ifade etmemeliyim" mesajı oluşabilir. evet daha çok küçük ama travmalar zaten bu yaşlarda olmuyor mu? bence bunu bir pedagoga danışın bakıcının lafıyla çocuğunuzdan uzak durmayın. sizi gördüyse ve kucak istiyorsa 5 dakika onunla ilgilenmenin ne zararı var ki? onun dışında evet görünmemeye çalışın ama görüyorsa da uzak durmayın bence.

değiştirelim mi kısmına gelince de en ufak sorunda gideceğim diyen insanla ben çalışmak istemem. çünkü hayat yeterince stresli bir de bu düşünceyle yaşamak istemem. karşınıza alıp konuşun bu endişelerinizi yine düzeltmiyorsa vedalaşın bence.
0
matilda
(04.09.25)
Bakıcı kendi doğursun bu kadar sahiplenmeyi seviyorsa.

Bu kadar kontrol manyağı olması bu şartlara ve bu kadar kısa süreye rağmen bu kadar tepenize binmesi hiç normal değil.

Bence kendisi istifa etmeden tekmeyi vurun başka birini bulun. İleride çocuğunuzu sizden sakınır, size doldurur deli gibi bir şey.
0
chicha_v2
(04.09.25)
farkında mısın ağlayan ve seni isteyen bebeğine sarılmaya iznin yok??
0
deartheodosia
(04.09.25)
şurda okuduğum bakıcı hikayeleri inanılmaz ya allah sabır versin size. hepsi paşa sanki afralara tafralara bak...
0
bay b
(04.09.25)
"Niye gelip arabaya dokunuyorsun çocuğu ağlatıyorsun, ben çok üzüldüm ağlayınca sen anne olarak nasıl üzülmedin filan yaptı." abovvv. red flag. kov bacım bu iş büyümeden, ne manyaklar var ya kafayı takarsa?

çocuk değil de başka bir şey emanet ettiğin bi çalışanın falan olsa hadi bir şekilde tolere et iyi iş yapıyorsa derdim de, çocuk yani, riske gelmez.
0
nolmus yani
(04.09.25)
Üç haftanın maaşını kesip kalan bakiyesini yatırın hesabına, istifa dilekçesi de alın ayırın yolları.
Altı yıllık anayım, kimsenin tribini çekemem.
0
cilekli pasta
(04.09.25)
yazık bebeğine. nasıl şöyle tipler bebeğinizi emanetediyorsunuz?bu bebeğinize iyi baksa ne olur ya.
baba olarak okurken sinirlendim durduk yere.eşim olsa şu durumda başlarım senin bakıcına da işine de der istifa et çabuk çocuğumuza sen bak derdim.
0
jamswety
(04.09.25)
@jamswety aslında bebeğime yazık olacak bir durum yok. Kadın bebeğimi fazla benimsiyor sadece. Yoksa aşırı seviyor hani bakıcı gibi değil böyle öpe koklaya bakıyor bebeğe. Benden kıskanıyor sanırım o yüzden de. Hani yazık olan tek kişi benim burda bebeğim değil :)
0
🌸yenibirgüzelnick
(04.09.25)
Au pair alın bence. Zaten evden çalışıyormuşsunuz, göz kulak olmuş olursunuz hem de.
0
kuehles blondes
(05.09.25)
Aa deli mi ne? Herkes kafayı yemiş, siz patronunuza bu şekilde trip atıp azar çekebiliyor musunuz? İstifa edicem dediğinde tamam diyip yollardım ben olsam.
0
ekimoloji
(05.09.25)
Üstüme iyilik sağlık, ayaklar da baş oldu bu devirde ya resmen. İşveren sizsiniz, çocuk da sizin, istediğiniz zaman istediğiniz yerde çocuğunuza sarılmakta serbestsiniz. Bakıcıdan izin mi alacaktınız ağlayan çocuğunuzu kucaklamak için..
Temizlikçi, bakıcı vs çalışanlar çalıştıkları ev sahibini yoklayıp üste çıkabilir mi onu sınıyorlar genelde. Ne kadar güleryüzle ve yumuşaksanız tepenize de çöküyorlar üzgünüm ama tam olarak bu. Kuralları baştan koyun, üzerine konuşun, gerekirse pedagoğa danışırsınız içiniz de rahat olur, kadına da tak tak sayarsınız pedagogla görüştüm bu şekilde ilerleyeceğiz (ağlayınca kucağa alıcam vb) uymuyorsa yolları ayıralım diyin bi hele bakalım.

Evet yeni biri bulmak da kolay değil ama hiç güvenilir gibi de gelmiyor böyle aşırı duygusal, hiç profesyonel olmayan tepki veren kişiler. Küsme nedir bu ne hadsizlik, işini yap çık git. (Bunun temizlikçi versiyonundan çok gördüm de hatırlayınca sinirlerim bozuldu yine)
0
lambada
(06.09.25)
(5)

attığımız maillerde ip adresimiz mi görünüyor?

istististist
https://yamm.com/blog/how-to-find-ip-address-of-email-sender-in-gmail/#:~:text=Alternatif%20olarak%2C%20orijinal%20mesaj%20penceresindeki,(Ctrl%20%2B%20f)%20kullan%C4%B1n.makalede yazılanları doğru mu okudum? gmail üzerinden mail attığımızda, karşı taraf bizim ip numaramızı mı görüyor?
yamm.com:~:text=Alternatif%20olarak%2C%20orijinal%20mesaj%20penceresindeki,(Ctrl%20%2B%20f)%20kullan%C4%B1n.

makalede yazılanları doğru mu okudum?

gmail üzerinden mail attığımızda, karşı taraf bizim ip numaramızı mı görüyor?
0
istististist
(28.08.25)
Doğrudan görüyor demiyor makale, uğraşırsan nasıl bulabilirsin onu anlatmış.
0
encokbenisevinnolur
(28.08.25)
@encokbenisevinnolur;

peki bu gerçekten mümkün mü? google, bunu imkansız hale getirecek güvenlik önlemlerini alamamış mı?
0
🌸istististist
(29.08.25)
gmail ve google workspace kullanıyorsanız spf kayıtları google'a ait olduğu için anca google'ın ip adreslerine erişebilirsiniz. yazı bana ilgi çekmek için yazılmış gibi geldi. yada yazdıkları tarihte böyle bir açık vardı ama sonradan kapatıldı diyeceğim ama çok çok düşük bir ihtimal bu. e-mail sistemleri google'dan bile daha önce var olan sistemlerdi ve böyle bir açığın şimdiye kadar belki de 1000 kere kapatılmış olması gerekirdi.

ayrıca şahsen hem gmail, hem google workspace ile denedim. hatta başka bir hostinge ait mail adresiyle de denedim ama spf kaydının ip adresinden öteye geçemedim.
0
bravoteam
(29.08.25)
linkte anlattığı şeyi yaptım yine google ipsi çıktı.

Mail attığınızda bilgisayarınızın değil, mail sunucunun ipsi karşıya gider. mail iletme işini sizin bilgisayarız değil, mail sunucusu yapar.
0
duyuruuser
(29.08.25)
2006’da hotmail için vardı gelen mailin bir taraflarını kurcalayınca ip adresi bulunuyordu. Msn arkadaşlarımın konumlarını stalklıyordum nokta atışı erişemesemde.
O dönemde kapatmışlardı yine. Yıl olmuş 2025 imkansız öyle şeyler.
0
cilekli pasta
(29.08.25)
(26)

Dugun oncesi kulturel cakismalar

aguen
Merhaba duyuru,Guya evlenecegim ama gercekten bu gelenek denilen lanet seyden nefret ediyorum. Geleneksel herkes olse zerre uzulmem. Nisanda zaten aileler arasinda olay cikti yeni yeni toparladik, simdi de kina bombasini patlattilar.Benim ailem gitmek istemiyor (nisan sonrasi cok hakli sebepleri var
Merhaba duyuru,

Guya evlenecegim ama gercekten bu gelenek denilen lanet seyden nefret ediyorum. Geleneksel herkes olse zerre uzulmem.

Nisanda zaten aileler arasinda olay cikti yeni yeni toparladik, simdi de kina bombasini patlattilar.

Benim ailem gitmek istemiyor (nisan sonrasi cok hakli sebepleri var), sehir disindan cok fazla misafirimiz gelecek; onlari birakip gelemeyiz gibi cok saglam bir bahaneleri de var. (gelinin ailesi ve kina 6 saat uzakta)

Gelin kisisi kinadan vazgecmisti, aile ve akraba baskisini cok fazla yemis, yapalim falan diye geldi tekrardan.


Ben asla asla asla asla gitmek istemiyorum. Bugune kadar gordugum duydugum gelenekler icinde en sacmasi kina zaten. Kacisim yok gibi ama bilemedim. Gidersem tek basima gidecegim.

Orada basima neler gelecek bilenlerden duymak istedim. Ek olarak taktik vs de duymak isterim.

not olarak akrabalarindan soyutlaninca harika bir insan. gunluk yasamda sinirlarini cizebilmeye basladi, yavas yavas toxic insanlari atiyor ama kina konusunda itiraz edecek kadar bir direnci yok henuz maalesef
0
aguen
(27.08.25)
Arkanızdan konuşacaklar bu kesin.
Yüzsüz tipler varsa gelip laf sokmaya çalışan olabilir, açıklamaci yaklaşmayın haa öyle oldu işte vs deyin geçin.

Müstakbel eşinizin iki yıl sonra bir tartışmada bu konuyu cat diye kucağınıza birakmayacaginin garantisi yok, her ne kadar ailenizin sebepleri şu an makul ve kabul görmüş gibi olsa da bunun tamamen ihtimal dışı olduğunu göstermiyor.
0
encokbenisevinnolur
(27.08.25)
yol yakınken vazgeçin bu evlilikten. zararın neresinden dönsen kardır. eşin olacak kişi seninle aynı fikirde değilse ve şu anda ailesine tepki gösteremiyorsa, aynı şekilde sen de ailene tepki koyamıyorsan ilerde hep aynı sorunları daha da büyüyerek yaşayacaksınız. bu yüzden evlenip 2 sene sonra boşanacağınıza şu anda vazgeçmek daha iyi.
0
gercekdunya
(27.08.25)
dugun aileler icin yapilan bisey.

o yuzden fazla tatava yapmadan iki tarafta ne istiyorsa yapacaksin, kavga cikmadan bitecek. yoksa senelerce dirdirini cekersin.
0
cooperr
(27.08.25)
evlendikten sonra çok yormaz sadece bu törenler çok olur düğün kına bilmem ne onlara gitmek ister. bu buyutulecek bi şey değil rahatlarsın merak etme demek istedim
"sehir disindan cok fazla misafirimiz gelecek; onlari birakip gelemeyiz gibi cok saglam bir bahaneleri de var." bana pek iyi bi bahane gibi gelmedi bu sizin akrabanız eşiniz dostunuz çok önemli, gelince birkaç gün ağırlanması gereken, ama gelinin akrabaları kına istedi diye "nası olur" diyorsunuz gibi. e sizin yakınlarınız da kendi başlarının çaresine bakabilirdi pekala, ya da kına gecemiz var oraya gideceğizden daha geçerli bi sebep yok herhalde düğün sahibisiniz ya. eğer bebek bakmıyorsanız. tek mesele gitmemeniz durumunda karşı tarafın tavrı. damat yalnız bırakmamalı bence, ailen için ise bilemiyorum mesafe de varmış. özel gün stresli olur, kına gecesi denen şey yine farklılık gösteriyor bazen damat bir tur girip çıkıyo salondan onun dışında kapıda sigara içiyor. he öncesinde de kuaföre götürüp ordan alıp mekana götürmek görevlerden biri olabilir.ne denirse yapsan kolaylaşır gibi sonucta senin bi beklentin yok birkaç saat sabredersen geleceğiniz için daha iyi olur
0
ala09
(27.08.25)
simdi de kina bombasini patlattilar.
mı?

pardon da ülkemize yeni mi ışınlandınız? kına diye bir adetimiz olduğunu 30 yaşında şimdi başına gelince mi öğrendiniz?

ya da hiç mi haritada bu şehirler arasında mesafe nedir diye bakmadınız şu anda mı idrak ettiniz arada 6 saat mesafe olduğunu? insanlar niye bir taraftaki kına/düğün ile diğer şehirdeki arasına 3-5 gün 1 hafta süre koyuyor sizce? siz de öyle bir süre koyacaktınız aileniz gidip gelecekti,bunun normali bu.

sizin aileniz gelen misafiri ağırlamak zorundaysa (neden? misafirleriniz 0-12 yaş arasında mı? ya da otelde filan kalamıyor mu? illa siz mi ağırlamak zorundasınız?)
o zaman kız tarafının misafiri de kız tarafının yapacağı şeyler zaten nişan ve kına olduğu için bunları bekler. sizin misafiriniz insan onlarınki değil mi?

baştan nikahı kıyıp geçerdiniz, eğlence istiyorsanız da kokteyl mi after mı ne yapıyorsanız yapardınız. gayet mis gibi de olurdu. bunlara karşıysanız.

sizinki muz yiyim ama çilek tadı gelsin...
0
subcomponent
(27.08.25)
@sub Sadece nikah yaparız çıkarız ile başlayan süreç şu an bekarlığa veda partilerinden afterpartilerine 150 kişilik nişanlara dönmüş durumda. Sinirim biraz ondan. Ve akrabalarının, ailesinin nişanlımı nasıl manipüle ettiklerini de canlı canlı görüyorum. Sınırlarını çizmeyi yeni yeni öğreniyor.

Dediğim gibi kına olmayacaktı bugüne kadar öyle konuşmuştuk, o yüzden bomba patladı dedim.
0
🌸aguen
(27.08.25)
ala09 +1

Ya abi erkek değil misin? Baştan konuşacaktın. Konuştun mu? Yine mi istiyorlar? Yap geç. Evlilik sürecinde kimseyle kötü olmaya değmez. Aileleri mutlu et, mutlu olun. Karşına al, huzurunuz kaçsın. Evlenince kayınşeylerin yok olmuyor. Paran mı gidiyor? Gitsin, huzurun kalsın. SAĞLAM bahanen de pek sağlam gelmedi.
0
Shepard
(27.08.25)
bu durumda maalesef nişanlınızı çok da iyi tanıyamamışsınız

bundan daha kötüsü var:
muhtelemen o da kendini/ailesini vs. çok da iyi tanımıyor, cidden önceliklerini bütçesini mutlu olacağı şeyi bil(e)miyor. çok bi iradesi, güçlü bir kişiliği yok.(üzgünüm) sizin eski konuşmalarınız tatava yani esasen.

işte sizinle konuşunca "ay kına mı ne yapcam ya after yaparız bizimkilerle takılırız" demiştir ama tırıvırı yani. asıl anası teyzesi "ne demek kına olmayacak" deyince, "tamam ya yaparız, kınasız düğün mü olur" diyordur. başta sizinle konuşurken gerçekçi değildir. ölçüp biçememiştir. yani ben kötü niyetli vs. bulmuyorum sadece cidden ne kendini biliyor ne ailesini, bizim kızlarımız böyle.

fakat yani siz de biraz daha gerçekçi mi olsanız?...şu ülkede kına vs. olmayacak, istemiyorum diyip o kınayı gerçekten yapmaycak kız % kaç? niye o nadir bulunan kızı ben buldum sanıyor herkes acaba ya?

genelde de böyle oluyor bu arada. çoğunlukla kızlar bazen de erkekler asıl bu süreçte kendini belli ediyor.

çözüm odaklı bakın illa evlenecekseniz düğün sizin şehirde olacaksa, sizi-ailenizi götürüp getirecek sizinle gelecek, getir götür işlerini yapacak, sağdıçlık edecek kimse de yoksa, kız evinde düğünden 1-2 gün önce kına olmaz. h.içi olsun, 3-4 gün olsun arada yoksa çok yorulursunuz.
0
subcomponent
(27.08.25)
Muhtemelen sehir disindaki dugune herkes gelemeyecegi icin kina yapmak istiyorlar ki hem kiz tarafi da bu surecin bir parcasi olsun, hem de takilarini takabilsinler. Insanlar bu sebepten oturu iki ayri dugun bile yapiyorlar.

Davetiyenize kina gununu belirtirseniz misafirleriniz sizin baska sehirde olacaginizi bilerek o gunden gelmezler herhalde.
0
pike
(27.08.25)
asıl manipülasyonu evlendikten sonra göreceksin.

"düğün aileler için yapılıyor" bu kafa yapısı yüzünden bütün olaylar çıkıyor.
siz evleniyorsunuz her şey ikinizin istediği şekilde olmalı. asıl sınır bunun üstüne çizilmeli.
0
my fault
(27.08.25)
@my fault

bu bir kafa yapisi degil, gelenek gorenek mevzusu. biraz zeka piriltisi olan insan etrafina gore pozisyon alir, "bu benim gunum kafama gore takilacam" da bir tavir tabiiki, ama bir de onun sonrasi var. en kotu ihtimal 35-40 sene evli kalacaksin, karsi taraf ile muhabbetin olacak. 1 gun rahat edecem diye 40 sene eziyet cekmek isteyen varsa istedigi kadar sinir cizsin, sonra da kolay gelsin.

ben erkek tarafiyim, kiz tarafi al sana buzlu badem, kicina sokacaksin bunu evlenmeden once deseydi, fitil niyetine cakardim artik yapacak bisey yok, kizi almaya niyet etmisiz :D
0
cooperr
(27.08.25)
Düğün nasıl kültürümüzün bir parçası ise kına da öyle. Aileniz kınaya gideceğiz diyerek akrabaların erken gelmesini engelleyebilir gayet. Kimse kaynana neden kınaya gidiyor demez aksine kaynanasız kınaya şaşırır.

Gelin kaynana veya başka bir problem çıkmış olabilir ama ele güne karşı düğünde kınaya prosedür gereği diyip biraraya gelemiyorlarsa sizin evlilikte çok büyük kavgalarınız olur.

Kızın arkadaşları akrabaları var yığınla düğün başka şehirde ise kına yapılmazsa bu insanlar nerede tebrik edecek gelini. Kınanın iptal olmasını beklemeyin bence.

Taktik olarak acele etmeyin diyebilirim. Bir bakın oluru var mı sizin evliliğin iyice ölçün tartın. Herkes iyidir, herkes haklıdır ama anlaşamayınca olmuyor bu müessese.
0
cilekli pasta
(28.08.25)
Geleneksel denen kına ne erkek tarafının ne de erkeklerin geldiği bir etkinlik.
Günümüzde kına diye 1 saatte 5 farklı payetli elbise değiştiren yelpazeli dansçı kızların etrafında döndüğü kendini iyi hisset etkinliği yapılıyor, gelenekle falan alakası yok.

Kendi kendilerine yapsınlar işte.
0
Bruce
(28.08.25)
Tek başına kına olmaz, kınaya iki taraf da katılır, erkek tarafı gelmez diye bir şey hiç duymadım. Eğer gitmezseniz evlenme işi yatar, ben sana söyleyeyim. Kız tarafı tek başına kına yaparsa oluşacak dedikodunun önünü alamazlar ve sonunda size patlarlar, hatta iş bozulmasa bile aradan yıllar geçse bu olay yüzünüze çarpılır. Yapılacak en doğru şey, her şeyi sineye çekip bu görevi yerine getirmek, gelen akrabalarınız da kınaya katılsın.

En baştan müstakbel eşinizle anlaşıp direkt nikah kıyarız diye anlaşsaydınız, iki taraflı bir anlaşma da aileler pek ses çıkaramazdı.

Tek başına gitme, seni dövmekten beter ederler.
0
lamborcini
(28.08.25)
Uzun uzun yazmaya hiç gerek yok. Eşin ve ailesinin gönlü olsun diye katlanacaksınız. Evlendikten sonra gidip el öpeceksin vs. Evlilik boyunca yılda birkaç defa bu tür istemeyerek yapman gereken aktiviteler olacak. Bunlar evliliğin bir parçası. Aynı şekilde eşin de senin ailen için yapacak. Ha "ben marjinalim, soyutlarım kendimi" diyorsan başka ama yazdıklarından öyle olmadığınız ve o aşamaya geçmeniz mümkün görünmüyor.
0
merhum
(28.08.25)
siz kendi şehrinizde kendi aileniz ve akrabalarınız için kutlama yapıyorsunuz. gelinin ailesi de aynı şeyi istiyor. anormal bir durum göremedim. tek başınıza gitmeniz olmaz. anne baba, bi aile büyüğü gelmeli illaki. şimdiden işi sidik yarışına çevirirseniz daha çok uğraşırsınız.
0
elorelia
(28.08.25)
öncelikle tek gidilmez, şehir dışından misafirlerinizin gelmesi bir bahane olamaz. en azından çekirdek ailenizin orada olması lazım.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(28.08.25)
Geleneksel olmasaydın, sen de manipülasyona açık olmasaydın zaten bunların hiç biri olmazdı, emin ol bu ülkede kan döken aşiret vesaire değilsen evlenecek insanların karşısında kimse duramaz.

o yüzden ya söylenmeyi keseceksin, kınaya gideceksin ya da olduğunu iddia ettiğin kişi olup ben kınayı vesaire anlamsız buluyorum, böyle anlaşmamıştık bana bu dayatmana saygı duymuyorum o yüzden de kınaya gelmeyeceğim diyeceksin olacak bitecek.

ha bilenler demişsin, benim eşimin annesi de kına diye tutturdu, eşim de tamam teyzelerim halalarımla 10-15 kişilik bir şey senin gönlün için yapalım dedi o ufak kına olayı da birden yemekli bir etkinliğe dönünce net bir şekilde kına yapılmasını istemiyorum, zorla yaparsan da ben o kınaya gelmiyorum dedi bu tavrını da sürdürdü ve kına vesaire de olmadı.

benim ailem de düğün diye bastırınca ben de biraz daha uzatırsanız nikaha da gelemeyeceksiniz dedim ve susmak zorunda kaldılar.

elaleme kapılıyorsanız sizin sorununuz.
0
denizgonen
(28.08.25)
Çok bencil düşündüğünü daha önce yazmışlar zaten. Sizin akrabalar önemli de kız tarafınıkiler önemsiz mi?

Ben de kına düğün istemiyordum ama kınayı benim annem düğünü kayınvalidem çok istedi biz de uyum sağladık niye ergen gibi istemem diye inatlaşalım ki? Toplam 3 saat bir şey zaten az durup geliyorsun. Oynamadık bile düğünde oturduk geldik bir yerimiz incinmedi :)

Bizim de şehirlerarası 9 saat vardı ama kayınvalidem 9 saat yol kınaya gelemem dese oğlunu da al götür derdim. Daha evliliğin başında onu yapamam bunu edemem derseniz sizin iş çok zor. Erkek tarafı kınaya gelir yani isterse ülkeler arası olsun. Maksat sevdiklerinizin gönlü olsun.
0
Gradient_tabanlı_mor
(28.08.25)
Sağlam bahane dediğin şey hayatımda gördüğüm en skko bahanelerden biri olabilir. Bu özel günler sürekli olmuyor. Kayınvalide ve akrabalar olarak kına olmanız şarttır bahane kabul edilmez.

Yani yeni mi göçtünüz bu ülkeye
0
Hallegadola
(28.08.25)
kınada erkek tarafının katılması illa şart değil. denk geldiğim bir kaç kına da kız tarafı kendi arasında yaptı. hatta damadın bile gitmediği kınalar varmış.
0
ground
(28.08.25)
eğer o kınaya ailecek gitmezseniz:

1) düğün yatar
2) evlenirsiniz ama 1 yıl sonra boşanırsınız

sizin kafa yapınıza uymayan, aileniz uymayan kişilerle ne diye evlenmekte ısrar edersiniz hiç anlamam.

olur da evlenirseniz tavsiyem 2 yıl çocuk yapmayın.
0
art cat chocolate
(28.08.25)
afedersiniz de, gelin ortada olmadan aileniz ne kutlaması yapıyor gelin evinden 6 saat uzakta?
burada gelin tarafının isteklerinde garip bir şey yok. türkiye'de birçok ailenin örfünde geline kına gecesi yapılması vardır. millet mesafeden ötürü iki düğün yapıyor bu ülkede, herkes katılsın, herkes takı taksın diye. sadece bu ülkede değil, iki farklı milletten evlenen çiftler bile çoğu zaman iki ülkede düğün yapıyor. herkes ailesinin bir parçası olmasını istiyor düğününe.
kız tarafı da kına gecesi yaparak bu işi çözüyor. gelin tarafının biz kına gecesi yapacağız dediği yerde sizin aileniz "biz gelmezük" diyorsa direkt geline ve gelin ailesine tavır koyuyorlar ve bu evliliği istemiyorlar diye anlarım ben. herkes de böyle anlar.
o gelin ben olsam ne bayramda ne seyranda evine gidip elini öperim ailenin.

kına ile düğün aynı şehirde olamıyorsa araya üç gün koyulur. akrabalardan isteyen kınaya, isteyen düğüne, isteyen ikisine katılır ama yakın aile elbette her ikisine katılır. düğün sahiplerinin de arada bir gün dinlenmeye, şehirlerarası yol gitmeye, başka hazırlıkları yetiştirmeye vakti olur.
gelin kınasına damat tarafından kimse gitmeyecekmiş, yok daha neler yani.

sorun burada gelin ya da gelinin akrabaları değil, sizin aileniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.08.25)
ne yaptı gelinin ailesi de kınaya gitmeyecek kadar olay büyüdü? ne yapmış olabilirler yani. bence gelinin çekeceği var. kına yani bu, 1 gece için gidersin uzatmadan.
0
deartheodosia
(28.08.25)
İki anne de problemli, nişanda bize gereksiz toksiklikler yapıldı nişanlımın annesi tarafından; annem de alttan almak yerine ikiye katladı problemleri kavgalar ettiler; bir araya kendileri de gelmek istemiyor biz de gelsinler istemiyoruz
0
🌸aguen
(28.08.25)
bu anlattıklarını aynen biz de yaşadık. ben de kına mına düğün vs hiç istemiyodum sade bir nikah yaparız diyordum ama olaylar baya çığrından çıkmıştı. çünkü benim yurtdışında yaşaıp sırf bu düğün için gelecek olan akrabalarım vardı. en başta eşime düğün vs istemiyorum desem de ailemin tavrı beni baya etkiledi. resmen pskolojik bunalıma girecektim. normalde belediyenin basit ucuz bi nkah yeri vardı orda nikah yapılacaktı. sonra eşime dedim ki en azından otelin bahçesinde yapalım, ovrdör tabağı vs olsun, sonra eşim de otelin bahçesine sığmayız benim bissürü arkadaşım gelecek dedi ve kabul etmedi, hiçbir arkadaşı gelmedi sonra :) neyse biz şık açık alan bi düğün salonunu tutmak zorunda kaldık sonuç olarak. kına da istemiyodum ama ailem altın toplayacaz dedi. dedim tamam o zaman salonu vs siz kendniz tutun beni karıştırmayın parasını da vermem dedim. neyse bunlar gidip bi yer tutmuş parasını da ödemişler. ben de 1200- 1300 tl gibi bi fiyata kırmızı bi elbise aldım. kuaförü vs hep ailem ayarlamış ben hiç karışmadım, 500 tl'ye gelin başı yaptırdık :) kına salonuna gttk, öylesine yaptık bi şeyler. eşimin ailesinden 1 ablası 1 abisi 1 yengesi 1 de küçük 7-8 yaşındaki yeğeni geldi. başka kimse gelmedi. ailenize istediğiniz kadar direnin en son yine onların dediği oluyor. ben aşırı dik başlı biriyim benim ettiğim kavgaları kimse edemez normalde ama benim bile elim kolum bağlandı. bi tek ağlamalı gelin çıkması yaptırmadım onu yaptırmadığım için ailemdeki herkes bana küstü kimse konuşmuyo :) ha benim de umrumda değil ama bu bile büyük olay oldu yani.
0
Sadece soruyorum
(28.08.25)
(13)

Solaklarin kalem tutusu

Kittie
Simdi bir film izliyorum. Aktor solak ve orada gorunce sormak istedim. Aslinda yillardir merak ederim.Kalemi neden bi garip tutuyorsunuz. Veya tutuyorlar.Obamanin kalem tutusu gibi bi seyden bahsediyorum.Googledan bakabilirsiniz. Obama writing yazabilirsiniz. Anlatamadim cunku buyuk ihtimalle.
Simdi bir film izliyorum. Aktor solak ve orada gorunce sormak istedim. Aslinda yillardir merak ederim.
Kalemi neden bi garip tutuyorsunuz. Veya tutuyorlar.
Obamanin kalem tutusu gibi bi seyden bahsediyorum.
Googledan bakabilirsiniz. Obama writing yazabilirsiniz. Anlatamadim cunku buyuk ihtimalle.
0
Kittie
(25.08.25)
ben solağım normal tutuyorum istesem anormal de tutabilirim ama benim seçimim normal tutmak. bir anormallik varsa o da bazen yazı yazarken defteri 90derece çevirip yukarıdan aşağı yazıyorum.
0
Batuhanolabilir
(25.08.25)
Solaklarin hepsi oyle tutmuyor da, tutanlarin sebebi elleri yazdiklari yerin ustunden gecip yaziyi/murekkebi dagitmasin, kursun kalemle yaziyosa eli kirlenmesine vs.
0
ghilleinthemist
(25.08.25)
Solaklara kalem tutmayı öğretmiyorlar bir de. Zorla sağa alıştırmaya çalışırlardır evvelinde hey gidi günler...
0
Bruce
(25.08.25)
Solağım gayet sağlaklar gibi tutuyorum kalemi.
0
cilekli pasta
(26.08.25)
Solağım, sağ elini kullanan insanlarla aynı şekilde kalem tutuyorum.
0
hain kostokk
(26.08.25)
solağım
ama çoğu şeyi sağ ve solla yapabiliyorum
sağ elle neyi nasıl tutuyorsam sol elle de aynı tutuyorum, bi farkı yok karşıdan bakınca elimi değil kalemi görürsün parmaklar içte kalır.
0
subcomponent
(26.08.25)
solağım ve bence kalemi normal tutuyorum. asıl sağlaklar bir garip tutuyor. obama'nın tutuşu bi garip evet.
0
scudman1
(26.08.25)
Solağım, sağ ile yazıyorum, dediğinizi anladım.

Solaklar çekerek, sağlaklar iterek yazar.
0
kumandanim
(26.08.25)
yazımız soldan sağa olduğu için biz sağlaklar yazdığımız yazıları da anlık görüyoruz. ancak solaklar yazdıkça yeni yazdıkları yeri kapatıyorlar. bu da cümlenin konu bütünlüğünü takip etmede sorun yaratıyor bence. yani ya hızlı ve sağlam bir kısa hafıza metodu ile yazacaklar ya da yeni yazdıklarını da görerek yazmak isteyecekler. sanırım bundan kaynaklı olabilir. böyle bir sorunu yoksa da normaal yazıyorlar. grafolojiye meraklıyım ama yazdıklarım kendi fikirlerim.
0
ground
(26.08.25)
soldan saga dogru yazi. elini solak gibi koyunca gölge yapiyor. sagdan sola olsa saglaklarinki garip olurdu.
0
sonsuz
(26.08.25)
Bence solaklıkla ilgili değil o tutuş biçimi. Ben de o tip ya da daha garip tutuşu olan sağlaklar gördüm. Nasıl yazmaya başladığıyla ilgili insanların. O şekilde alışınca öyle gidiyor. Ben de solağım normalde ama zorlama sağlağım aynı zamanda. Yani güç gerektiren işlerde sol elimi/ayağımı kullanıyorum. Ama yazı yazarken, yemek yerken, gitar çalarken vs. sağ elimi kullanıyorum. Öyle alıştırıldım zamanında ve şu an sol elle yazı yazmak istesem yazamam.
0
himmet dayi
(26.08.25)
şimdi baktım, obama'nın tutuşunda bir gariplik var.
solağım ve ben sağ elle tutsam herhangi birinin simetriği şeklinde tutuyorum.
0
tabudeviren
(26.08.25)
Solagim. Normal tutuyorum.
0
matilda
(26.08.25)
(13)

Bebekliler uçağa nasıl biniyor ?

Gradient_tabanlı_mor
1 yaş bebekle uçağa binsek sonrasında arabamız yok taksi veya servise binsek otokoltuğu olmayacak. İnsanlar nasıl yapıyor? Tatile arabayla gitmek yerine uçakla gitmek istiyorum ama sırf otokoltuğu yok diye gidemiyoruz.
1 yaş bebekle uçağa binsek sonrasında arabamız yok taksi veya servise binsek otokoltuğu olmayacak. İnsanlar nasıl yapıyor? Tatile arabayla gitmek yerine uçakla gitmek istiyorum ama sırf otokoltuğu yok diye gidemiyoruz.
0
Gradient_tabanlı_mor
(25.08.25)
bebeğim yok ancak gördüğüm kadarıyla otokoltuğuna dönüşen bebek arabaları var. üstünü çıkarıp arayaba koyup tekerli kısmı da katlayıp bagaja.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(25.08.25)
sadece taksi veya servis gibi kısa mesafeler için mecburen kucakta tutacaksınız.

zaten uçakta bile sanırım kendi kemerinize bağlayarak kucakta taşıyacağınız bebek kemeri veriyorlar.
0
kibritsuyu
(25.08.25)
@orta
Bahsettiğin şey puset ama sadece 6 aya kadar kullanılıyor. 1 yaşında bebekler napıyor onu merak etmiştim
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(25.08.25)
otokoltuklu araba kiralayabilirsiniz.
0
archmage mahmut
(25.08.25)
Böyle durumlarda sadece kemerin alt kısmını belden geçirip bırakıyorum. Araba koltuğunda da zaten hemen kolları dışarı atıyor çok da farketmiyordur.

Araç kiralamalarında bebek koltuğu opsiyonu var. Ya da sizi biri alacaksa birinden ödünç de bulunabilir.
0
mbond
(26.08.25)
Ben daha bebeklen önce otokoltuğu olan puset aldım dolaptan ikinci el o şehirdeki yakınım vasıtasıyla, onların arabasına taktık, sonra da satamadım hatta. Amerikada satılan ridesafer marka travel wet var ondan almak istiyorum bu tip durumlar için ama hala mümkün olmadı getirecek birini bulmak. Bu arada otokoltuğunda iki yaşa kadar çocuğu öne bile çevirmedik. Oturunca kollarını kemerden çıkarıyorsa da kemer takmıyor demektir, bizde öyle bir şey olursa durur takana kadar gitmeyiz üç yaş çocuktan bildirdim. Oto koltuklu araba kiralama kısmı makul fakat kalmayabiliyor. Biz hee yere arabayla gidiyoruz bir şekilde günün sonunda çünkü çok zor ulaşım kısmını organize etmek.
0
kullanıcıadımbuolsun
(26.08.25)
@kullanıcıadımbuolsun,
ben de otokoltuğu konusunda çok takıntılı olduğum için taksiyle bile bir yere gidemiyorum sadece kendi arabamıza binebiliyoruz. söylediğiniz şeyi araştıracağım belki benzeri vardır.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(26.08.25)
1 yaşında bebek için tatilde puset ve bebek arabası da lazım olur. yoksa sürekli birinin kucağında tutmak gerekir. tatil zor geçer. puset ve arabayı uçak bagajına verebilirsiniz. daha sonra sadece puseti taksiye veya servise kemerle takabilirsiniz. biz hep öyle yaptık. puseti ve taşıyıcı arabası ayrılıp monte edilen model olması lazım. bebekliler de genelde öyle yapıyor gördüğüm kadarıyla.
0
merhum
(26.08.25)
@merhum, pusete sığmaz ki. bebeğiniz çok mu minyondu bilmiyorum ama normalde 6aydan büyük bebekler pusete sığmaz. bebek arabasının normal oturmalı portbebesine geçilir sonra. yani puset seçeneği imkansız :)

ha sığsa bile oturabilen bebeklerin pusetin eğimli yapısında oturması omurgalarına çok sakıncalı.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(26.08.25)
shutlle ayarlayacaksınız ve oto koltuğu isteyeceksiniz.
0
elorelia
(26.08.25)
Tam olarak ne kullanıyorsunuz bilmiyorum ama Maxi cosi'nin şu tarz modellerinde puset yerinden çıkabiliyor. biz buna benzer bir model kullanıyorduk. puset tanımı yanlış olabilir. 10 yıl geçti aradan :)
www.amazon.com.tr
0
merhum
(26.08.25)
Araç veya transfer kiralarken oto koltuğu talep edebiliyorsunuz ekstra ücret ile ekliyorlar. Otellerin kendi transferinde bile oluyor. Bu arada İnglesina aptica modeli idi bebek arabamız pusetini 10 ay kullandık ki oğlum iri boylu bir bebekti. Pusetiniz de kurtarabilir belki.
0
cilekli pasta
(26.08.25)
Türkiyede hep araçla gitmiştik ancak yurtdışı olarak biz oğlum bir yaşındayken Rusyaya taşınmıştık, ordan örnek verebilirim. Taksi çağırırken uygulamadan bebek koltuğu olan araçları seçebiliyorduk, aynı zamanda birkaç kez gittiğimiz farklı şehirlerde bebek arabası kiralamıştık. Burda da önceden bakarak belki bebek arabası kiralanabilir gidilecek yerde.
0
va
(26.08.25)
(2)

cocuk, bebekvarken gidilmesi zor olan seyahat destinasyonlari neler?

sonsuz
ve sebepleri?
ve sebepleri?
0
sonsuz
(24.08.25)
Okyanus ötesi uçuşlar uçakta sıkılacakları için zor olacaktır. 6 yaşındaki oğlumla kasım tatiline anne oğul singapur planlıyoruz içimdeki korkuyu tarif edemem :)
0
cilekli pasta
(24.08.25)
Önümüzdeki hafta itibariyle 32 ülke görmüş olacağım bunun yaklaşık 15 tanesine çocuklarla gittik. Büyük oğlumla çoğunlukla Avrupa gezdik, Avrupa haricinde 6 aylıkken new york a uçtum. 9 saat deliksiz uyudu 3 yaşında çocukla gitmekten daha kolaydı. Sürekli pusette oturdu, etrafa bakındı. Ek gıdaya başlamamıştım henüz, mama da hiçbir çocuğum almadı hiç yanımda mama taşımadım, exclusively breastfeeding yaptığım için yemek sorunu da yoktu.

2 yaşında Singapur a gittik (ömrümden ömür götüren tatil. Hep kanguruda taşınmak istedi ve babasının değil özellikle benim taşımamı istedi. Yürümedi, pusete binmedi, dönüş yolunda şortlarımı kemerle sıkmak zorunda kaldım. Üstümden düşüyorlar, kilo vermiştim. Sadece meyve ve hamur işleri yedi çok yemek seçti ama sentosa olsun botanical gardens olsun eğlendi oralarda ilgisini çeken çok yer vardı.

3 yaşında bali ye gittik. Biraz 3 buçuğa yakındı hatta, çok iyi laf dinliyordu. Yanımızda it gibi yürüttük gık demedi, her şey ilgisini çekti. Sadece o dev salıncağa ben bindim o binemedi diye mızıklamıştı. Tirta gangga da biraz zor gezdik suya düşmesin diye babası sırtına almıştı. Büyük olan şu an 9 yaşında, asla yemek seçmez, etrafı ile çok iyi ilgilenir. Sadece onunla tatile çıksam bile çok zevk alırım arkadaşım gibi davranır ama ikinci çocuk biraz işi bozdu.

İkinci oğlum doğduğundan beri arabayla Yunanistan a geçiyoruz yaz tatili olarak bir defasında arabayı ortaklaşa sürüp romanya ya kadar gittik. Oto koltuğunda çok güzel oturuyor ve uyuyor çünkü. Onun dışında sharm el sheikh e gittik bir yaşındayken, otelden çıkmadık mısır ı gördüm diyemem. Bir kez dalış turuna gittik eşimle o da nöbetleşe. İki yaşındayken de katar'daki rixos a gittik zaten görülecek yer azdı 2 gece çıktık gezdik şehri taksiyle yetti. Yine iki çocukla bir kez viyana ya bir kez de zürih e gittik. Avrupa harici bir yere pek gitmek istemiyorum çünkü hastalanıyorlar, güvenli olmayabiliyor, yemek derdi var, çok fazla yürümeli ise dayanamıyorlar. Bir de ben çocuklu tatilde standartlarımı ona göre ayarlıyorum, kendinden ödün veremeyen birisi zorlanabilir. En basitinden aklıma şu geldi salzburg da büyük oğlan tuz madenine girmek istedi, gidebilirdik de ama 4 yaş sınırı mı ne vardı. Vazgeçtik

Gitmek istediğim ve çok zor yerler Vietnam, Hindistan, Kamboçya, Peru (merdiven çok, tırmanmak lazım), afrika +1. Thailand a eşimle çocuksuzken gitmiştik mesela oraya da çocukla gitmem hayatımın en berbat gıda zehirlenmesini yaşadım orda ve sokaktan da bişi yemediğim halde
0
kullanicadi
(24.08.25)
(9)

ben neden iş bulamıyorum? deneyim +10 yıl.

stay with me
uluslararası ticarette +10 yılı aşan iş tecrübem var.satın alma ve satış olarak masanın her iki tarafında bulundum. ve ithalat, ihracat operasyonları yönettim.ki bu insanlarda nadir özelliktir. ekipler yönettim vs.iş değiştirme ve şartlarımı iyileştirme zamanının geldiğini düşünüyorum fakat; başvurd
uluslararası ticarette +10 yılı aşan iş tecrübem var.
satın alma ve satış olarak masanın her iki tarafında bulundum. ve ithalat, ihracat operasyonları yönettim.
ki bu insanlarda nadir özelliktir. ekipler yönettim vs.

iş değiştirme ve şartlarımı iyileştirme zamanının geldiğini düşünüyorum fakat; başvurduğum ilanlara dönüş alamıyorum.

ilanlara yetersiz gelmem mümkün değil.
kurumsal firma geçmişim olmaması etken olabilir mi?
bu kadar iş tecrübesi ile dönüş bile almaman bana garip geliyor.
0
stay with me
(14.08.25)
uluslararası ticaret çok kısır bir alan. açık pozisyon az, aday çok ve bir çok farklı alandan buraya başvuran var.

kurumsal firma geçmişin yok ve kurumsal firmaya başvuruyorsan bu da bir eksi.
0
gabe h coud
(14.08.25)
Sektörünüzü bilmiyorum ama yazılım tarafında 42 yaşında işini çok iyi yapan bir arkadaşım da sizin gibi iş bulamıyor. Bir başvurusu için sebebini içeriden öğrendiğimize göre o yaştaki insana iş buyurmak daha zor oluyor, yönetici olarak görüşülebilir ona da yöneticilik tecbrübesi yok dönüşünü almıştık.
0
cilekli pasta
(14.08.25)
Şirket geçmişi nedir? Yani ne tarz şirketler?
Yani bir etken olabilir çünkü 100 bin kişilik bir şirkette çalışan biri olarak süreçler acayip değişiyor. Genel kültür farklı.

Bir de yıl sonu yaklaştı. Genelde büyük borsaya açık şirketler ise alimlari bu dönemlerde durdurur ki operating profit düşmesin falan filan. Kendi sirketimden bilmiyorum terfileri de ise alimlari da son 2-3 ayda 1 ocak itibariyle planliyoruz hep.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
Yetersiz değil fazla geliyorsunuzdur.
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Bu dönem çoğu şirket küçülmeye gidiyor onunla ilgili de olabilir
0
mirty
(14.08.25)
10 küsür yıldır işveren olarak bir dolu cv inceledim. bir süreden sonra, cv yazarken tevazu gösteren ve göstermeyen kişileri ayırt etmeye başlıyorsunuz ve tevazu ile yazılmamış cv'leri göz ardı ediyorsunuz. size önerim budur.
0
co2s2
(14.08.25)
@co2s2 ufff, +1 ben de İŞVERENİM ben de patronum xd, bir de psikolojik deli olduğunu gösterir emareler de var tabii. İmla kuralları da önemli. Satık alma yazan adam eleniyor hızlıca.
0
Shepard
(14.08.25)
Yapay zekadan mutlaka yardım alın.
CV'nizi büyük şirketlerin CV'leri taradığı programlara, anahtar kelimelere göre düzenlediniz mi?

Sektörünüzde size CV'niz konusunda yorum yapacak birini bulmaya çalışın.
0
michael_knight
(14.08.25)
Şu an aslında Türkiye piyasasında tüm sektörlerde genel olarak nitelikli personel talebi yok yani şöyle açıklayayım; şirketler genelde düşük maaşla ve mecbur hissettikleri için kolayca manipüle edeceği yeni mezun, az tecrübeli kişileri istiyor ve işe giriş-çıkış turn-over oranı yüksek olsun sorun değil daha kar marjımız yüksek diyor. Halbuki normalde bunun tersi olması beklenir ama ekonomik modelimiz bu yönde. Bu durumda yüksek nitelikli kişilerin oturacağı koltuk sayısı çok çok daha azalıyor, yani şirkette herkes uzman olmasın, çalıştıracak kişiler çok olsun yürütürüz mantığı var. Bu durumda da yüksek nitelikli kişilerin çoğu bir yerden sonra kendi işini kurmaya zorlandıkları bir iş ortamı oluyor. Türkiye'de yeni iş modeli buna evrildi artık, kaliteyi arayan çok az. Tecrübeli olup pozisyonu koruyanlar ya da bulanlar bağlantıları (network) ile tutunuyorlar daha çok.
0
titanic kemancısı
(14.08.25)
(27)

iş arkadaşının talebi

Mirabel
İş arkadaşınız çocuğunu okula kaydettirmek için sizin evinizde oturuyormuş gibi göstermeyi teklif etse kabul eder misiniz? Yakınlık: 10/6
İş arkadaşınız çocuğunu okula kaydettirmek için sizin evinizde oturuyormuş gibi göstermeyi teklif etse kabul eder misiniz? Yakınlık: 10/6
0
Mirabel
(13.08.25)
Ederim
0
Rondak
(13.08.25)
Etmem
0
kullanicadi
(13.08.25)
Hayır
0
gabe h coud
(13.08.25)
Ön not: Güncel şartları bilmiyorum.

İlköğretimi bu şekilde okumuşum lisede öğrendim, adresinde kayıtlı olduğum kişileri tanımıyorum bile. Bizimkiler ayarlamış, onlara yansıyan bir şey olsa illa ki bilirdim.
0
encokbenisevinnolur
(13.08.25)
ederim ne zararı olacak ki?
0
jelly bear
(13.08.25)
Tercih etmem ama sanırım gönülsüz kabul ederdim.
0
ruhen hastayim ben
(13.08.25)
Ederim. Ben de şu an kendi oğlumu öyle okutuyorum. Çünkü evim şehir dışında ve gidebileceği tek okul da köy okulu.
0
strawberry first
(13.08.25)
Mobil edit: tanıdığın tanıdığına rica ettik, kırmadılar sağolsunlar.
0
strawberry first
(13.08.25)
ederim
0
eurhka
(13.08.25)
Ederim
0
kisa
(13.08.25)
Adreslerinde kimlik numarasi var artik,

Gecen sene jandarma soruyordu
apartmanda bu kisiler var mi diye.
0
designer
(13.08.25)
Ederim. Yalnız artık şöyle bir durum var muhtemelen bundan arkadaşınızın haberi yok. Okul yönetimi kayıt sırasında bulunduğu adrese bağlı son 2 ayın kendi adına kayıtlı elektrik ya da su faturasını görmek istiyor. Bunu İbra edemezse kayıt yapmıyor geçen hafta arkadaşın başına geldi.
Edit: tabi her okul yönetimi ister mi bilmiyorum bahsi geçen okula büyük ilgi varmış.
0
dream
(13.08.25)
etmem

adamın borcu olsa haciz gelse direkt benim evime gelecekler.
0
orpheus
(13.08.25)
Etmem. Elalemin cocugunun bende ne isi var. Yarin bir gün is yerinde catisma yasarsin pedofil diye dava acar.
0
sonsuz
(14.08.25)
benden adres isteyenlere kil oluyorum.
genelev isletmiyoruz kardesim, benim adresi isteyen herkese kullandirtsaydim benim evin nufusu 20yi gecerdi herhalde.

cevap kesinlikle hayir..
0
cooperr
(14.08.25)
Benim annemin evinde bu şekilde 10-15 çocuk vardır, bugüne kadar bir zararı olmadı. Yakında bende aynı duruma düşeceğimden empati kurarak ederim diyorum.
0
mirty
(14.08.25)
eskiden oluyordu ama güncel bilgi milli eğitim artık en az 6 aylık 2 fatura istiyor.
nüfus kayıt yapsa bile hileli işlem diye işaretliyor.sonra ceza geliyor hadi onu ödediler okul bu sefer caz yapıyor.
okula gitsinler 50 bin ateşlesin.
0
jamswety
(14.08.25)
Kabul etmem. prensip olarak böyle abuk subuk istekleri kabul etmiyorum. ne alaka yani
0
benarrivo
(14.08.25)
Kabul et bi hayrın olsun. Çocuk Okula başladıktan 1 ay sonra zaten senin evden çıkacaklar. Her şey normale dönecek. Milyonlarca insan yapıyor bunu.
0
luluki
(14.08.25)
Bana sorsalar gel yap derdim. Ama once fatura olayini okula sor derdim. 2 tane fatura olmayinca direkt kayit almiyorlar artik.

50-100 bin arasi bir bagisla adres isini bertaraf edebilir.
0
brkylmz
(14.08.25)
10/10 olsa bir ihtimal düşünülür, diğer türlü kesinlikle yapmam.
0
Lethe
(14.08.25)
İyi bir muhitte iyi bir okulda okutmak istiyorlar çocuklarını, bu noktada hak verdiğim için pek hoşuma gitmese de kabul ederdim
0
hayalhayal
(14.08.25)
İş "arkadaşı" diye bir şeye inanmıyorum o yüzden hayır.
0
selamun aleykum kitty
(14.08.25)
Kabul ederim. Annemlerin evine çok çocuk geldi gitti öyle.
Bir ay sonra geri taşıyacaklar +1
0
cilekli pasta
(14.08.25)
benim oğlanı kaydetmek istediğimiz okul için eski iş arkadaşım ile konuşuyorduk, ertesi gün benim tanımadığım, adresi uygun bir arkadaşına söylemiş, o da ok demiş, telefonunu bana verdi, aradım, tc'mi istedi, e-devletten davet gönderdi, ben de adresi taşıdım, kayıt yaptıktan 2-3 ay sonra da geri aldım.
0
altinci nesil caylak
(14.08.25)
bizim ne dedigimiz onemli degil. cunku karakterle paralel bir durum. empati yap, sen o durumda olsan ve rica etsen hayir cevabi almak seni uzer miydi? tabi burada empati yaparken tam empati yapmak lazim. ben bekarim cocugum yok o yuzden boyle bisey istemem demek yeterli bir empati degil. cunku arada ince bir cizgi var. anne, baba olmak ve cocugunun gelecegi icin cok samimi olmadigin insandan boyle bisey istemek de olabilir anneyim ,cocugum var herkesten herseyi isteyebilirim krolugu da olabilir.
0
buenosdias
(14.08.25)
sadece çocuksa ederim. yok cezası varmış bilmem ne millet neler yapıyor.
0
bay b
(14.08.25)
(6)

doğum kontrol hapı kullanmak

gezer
senelerdir kullanıyorum, zararını görmedim, çocuğum da olmadı diyen var mı?prezervatif istemiyorum. spirali doktorum önermemişti kayma ihtimali var diye. 3 senedir kol altı implant kullanıyorum ama tekrar taktırmayacağım. geriye bir tek haplar kalıyor. ama kilo aldırdığını ve tüylenme yaptığını okud
senelerdir kullanıyorum, zararını görmedim, çocuğum da olmadı diyen var mı?

prezervatif istemiyorum. spirali doktorum önermemişti kayma ihtimali var diye. 3 senedir kol altı implant kullanıyorum ama tekrar taktırmayacağım. geriye bir tek haplar kalıyor.

ama kilo aldırdığını ve tüylenme yaptığını okudum. çekincelerim var. bir de asla ikinci çocuk düşünmüyorum. o sebeple hapa rağmen hamile kaldım tarzı senaryolardan çok korkuyorum.

kadınlar fikir verebilirse sevinirim.
0
gezer
(08.08.25)
kullananları biliyorum bi sorun duymadım (kuzenim ve 2 iş arkadaşım var) bi abla var 10 yıl kullanmış. bi sorun olmamış, ilacı bıraktıktan son kısa süre sonra hamile kaldım dedi çünkü ilacın etkisi hemen geçmez zannetmiş ama geçmiş hemen.

ilacın dezavantajı her gün aynı saatte almanın zor olması. takibi zor yani. ilk aylarda aşırı göğüs hassasiyeti yapıyor ama, uzun süre kullananlar bunun sonradan geçtiğini söylediler.
0
turuncu tonlarda
(08.08.25)
Hormonal etkileri oluyormus diyorlar ama onlari biliyorsunuzdur zaten. Biraz eski bir tarihten ornek ama teyzem 2 cocugu olduktan sonra hap kullanmaya baslamis. Hapa ragmen hamile kaldi. Sene 1992.
0
mbond
(08.08.25)
"Doğum kontrol iğnesi" vardı sanki, 1 aylık ve 3 aylık diye hatırlıyorum. Depo hormon veriliyor diye hatırlıyorum... belki işinize yarar.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
Şiddetli regl sancısı sebebiyle lise ve üniversite yıllarımda kullandım. Evlenince de korunma amaçlı kullanıp bıraktıktan sonraki ay hamile kalmıştım. Uygun ilacı kullanmak çok önemli kullandığım bir ilaç aşırı ara kanama yaparken diğerinde tek bir yan etki görmemiştim.
0
cilekli pasta
(08.08.25)
Farklı farklı doğum kontrol hapları var, biri çok yan etki yaparken başka biriyle çok rahat edebilirsiniz. Doktora danışarak denemek lazım, uygun hapı bulunca çok rahat edersiniz.

Hap kullanırken hamile kalma riski, yanlış kullanımla artıyor. İlacı her gün aynı saatte almak, unutup atlamamak gerekiyor. İlacın etkinliğini etkileyen şeylerden (greyfurt suyu mesela) uzak durup düzenli kullanıldığında gebelik riski çok çok düşük.
0
kobuzchu kiz
(08.08.25)
Hapi düzenli kullanman gerek. Mesela kusarsan hapin etkisi geciyor.

Onun disinda ben tercih etmiyorum. Vücuda anormal bir sekilde hormon basiyorsun. Uzun süre kullanimda regl olmuyorsun.

Sabit bir partnerin varsa vazektomi yaptirsa daha iyi olur ya da partnerini vazektomisi olanlardan sec derim.
0
sonsuz
(08.08.25)
(7)

özel hastane fiyatları

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
fatura gelince mi öğreniliyor? her gün hastaneye gitmeyen bir insan neye ne kadar ödeyeceğini nereden bilebilir?
fatura gelince mi öğreniliyor? her gün hastaneye gitmeyen bir insan neye ne kadar ödeyeceğini nereden bilebilir?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(01.08.25)
telefon açıp sorun. kimlik numaranızla sorgulama yapıp sağlık güvencenize göre fiyatları söylerler
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(01.08.25)
ameliyatsa hasta hesaplarında indirim konuşması döndürün öncesinde, hatta normal muayenede bile %10 indirim yapan hastaneler var sorun gittiğinizde, telefonda normal fiyat bilgisi verirler sadece
0
eja
(01.08.25)
Çoğu hizmetten önce fiyatını söylüyorlar ki çalışanlar da zaten fiyatlara itirazlarla uğraşmaktan bıkmış durumdalar.
Özel sigorta olmadan zaten özel hastaneye pek gidilmez. Büyük işlemlerden önce sigortadan provizyon alınır ve ödeyip ödemeyeceği önceden öğrenilir.
0
michael_knight
(01.08.25)
Ben önden fiyat söyleyene pek denk gelmedim. Genellikle muayeneden sonra belli oluyor. Merdivenaltı yerler çat diye söylüyordur belki.
0
ruhen hastayim ben
(01.08.25)
Ac sor telefonla. Bence cogu fiyat veriyor olmali. En kotu gittiginde zaten veznede ogreneceksin. Odeme yapmadan isleme gecilmez ki.

Ruhen: acibadem telefonda fiyat veriyor. Alt sinif bi hastanede (medicanada) bi sey sormustum telefonda bilgi verilmiyor denmisti. Cok sasirmistim hatta.
0
Kittie
(01.08.25)
Ben her zaman en kaliteli ve pahalı hastanelere giderim ve önceden fiyatı sorarım. Merdivenaltı hastanelerin isimlerini bile bilmem.

Bazı fakirler zengin taklidi yapmak için fiyat sormaya utanırlar. Onlardan olmayın.
0
michael_knight
(01.08.25)
Özel sağlık sigortan varsa kimliğini verirsin muayeneye girmeden önce muayene 3000 tl diyelim senin sigortana 3000 tl üzerinden çıkışta onay alınacak der bekleme alanına yönlendirir kayıt açarken. 3000 i zikretmezse sen de sorabilirsin. Muayeneden çıkarsın doktor mr ve kan istedi diyelim, sigortadan onaya gider onaylanır ödeyeceğin tutar varsa o çıkar ödemeni yaparsın sonra mr ve kan için ilgili birimlere gidersin.

Acilden girişte işleyiş değişebilir kandır serumdur bunların onayını çıkışta alıyorlar ki acil girişi olduğu için genelde özel sağlık sigortası tamamen karşılıyor ücret çıkmıyor.

Özel sağlık sigortası yoksa muayene için kayıt açılırken ya ödemesini baştan alırlar ya da bilgi verirler çıkışta bu kadar alacağız diye zaten. Tahlil tetkik için hakeza önce ödeme için yönlendirilirsiniz sonra işlem yapılır.

Ameliyat olacak ise özel sigorta olsun olmasın fiyat alma birimi ile konuşulur fiyat alınır. Özel sağlık sigortası varsa ön onay alınır.
Taburcu olmadan önce ödeme yapılır hasta o şekilde taburcu edilir. Burada ilk baştaki fiyat tutmayabilir ekstra müdehale olabilir ki onun da bilgisini çıkıştan önce alırsınız.

Amerikan, Acıbadem, Memorial gittiğim hastaneler. Daha sürprizz diyene rastlamadım. Onlar söylemese de ben sorarım zaten. Bunda da çekinilecek bir nokta olduğunu düşünmüyorum soyadım ne Koç, ne de Sabancı.
0
cilekli pasta
(02.08.25)
(14)

Altının üstüne isim yazılır mı? [düğün, takı]

hadi ya la
İlk kez bir düğünde altın takacağım. Ailem uzun süredir altın takılacağı zaman kurdelenin üstüne isim yazıldığını söylüyor, normalmiş bu. Bana ayıp olabileceği ihtimali geldi. Çeyrek takacağım için kaosta unutulup gitmesini de istemem tabii.Bu işin oluru nedir, isim yazmalı mıyım?
İlk kez bir düğünde altın takacağım. Ailem uzun süredir altın takılacağı zaman kurdelenin üstüne isim yazıldığını söylüyor, normalmiş bu. Bana ayıp olabileceği ihtimali geldi. Çeyrek takacağım için kaosta unutulup gitmesini de istemem tabii.

Bu işin oluru nedir, isim yazmalı mıyım?
0
hadi ya la
(30.07.25)
her yerde aynı adet var mı bilmiyorum ama genelde altının üzerine küçük bir fiyat etiketi yapıştırılıp, etiketin üzerine isim yazılır. kuyumcular altın alırken etiket de verir hatta.

edit: fiyat etiketi derken şunları kastediyorum: www.avansas.com

üzerine fiyat yazılmıyor, isim yazılıyor sadece.
0
inheritance
(30.07.25)
genelde gelinin yaninda biri dolasiyor salonda elinde torba oluyor, ya da nikahsa iste gelinin yaninda duruyor torbayla, ben hic gercekten gelinin/damadin uzerine altin takilan dugune gitmedim. neyse iste o torbaya altini atiyorsunuz. Altini aldiginiz yer minik bir kese ya da kutu icinde veriyor altini, o keseye altinla birlikte minik bir kagitta isminizi yazip koyuyorsunuz, ve gelininin torbasina atilir. usul budur. ayip olacak bir sey yok.
0
kassiopeia
(30.07.25)
Yazılır evet. Sonra aileler bu bilgiyi ileride diğer düğünlerde kullanır ("O bizim kıza yarım altın takmış, şimdi çocuğuna çeyrek götürmek olmaz" gibi...)
0
kobuzchu kiz
(30.07.25)
Bizde kurdeleye isim yazılır.
Çok yakın arkadaşlarımda yazmadığım da oldu ama genel teamül bu yönde. Ayıplanacağını düşünmem yazıldı diye.

keseye kağıt koyulmaz bizde. en azından ben görmedim.
kese açılınca düşer gider belki.
0
biseysorcaktim
(30.07.25)
kesin yazın, çeyrek önemli bir takı şu zamanda. yazmazsanız unutulur gider, kim taktıya gider çeyrek.
0
adivar
(30.07.25)
Yazılır. iç anadolu bölgesinde hep öyle yaparlar
0
limonlu eksi
(30.07.25)
Ben kesenin içine minik bir not yazıyodum ama son gittiğim düğünde notum elimde kaldı altını iğnelerken, isim yazmak ayıp olmaz bu arada, kameradan kim ne takmış izleyenler olduğunu duydum.
0
(30.07.25)
Yapılabilir de sakın fiyat miyat yazmak gibi saçmalık yapmayın
0
avatar is back
(30.07.25)
Yazılıyor. Bana da garip geliyor ama adetin böyle olduğunu öğrendim son gittiğim birkaç düğünden.
0
peki madem
(30.07.25)
ayıp olur deyip ardından da unutulup gitmesini istemiyorum demek ?
isim yazmak ayıptır. bir beklenti oluşturmak için yazılır. bak ben sana çeyrek taktım sende bana çeyrek takmak zorundasın. aslında bir anlamda değer biçmedir. ne kadar yüksek takarsan sen benim için o kadar önemlisin demektir. tam bir anadolu yüzsüzlüğü.

altın takılacaksa karşılıksız takılır. yeni kurulan aileye yardım amacıyla takılır. bir beklenti içine girilmez.
0
my fault
(30.07.25)
Fiyat yazılmaz. Ancak bir kağıda adımı yazıp iğneye geçiriyorum. Beklenti için değil. Zaten bugüne dek taktıklarımın hiçbiri dönmedi. Ama arada kaynamasın diye düşünüyorum ben de.
0
pro9it9is9
(30.07.25)
yazılır. yazılmalı bence de.
0
elorelia
(30.07.25)
Aydınlıyım, bizim orada kurdele üstüne ya da kutusunun üstüne mutlaka yazılır isim.
0
hayalhayal
(30.07.25)
Niye ayıp olsun ki o yoğunlukta not eklemek çok normal.
Kurdeleye Ç.Pasta veya Çilekli P. formatında yazabilirsiniz. Gelinin takı kesesi veya takı sandığı olacaksa kartvizitinizi takının kutusuna koyarak mutluluklar yazabilirsiniz.

Geçen arkadaşıma bilezik aldığımda çengelli iğne ile yuvarlak bir mini tebrik kartı iliştirdi kuyumcu adımı yazdım. Madeni 1 tl gibi bir büyüklükte idi. Belki çeyreğe de veriyorlardır.
0
cilekli pasta
(30.07.25)
(37)

abimin yaşadığı olay hk.

kafir
merhabalar. duyuruyu evlilik arifesindeki abim için yazıyorum.abim ve nişanlısı aynı firmada ve evden çalışıyor. evde bir gün beraber çalışırlarken, nişanlısının skypından eski sevgilisi yazıyor ve "terfi almışsın tebrik ederim" diyor. nişamlsıı hemen abime dönüp, asla bir iletşimim yoktu, böyle biş
merhabalar.

duyuruyu evlilik arifesindeki abim için yazıyorum.

abim ve nişanlısı aynı firmada ve evden çalışıyor. evde bir gün beraber çalışırlarken, nişanlısının skypından eski sevgilisi yazıyor ve "terfi almışsın tebrik ederim" diyor. nişamlsıı hemen abime dönüp, asla bir iletşimim yoktu, böyle bişe yapacağını da tahmin etmezdim vs şeklinde açıklama yapıyor. eski sevgilisine "teşekkür ederim" diyor ve konuşmayı kapatıyor. abim tabi bozuluyor vs. neden teşekkür ettin, konuşmayı direkt kapatsaydın vs tarzı bir iki laf dalaşı oluyor vs. mevzu geçiyor gidiyor.

bu olayın üzerinden 2 ay geçti.
2 gün önce abim nişanlısının telefonda, bir kız arkadaşıyla olan konuşmasını okuyor (bu arada baya bildiğin girip karıştırıyor)

yukarıda anlattığım olaydan sonraki gün, abimin nişanlısı kız kankasına olaydan bahsediyor. diyalog şu şekilde ben de gördüm;

abimin nişanlısı(an): ...öyle işte bi anda yazdı şok oldum.
kız arkadaşı(ka): ee nişanlın ne dedi?
-an: ya ne dicek bi parladı tabi bozuldu neden cvp verdin fln dedi. niye vermiyimki yani sadece teşekkür ettim ne var bunda?
-ka: evet hahdsahdsa naaptı peki
-an: öyle işte bi parladı fln, mesai bitince yemek hazılıcaktım hazıurlama dedi beni kendi evime göndermeye kalktı fln. ama sonra yine kendi yumuşadı özür diledi
-ka: of ya ezik
-an: sorma, lan ondan bi beklentim olsa senin gibi küçük pipiliyle niye beraber olayım dimi insan düşünür

şeklinde bir diyalog. abim psikolojik olarak çökmüş durumda.

sizlerin yorumlarını almak isterim. cevaplarınızı da belki okutabilirim.
objektif yorumlar almak isterim.
teşekkürler.
0
kafir
(24.07.25)
Çok uzatmaya gerek yok. Böyle basit ve çiğ insanlar çokça.

Abin akıllıysa bu olaydan sonra atar nişanı bakar yoluna. Çökmesine falan gerek de yok. Atacak başka bok kalmayınca böyle basitleşen insan çok.
0
gobekliraki
(24.07.25)
Abiye sükür duasi gönderiyorum. Ne bicim insanlar var. Hemen ayrilsin bitirsin.
0
sonsuz
(24.07.25)
abin bence mutlu olsun ve onune baksin. Kizin kendisi katiksiz bir ezik eski sevgilisi mesaj atinca bi hallere girmis. Eski sevgilisinden bi beklentisi yoksa bunun muhabbetini yapmaya bile degmez, dile getirmez zaten. Belli ki ilgi acligi yasiyor. Cok ucuz bi insandan kurtulmus oldu.
0
sey mi dostum
(24.07.25)
Abin de nişanlın da anormal
0
Cezcez
(24.07.25)
Normalde niye karıştırmış, ayrıca teşekkür etmiş ne var bunda derim, diyecektim de diyalog hepsini sildi attı. Seven insan sevdiğine bu cümleleri söyleyemez.
Ayrılsın, çok çirkin bu diyalog.
0
mor oje
(24.07.25)
Abin canını sıkmasın iyi ki telefonu kurcalayıp fark etmiş böyle bir durumu. İnsan nişanlısının bu şekilde dedikodusunu yapar mı lan bu kadar mı aşağılık bir yaratıksın. Derhal ayrılsın hatta ayrılırken taktik yapsın önce kendi sebepleriyle ilişkiyi bitirmek istediğini söylesin o yaratık sebebini merak edecek üsteleyecek sonra ne kadar aşağılık bir insan olduğunu göstermek için sadece "mesajlarını okudum" desin ki iyice aşağılık hissetsin kendini.
0
tabii lan manyak mısın
(24.07.25)
Abi siz niye böyle her şeyi kurcalıyorsunuz. kıza kim hangi tarihte yazsa abinin haberi var bu nasıl bir kontrolcülük ya abin haksız
0
ala09
(24.07.25)
İlişkiyi kurtarmak istiyorsa eğer nişanlısına mesajları gördüğünü söylesin, kız kendini affettirecek bi yol bulur. İntikam istiyorsa eğer plansız ters ilişkiye girip sonrasında ben senden soğudum diyerek nişan atsın.
0
beyfendi
(24.07.25)
Önce nişanı bozsun, sonra kurban falan kessin. Yanlış yolda olduğunu erken farkettiği için.
Çökecek bir şey yok. Çok mutlu olmalı şu an.
0
Mirket
(24.07.25)
Skype üzerindeki muhabbet bence çok açıkça telefon karıştırmayı gerektirecek bir olay değil.

Kızın arkadaşıyla konuşması da uygun değil, ama abi bu konuşmaya zaten en başta hiç şahit olmamalıydı.

Beğenelim ya da beğenmeyelim insanların özelleri var. Eşi de olsanız özeli olur. Özelin etik mi değil mi olduğu bizi ilgilendirmez, çünkü ona şahit olmayız. Abiniz bu sınırı aşmış ve sorudan anladığım karakter yapısıyla hiçbir zaman atlatamayacağı bir travma edinmiş. Abiniz eski abiniz olmayacak büyük ihtimalle ve bu en başta kendi suçu. Belki bu olay başka zamanda başka şekilde patlak verecekti ama bu kadar travmatik olmayacaktı. Kız en kötü göstermelik bir sebeple ayrılıp gidecekti belki de. Herkes yaşıyor bunları, ama karşımızdaki insanın aklının içindekini bilmiyoruz.
0
akhenaten
(24.07.25)
abin hakli, nisanlisi mal.
hic uzatmadan isi bitirsin aciklama vs olmadan ezik nasil oluyormus gorsun gerizekali.
0
bay b
(24.07.25)
Valla iyi yırtmış. Böyle kalitesiz ve çiğ birinden kurtulduğu için şükretsin.

Evlense kim bilir neler olacak. Bu kadının çok kırığı vardır. Biri gider diğeri gelir rahatsız eder. Yalnız kalan eski defterleri açıp arar mesaj atar falan. Başınız belaya girer yani.
0
runaway
(24.07.25)
Abin Allah’ın sevgili kutluymuş. Bu kızdan ışık hızıyla uzaklaşsın. Bu diyalogun açıklaması olamaz
0
koela
(24.07.25)
Skype olayı bence de telefon karıştırmayı gerektiren bir olay değil. Abim anladığım kadarıyla başka şeyler ya da dürtüler neticesinde telefonu karıştırıyor. Burayı es geçiyorum.

Abimin nişanlısı muhtemelen "nasıl benim telefonumu karıştırırsın" ve akabinde "kız kıza aramızda şaka o, geyik" vs diyecektir.

Birinin telefonunu karıştırmak yanlış evet. Ama bunu yapıp arkamızdan yapılan kötü şeyleri öğrenince de "başkasının telefonunu karıştırmak yanlıştır" mı demeliyiz? Bunun ortası nedir?
0
🌸kafir
(24.07.25)
Hiç tartışmaya girmeden yol versin. Bence yazışmayı gördüğünü belli edip yüz göz olmaya gerek yok. Biraz soğuk davransın para mara konularında tamamen kendini çeksin. Zaten kendi gider kadın
0
runaway
(24.07.25)
abinin yaşadığı olayda bir şey yok. eski sevgilisi kızı tebrik etmiş o da teşekkür etmiş. salça olma diyaloğu değil. cevapsız bırakmak hayvanlık olur.

ama... nişanlının kız arkadaşıyla diyaloğu facia. abin allah'ın sevgili kuluymuş ki bu diyaloğa erişebilmiş.

artık şükür namazı mı kılar, deve mi keser bilemem. yani benim dini hassasiyetlerim olsa böyle yapardım.

bırak nişanlanmayı, bir saniye hayatında olmamalı, bir saniye...
0
tabudeviren
(24.07.25)
abinde ciddi ozguven sikintisi var.
hatun da kalitesiz gibi.
0
cooperr
(24.07.25)
Bu kadınların sevgili ve kocalarının penislerini casual talk gibi "girl talk" kisvesi altında konuşması çok çiğ değil mi ya?

Normal erkekler arasında yazılmamış kural vardır, sevgilisinin eşinin özelini kimse paylaşmaz, düşünsene muhabbeti ; "Jalenur'un vajinası da konya ovasına dönmüş ama idare ediyoruz işte" bu, kadınlar için çok normal, "ay şekerim muhittin dün gece goril gibiydi" bunlar hep dejenere sex and the city tarzı yayınlardan oldu işte.

Abinizin verilmiş sadakası varmış.
0
devorgilla the gunslinger
(24.07.25)
Abin istediği kadar küçük pipili olsun işini bilmiyor olsa o kadın orada duramaz, kendini yalancı çıkarmış.

Kendine saygısı olmayan bir kadın bu, abine de saygısı yok, evliliğine de olmayacak.

2 gün 2 gündür, nikahı basmamışken ayrılsın derim. Yoksa işler çok ciddi çıkmaza girebilir. O mesajları keşke belgeleyebilse, nişanda takılanlar vs üzerinden mahkeme açacak olurlarsa abinin elinde koz olsun.

Bu arada mesajları karıştırmasın diyen arkadaşlar başlarına geldiği takdirde neyin ne olduğunu anlarlar, hiç laf etmesinler. Ben, beni benimle aldatan erkek gördüm bu hayatta, sadece hissettiğim için. Saçmalamayın, kadının nasıl saygısız ve değersiz olduğunun ortaya çıkması gerekiyordu, bahanesi oldu o iş.
0
muhayyer divan
(24.07.25)
Duyuru açıp sormaya değer bir olay bile değil. Müstakbel eşine saygısı olmayan küçük yürekli bir insan müsveddesi var olayda. Özgür bırakmalı ki kol kol boy boy dilediğine dilediği gibi kavuşsun.
0
yadigar
(24.07.25)
Lokma dagittirsin,.kurban kessin. Ne psikolojik çöküşü, kendisi hakkında böyle düşünen biriyle evlenmekten kurtuldu. Düşünsene iki çocuğu olmuş, ve aynı mesajlaşmayla karşılaşıyor. O zaman cokulurdu.
0
encokbenisevinnolur
(24.07.25)
şunu da eklemek isterim, deliller etik dışı ele geçirildi diye yok sayamayız. bir memurun gizli kamera çekimiyle veya ortam dinleme cihazıyla rüşvet aldığı öğrenildiğinde "uygun olmayan bir şekilde öğrendik, olmadı bu" mu diyeceğiz..
0
tabudeviren
(24.07.25)
Abiniz nispeten şanslıymış. Elbette üzülmüştür ama çok geç olmadan kurtulduğuna şükretsin. Ayrılmazsa korkarım kankanın ezik deyişini doğrular. Kendine bu kötülüğü yapmasın.
0
asteriks
(24.07.25)
Konuya ek yapmak istedim,

1- Kızın abiyle olan özeli başka bir arkadaşına anlatması yanlış.
2- Abi kişisinin mesaj karıştırması da yanlış.

Ancak;

Kız bu yaptığı yanlıştan dolayı sadece ayrılmış olmakla kalacak

Abi ise (eğer karakteri buna eğilimliyse) kendi yanlışından dolayı muhtemelen bundan sonraki tüm ilişkilerinde aklında bir acaba ile dolaşıp güvensizlik problemi yaşayacak. Karşısındaki kişinin anlayamayacağı alınganlıklar gösterecek belki. Bütün bu olan bitene aklıselim yaklaşılıp bu güvensizlik yaşanacak bir olay değil, kendini kötü hissetmemeli, kurtulduğuna şükretmeli dense de bu hissi yaşamak istemediği halde yaşayacak büyük ihtimalle.

Bu mesajla karşılaşmadan abinin kızın karakteri hakkında hiçbir fikri olmadığını sanmıyorum. Demek istediğim şey mesajlara bakmadan da eminim ilişkiyi bitirmek için bir nedeni zaten vardı, mesajları karıştırmak sadece istemeyeceği bir dozda bilgi edinmesine sebep oldu.

Biz burda istediğimiz kadar kurtulmuş, haklıymış diyelim. Kızı gömelim, aa ayıp söylenir mi öyle diyelim. Neticede zararlı çıkan abi ve bunu kendi kendine yapmış. Tam bir zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur durumu.
0
akhenaten
(24.07.25)
Mesajları karıştırması yanlış diyen herkes direkt saf. 15 20 yıl başkasının çocuğunu kendi çocuğu sanacak tipte insanlar. Uyumaya devam edin. Mesajları karıştırması yanlış deseydi abimiz, gerçeklere ulaşamayacaktı.
0
Shepard
(24.07.25)
Skype kapanmadı mı? Ben en çok ona takıldım
0
deepest
(24.07.25)
@deepest: ben de ona takıldım da 2-3 ay önce diyor. Hadi yanlış hatırlasın 4 ay olsun. Hikaye legit gibi
0
sekizdokuzon
(24.07.25)
Abin haksız kız keko
0
mirty
(24.07.25)
Öyle abiye böyle sevgili. Tencere kapak ilişkisi. Güven problemi yaşayan, ezik tipler hep gidip şu şekil kalitede insanlara tutunuyorlar. Neyin travmasıysa artık.

O değil de sizin nasıl bir gerçekliğiniz var da abi gelip “bana küçük pipili dendi” diye ağlayıp zırlıyor. Bu da enteresan.
0
ruhen hastayim ben
(24.07.25)
Teşekkür etmesinde bir problem görmedim ama kız çok basit. Annen baban sadaka mı verdi acaba son anda kumaşı ortaya çıkmış. Yatsın kalksın şükretsin ne çökmesi evlenip hayatını mahvedecekken son anda kurtulacak.
0
cilekli pasta
(24.07.25)
Kendimi cok yasli hissettirdi bu soru bana dkdjd
Hikayedeki kiz, cig. Kizin arkadasi da oyle.
Abin de olgunlasmamis bir birey.
Sen de konulara kardes olarak boyle mudahil nasil olabiliyorsun o da bana cok avam geldi.

Yeni nesil iliskiler boyle ama galiba.

Neyse kizdan ayrilsin bari. Sen de abine biraz ozel alan tani. Belki o da sinir cizmesini bu sayede ogrenir hem.
0
Kittie
(24.07.25)
Nişanlısının son mesajına kadar abi haksız diyodum. Abi hâlâ haksız ama nişanlısı da çiğ bi insan belli ki. İki tarafı da tutmadım
0
nundu
(24.07.25)
bir şey diyeceğim, bu hikayeye gerçekten inandınız mı yoksa roleplay mi yapıyoruz şuan? duyuruya inanma roleplay'i???
0
rallied
(24.07.25)
Yine bir blackpill story.

Abin haksız tabi ki. Telefon karıştırılmaz.

Kız işe kekonun teki. Velev ki nişanlın hakkında böyle bir düşüncen var neden bunu biriyle paylaşırsın?

Ayrılmaktan başka bir şey yok şu an, sadece kızın savunması ne olacak merak ettim.

Ayrıca Skype nedir ya Skype mı kaldı?
0
Hallegadola
(25.07.25)
Eski sevgiliden gelen basit bir tebrik mesajından iblis görmüş gibi korkup üstüne bir de niye cevap verdin diye hesap sormak, bunu da telefonu karıştırıp yapmak. Abin memleketteki erkeklerin büyük çoğunluğu gibi özgüvensiz kontrol manyağı bir mağara adamı. Kadının sinsirellalığı da apayrı bir mevzu. Aslında etrafınızda gördüğünüz çiftlerin çok büyük oranı böyle zaten. Tencere kapak. Abinin bu kafayla zaten şahsiyet sahibi biriyle birlikte olma ihtimali yok. O sadece kendi istediği gibi hareket eden bir köle-robot arıyor. Kızdan ayrılıp şansını iç anadolunun dağ köylerinde denemeli.
0
thracia
(25.07.25)
@shepard +1 politik doğrucu tayfa amma kafa açmış siz aynen bu şekilde devam edin kendi hayatlarınızda.
0
bay b
(25.07.25)
Abin sahsiyetsiz biri ise devam eder.Azicik sahsiyet kirintisi bile varsa atar nisani.
0
turkuaz
(25.07.25)
(5)

duyuru hanimlari - erkekte parfum hk

antikadimag
ne dusunuyorsunuz? ne tur kokular hosunuza gidiyor? tatli, sekerli kokular mi? keskin kokular mi? nedir?parfumun dozunda oldugunu dusunelim.ornek olarak begendiginiz erkek parfumu de yazabilirsiniz, notalarina bakarim fragrantica'dan.
ne dusunuyorsunuz? ne tur kokular hosunuza gidiyor? tatli, sekerli kokular mi? keskin kokular mi? nedir?

parfumun dozunda oldugunu dusunelim.

ornek olarak begendiginiz erkek parfumu de yazabilirsiniz, notalarina bakarim fragrantica'dan.
0
antikadimag
(24.07.25)
Giorgio Armani Parfum favori erkek parfümümdür. Eşim yıllardır kullanıyor, kokusu her burnuma geldiğinde ilk tanıştığımız zamanlara gidiyorum.

www.boyner.com.tr
0
hrvl
(24.07.25)
Polo blue
0
sonsuz
(24.07.25)
parası olan erkek ne sıksa beğenirler kanka. takılma bunlara.
0
archmeister8
(24.07.25)
@archmeister8 +1

para kokusu hepsini bastırır.
0
gercekdunya
(24.07.25)
Tatlı şekerli kokuları çok yakıştırmıyorum. Odunsu baharatlı kokular hoşuma gidiyor.
Tom Ford Noir Extreme favorim ama aynı parfümü benim bileğime sıkınca leş gibi kokuyor daha buğday veya esmer insanlara gidiyor bu koku.
0
cilekli pasta
(24.07.25)
(1)

Maltepe'nin en muhteşem kadın kuaförü

ala09
Neresi?
Neresi?
0
ala09
(23.07.25)
Akif Başo senelerin senesi sülalemin kuaförü
0
cilekli pasta
(23.07.25)
(6)

istanbul havalimanından kadıköy

turk kizi
taksiyle ne kadar tutuyo biliyo musunuz? havaist mi yapsak taksi mi kararsızım ama 2 bavul bi 8 kilo çantayla havaistin bıraktığı yerden eve çıkmak zor olacak gibi. Taksi alır mı emin olamıyorum ordan, 5 dk falan çünkü.
taksiyle ne kadar tutuyo biliyo musunuz? havaist mi yapsak taksi mi kararsızım ama 2 bavul bi 8 kilo çantayla havaistin bıraktığı yerden eve çıkmak zor olacak gibi. Taksi alır mı emin olamıyorum ordan, 5 dk falan çünkü.
0
turk kizi
(22.07.25)
yaklaşık 50-55 km sanırım, o da 1.500-1.600 TL tutar diye düşünüyorum.
0
mustafakesekci
(22.07.25)
sabiha'dan bakırköy en son 1700 civarı tuttu, aşağı yukarı aynı mesafe.
0
lebaron
(22.07.25)
bence havaistle en yakın yere git (ineceğin yerden bir önceki yer gibi). oradan taksi çevir :) valizi gören havaalanına gideceğini sanıp hemen alır zaten.
0
gobekliraki
(22.07.25)
tam cevap degil; ama bunu soracak kadar zengin olmadigin icin. epey pahali tutuyor. 35 euro falan. hani kirk yilda bir yapiyorum demek icin bile pahali. bence havaist yap.
0
buenosdias
(22.07.25)
Saatlik araç kiralama uygulamalarını tavsiye ederim. Getiraraç, Tiktak gibi. Kampanyası indirimi olunca uyguna geliyor müstte belirttiğin sorunlarla da uğraşmıyorsun.
0
Lethe
(22.07.25)
Metroyu araştırmanızı tavsiye ederim. Raylı sistem trafiksiz.
Metro + gayrettepeden taksi zaman ve maddi olarak daha makul olabilir.
0
cilekli pasta
(22.07.25)
(3)

Togg hemen teslim ediliyor mu?

avatar is back
Yoksa teslim süresi var mı bir kaç hafta falan gibi?
Yoksa teslim süresi var mı bir kaç hafta falan gibi?
0
avatar is back
(07.07.25)
sanırım hemen teslim değil. geçen 2 haftadır bekleyen birisi kaporasını geri almıştı. bulursam eklerim.
0
brkylmz
(07.07.25)
Uygulamada hazır seçeneklerden seçerseniz onlar hemen teslim ediliyor. Kendiniz özel oluşturursanız yine o ay talebin yoğun olduğu pakete renge göre değişen sürelerde teslim ediyorlar. Benim siparişten teslime kadar geçen sürem 20 gün idi.
0
cilekli pasta
(07.07.25)
Gecen sene üretim adedi 30-36 bin gibi birseydi,

haziranda 3bin adet satmis,
3bin x 12ay=36bin adet,

hala üretim sayisini artiramamislar gibi duruyor.
0
designer
(08.07.25)
(4)

İnternetten alınan ürünün iade kabul edilmemesi yasal mı?

Geceler
Annem bir e ticaret sitesinden 2000 TL’ye bir elbise satın almış, bedeni uymamış 1 hafta bile dolmamasına rağmen iade ve değişim kabul etmiyorlar bu yasal bir durum mu? Kargo ücretlerini biz ödeyelim iade almıyorsanız bari değişim yapın başka modelle demiş, yine kabul etmemişler. Çok zoruma gitti bö
Annem bir e ticaret sitesinden 2000 TL’ye bir elbise satın almış, bedeni uymamış 1 hafta bile dolmamasına rağmen iade ve değişim kabul etmiyorlar bu yasal bir durum mu? Kargo ücretlerini biz ödeyelim iade almıyorsanız bari değişim yapın başka modelle demiş, yine kabul etmemişler. Çok zoruma gitti böyle hakları yoksa nasıl bir yol izleyebiliriz?
0
Geceler
(06.07.25)
tuketici.ticaret.gov.tr:~:text=Mesafeli%2520y%C3%B6ntemle%2520yap%C4%B1lan%2520al%C4%B1%C5%9Fveri%C5%9Flerde%252C%2520sat%C4%B1c%C4%B1,ald%C4%B1%C4%9F%C4%B1%2520mal%C4%B1%2520iade%2520etmek%2520zorundad%C4%B1r.

Cep telefonu gibi elektronik ürünlerde cayma hakkı kaldırıldı ancak giyim ürünlerinde sanırım iade almak zorundalar. Ticaret bakanlığının şikayet departmanı ya da tüketici hakem heyetine başvurabilirsiniz.
0
but that was just a dream
(06.07.25)
Özel dikim değilse tüketici hakem heyetine şikayet edebilirsiniz. Ben şikayet ettim bir siteyi ama ticari ünvanı olmadığı için bir sonuca varamadım.
0
cilekli pasta
(06.07.25)
Böyle bir hakları yok 14 gün içinde koşulsuz cayma hakkınız mevcut, fatura da yollamamışlardır muhtemelen fatura isteyip hakem heyetine verin
0
apocalipy
(07.07.25)
mesafeli satis sozlesmesine bakmak lazim, zaten kanunen iade almak zorunda. kabul etmiyorlar derken ne sekilde kabul etmiyorlar?

gonderi adresine alici odemeli olarak yollamayi deneyin, bir de mail atin ve mesafeli satis sozlesmesinin falanca maddesi uyarinca iade hakki oldugununuzu soyleyin. sozlesmede iadenin nasil yapilacagi da yaziyordur o yolu takip ettiginizden de emin olun.

sonrasinda ariza cikar ve urunu alip paranizi odemezlerse de THHH'ye basvurun
0
bay b
(07.07.25)
(4)

Teams Yazışmaları

sezai karesort
Kurumsal olarak kullanılan teams üzerinden çalışanın bireysel olarak diğer çalışanlarla yapmış olduğu konuşmaları yönetici ilgili birimlerden talep edebiliyor mu ?özetle şirket teams üzerinden yapılan konuşmaları görebiliyor mu ?soru 2:Bu konuşmaları gerekçe gösterip işten çıkışını verebilir mi ?Val
Kurumsal olarak kullanılan teams üzerinden çalışanın bireysel olarak diğer çalışanlarla yapmış olduğu konuşmaları yönetici ilgili birimlerden talep edebiliyor mu ?

özetle şirket teams üzerinden yapılan konuşmaları görebiliyor mu ?

soru 2:

Bu konuşmaları gerekçe gösterip işten çıkışını verebilir mi ?

Vallahi bugün kanlı canlı örneğini gördüm de ondan soruyorum. İlk bir "lan bana da bakarlarsa sıçtım" dedim sonra "lan böyle yapılırsa adam kalmaz şirkette" deyip kendimi rahatlattım sonra "lan kvkk ihlali olmaz mı bu" dedim kendi kendime.

Evet arkadaşlar cevaplarınızı alayım. Şimdiden teşekkürler.
0
sezai karesort
(01.07.25)
kvkk ihlali olmaz, sözleşmelere işlemişlerdir. talep ederler ve işten çıkışını verirler.

bu şekilde olmasını normal görüyorum. orası iş yeri, iş için kullanılacak kaynak başka kişisel kaynak başka. dedikodu da dahil.
0
ahmet oturum cerezi
(01.07.25)
Belirli aralıklarla ekran görüntülerimiz alınıyor bizim. Her an her saniye hangi uygulamada ne yapmışız loglanıyor.

Başka firmaya iş yapan, ayrı yazılım ile mouse oynatan, günde belirli bir saat aktif olmayan, habersiz yurtdışından çalışan niceleri ansızın kapı önüne kondu etrafımda.
0
cilekli pasta
(01.07.25)
ekran görümntüsü mümkün. muhtemelen bişey çıkmaz ama bundan sonrası için dikkatli ol
0
buenosdias
(01.07.25)
"sirket bilgisayarinda yaptigin hersey kayit altinda" gibi dusunmen lazim.
0
cooperr
(01.07.25)
(13)

Dört çocuklu aile yok mu?

michael_knight
Düşünüyorum da mesela hepsi şu anda 18 yaşın altında çocuklar olacak şekilde 4 çocuklu bir aile hiç tanımadığımı, duymadığımı farkettim. Ben çocukken çok vardı. Siz tanıyor musunuz?Şehirde mi yaşıyorlar?Bir arabaya sığamamak sorununu nasıl aşıyorlar?
Düşünüyorum da mesela hepsi şu anda 18 yaşın altında çocuklar olacak şekilde 4 çocuklu bir aile hiç tanımadığımı, duymadığımı farkettim. Ben çocukken çok vardı.
Siz tanıyor musunuz?
Şehirde mi yaşıyorlar?
Bir arabaya sığamamak sorununu nasıl aşıyorlar?
0
michael_knight
(25.06.25)
Arkaya 4 çocuk sığıyor dobloda öyle bir sorun de yok 4 çocuklu bol
0
Bruce
(25.06.25)
Var tabii. Neden olmasın? Metropollerin belli semtleri dışında çok normal ve sık karşılaşılan bir durum. 1 adet arabaya sığmamak -ki sığılıyor pekala- dışında tam olarak sorunuz nedir?
0
amortisman
(25.06.25)
Arkadaş çevremde rastlamadim ben de hakikaten. Max 2 çocuk yapıyorlar, genelde 1.
0
sekizdokuzon
(25.06.25)
Hem anne tarafımda hem baba tarafında tüm kuzenlerim ve ben iki kardeşiz.
Babamın bir kuzeni var 4 çocuklu bildiğim istisna. Kendisi doktor ve kliniği var, eşi iş adamı, aşırı dindar bir aile. 3 çocuk üstüne özellikle sağlık sorunu olan bebek evlat edindiler sevabına tedavi ettirmek ve büyütmek için. Çocuk 18 olmadı henüz gül gibi bakılıyor, kolejler, özel hocalar vs. Tüm aile gezeceklerse Vito ve şöför ile geziyorlar. Evlerinde 3 tane yardımcıları vardı bir ara. Gül gibi yaşıyorlar özetle :)
0
cilekli pasta
(25.06.25)
@amortisman, hiç böyle bir aile tanımadığımı farkedince şaşırdım, o yüzden siz tanıyor musunuz diye sordum.

Bir de arabaya sığamayacaklarını farkettim. Özellikle de çocuklardan biri veya ikisine çocuk koltuğu gerekiyorsa sıkışarak bile olsa sığmaları imkansız.
Amerikan filmlerinde 7-8 koltuklu araçlar var ama Türkiye’de Vito almak gerekir herhalde e onu da kimse almaz diye düşündüm.

Çekirdek aile olarak bir arabaya binip Avm’ye, pikniğe, misafirliğe, tatile gidemeyecek olmak da bi acayip geldi düşününce.
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
ben 4 cocuklu aile taniyorum en az iki tane aklima ilk etapta gelen. 8 cocuklu aile de taniyorum.
hepsi sehirde yasiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.06.25)
Eskiden vardı da anne-babanın 40 yaşında olduğu 4 cocuklu aile tanımıyorum ben de. Gerçi bu koşula uyanlar genelde tek cocuk sahibi oluyorlar
0
biseysorcaktim
(26.06.25)
kuzenim 4 çocuk yaptı. apartmanda 2 karşılıklı daire alıp birleştirdi. araba olarakta ford cmax kullanıyorlar. şehirde yaşıyorlar.
0
mikahakkinen
(26.06.25)
reisci tayfa 3'u zorluyor ve duruyor.
zaten 3 bile ciddi maddi yuk iken 4-5 gibi rakamlari gunumuzde hele buyuk sehirlerde hayal bile edemiyorum.
cevremde 3 cok, 4 yok. bir tane 5 var.
sehirde yasiyorlar, araclar cogunlukla 7 kisilik SUV.
0
cooperr
(26.06.25)
E çünkü gerek yok 3+ çocuğa günümüz şehir hayatında. Kırsalda yaşamıyorsan çok çocuğun bir avantajı yok. İnsanlar ya 1 yapıyor ya da kardeşi de olsun diye 2 yapıp bırakıyor. Mantıklı olan da bu zaten aksini yapan çok zengin ve istisna bir hayat yaşamıyorsa hem kendine hem çocuğuna hem de topluma zarar getiriyor
0
nundu
(26.06.25)
Ha tabi çocuk yapmamak da bir tercih onu dışlıyorum gibi anlaşılmasın ki ben de çocuk istemeyen bir bireyim :d
0
nundu
(26.06.25)
Gurbetcilerin bol oldugu bir yerdeyim. 4 cocuklu aileler var asiri cok olmasa da, en azindan 3-4 aile biliyorum. Araba konusunu 7 kisilik araclarla hallediyorlar. Burada epey yaygin, neredeyse her markanin 7 kisilik araclari bulunuyor. Sehirde yasiyorlar.

Hatta sahsen tanimasam da 7 cocuklu bir kadin var hanimin eski arkadasi. Kadin musluman olmus sonradan falan ama bildigin hollandali. Bunlarda araba yok sanirim.
0
mbond
(26.06.25)
tam karşımda oturan komşu ablanın 4 çocuğu var. çocuklarıyla beraber büyüdük. hali vakti yerinde insanlar. 2 arabaları var. konum istanbul.
0
yurtsuz john
(26.06.25)
(5)

Hastaneye gitsem yardımcı olurlar mı?

dedeminhirkasi
Annem kalp hastası, rutin kontrolleri oluyor kardiyolojide. Bu aralar nefes almasında vs sikintilari var. Muayene için randevu bulamadım. Ben kendim hastaneye gitsem randevu almak için kardiyoloji sekreterliğiyle görüşsem randevu için gün verirler mi?
Annem kalp hastası, rutin kontrolleri oluyor kardiyolojide. Bu aralar nefes almasında vs sikintilari var. Muayene için randevu bulamadım. Ben kendim hastaneye gitsem randevu almak için kardiyoloji sekreterliğiyle görüşsem randevu için gün verirler mi?
0
dedeminhirkasi
(19.06.25)
Lan git dene şansını tabii, verirler bence.
0
Shepard
(19.06.25)
Internetten alamiyorsan telefonla randevu almayi dene, oradan alabiliyorsun.
0
deckard
(19.06.25)
Beyin cerrahi tümör sebepli iki bölüme randevu ve test için kaşeli kağıt verdiğinde ertesi güne halletmişlerdi işlerimi. O doktorlardan birine altı ayda bir hep kaşeli kağıt ile randevu aldım hatta tümörüm kaybolana kadar. Bu tecrübeden yola çıkarak aile hekimine gitseniz yönlendirmesi işinize yarayabilir.
0
cilekli pasta
(19.06.25)
bazı hastanelerde biraz doktorun inisiyatifinde bir durum. genelde sekreterler randevusuz açmıyor. biraz sıkıştırınca gidin doktora söyleyin izin verirse açarız diyorlar.
ama sizin dediğiniz gibi ileri tarihe hiç bir yer vermez. annenizle birlikte gidip o gün için muayene olabilir. o bile düşük bir ihtimal.
ayrıca alo 182 de mhrs ile aynı ekranı görüyor randevu yoksa 182de de yoktur.
mhrsde randevusunu iptal edenler oluyor devamlı sistemden kontrol edin ve talep oluşturun.
aile hekimi bir alternatif olabilir.
eğer nefes darlığı artarsa vakit kaybetmeden acile gidin.
0
my fault
(19.06.25)
Aile hekiminize gidin, durumu açıklayın. Sistem onlara ekstra randevu kontenjanı veriyor. Dolmadıysa yardımcı olacaktır.
0
unalub
(20.06.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.